SOĞRUMSAMA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



SOĞRUMSAMA harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli SOĞRUMSAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AĞMA12, UĞRA12, MORS7, OMUR7, SOMA7, SORU7, SUMA7, UMMA7, ASMA6, AMOR6, AMMA6, MARS6, MAMA6, MASA6, ORSA6, RUAM6, ROMA6, SURA6, UMAR6, ARMA5, ARSA5, ASAR5, SARA5


ARMA (Kelime Kökeni: İtalyanca arma)


[isim]
  • Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)
[denizcilik]
  • Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arma donatmak
  • arma soymak
  • arma uçurmak (veya budatmak)


ARSA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarṣa)


[isim]
  • Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer

Birleşik Kelimeler: arsa payı


ASAR (Kelime Kökeni: Arapça ās̱ār)


[isim] [eskimiş]
  • Eserler

Birleşik Kelimeler: asarıatika

[isim]
  • Yüzyıllar

SARA (Kelime Kökeni: Arapça ṣarʿa)


[isim] [tıp]
  • Zaman zaman kendini kaybederek olduğu yere düşme, vücutta şiddetli çırpınmalar ve ağız köpürmesi ile ortaya çıkan bir sinir hastalığı, tutarık, tutarak, tutarga, yilbik, epilepsi

    Nefesi kulunca, sıtmaya, havaleye, saraya, çarpıntıya birebirmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


ASMA


[isim]
  • Asmak işi
[sıfat]
  • Asılmış, asılı

    Öksüz, odanın ortasına kurulu çarşaftan bozma asma salıncağın içinde uyuyordu. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: asma bahçe, asma kat, asma kilit, asma köprü, asma merdiven, asma tavan

[isim] [bitki bilimi]
  • Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler

Birleşik Kelimeler: asma bıyığı, asma biti, asma kabağı, asma yaprağı, akasma, karaasma, sarıasma, Frenk asması, meryemana asması, üzüm asması, yaban asması


AMOR (Kelime Kökeni: Fransızca amour)


[isim]
  • Aşk

    Kadınlarla münasebetlerine amil olan şey hakiki amor değil, çevirmek istediği bazı entrikalardır. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


AMMA (Kelime Kökeni: Arapça ammā)


[bağlaç]
  • Ama

    İyi amma zatıaliniz kapıya geldiği zaman beni sormadınız. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amma da yaptın ha!

Birleşik Kelimeler: amma velakin


MARS (Kelime Kökeni: Arapça mers)


[isim]
  • Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan kendi pullarının tamamını toplayıp iki sayı kazanması

    Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mars etmek
  • mars olmak

[isim] [gök bilimi]
  • Güneş'e olan uzaklığı, yerin Güneş'e olan uzaklığından daha çok olan dış gezegenlerin ilki olan kızıl gezegen, Merih

MAMA


[isim]
  • Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı

    Babam Ayşe'ye mama yaptı, ana. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: hazır mama

[isim]
  • Çaça, abla

Birleşik Kelimeler: cicimama


MASA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya

    Arkasındaki masada biri gözlüklü iki adam vardı. - Yusuf Atılgan

[coğrafya]
  • Düz duruşlu yer, düzlek yapı
[spor]
  • İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masaya oturmak
  • masaya yatırmak

Birleşik Kelimeler: masabaşı, masa örtüsü, masa saati, masa takvimi, masa tenisi, masa topu, masaüstü, yuvarlak masa toplantısı, ameliyat masası, bilardo masası, bilgisayar masası, buzul masası, daktilo masası, fiskos masası, içki masası, iflas masası, infaz masası, kriz masası, orta masası, oyun masası, peri masası, pinpon masası, reji masası, şeytanmasası, teşrih masası, tuvalet masası, ütü masası, yazı masası, yemek masası


ORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca orza)


[isim] [denizcilik]
  • Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
[ünlem]
  • (o'rsa) Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi için söylenen söz

    Orsa, diye bağırmasıyla dümeni basması bir oldu. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: orsa alabanda, orsa boca


RUAM (Kelime Kökeni: Arapça ruʿām)


[isim] [eskimiş] [hayvan bilimi]
  • Sakağı

SURA (Kelime Kökeni: (Surate şehrinin adından))


[isim]
  • Yumuşak ince bir tür ipekli kumaş
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılan

UMAR


[isim]
  • Çare

MORS (Kelime Kökeni: Fransızca morse)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Morsgillerden, Kuzey Atlantik'te yaşayan, 4 metre uzunluğunda, derisi, dişi ve yağı için avlanan bir memeli hayvan (Odobenus rosmarus)
[isim]
  • Nokta ve çizgilerden oluşan bir alfabe kullanan telgraf dizgesi
[mecaz]
  • Gizli işaret

    Ya iflah olmaz bir utangaçlığın ya da ondan beter bir budala kurnazlığın Mors'udur bunlar. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: Mors alfabesi