SLOVAKÇA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



SLOVAKÇA harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli SLOVAKÇA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOVA11, OVAL11, SLAV11, SAVA11, VAKS11, VALS11, AVAL10, AKVA10, LAVA10, VAKA10, LOÇA8, AKAÇ7, AKÇA7, KAÇA7, KOSA6, KAOS6, LASO6, SAKO6, ASAL5, ASLA5, KLAS5, KOLA5, KASA5, SALA5, SAKA5, KALA4, LAKA4


KALA


[zarf]
  • Kaldığında

    Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık. - Ahmet Haşim


LAKA (Kelime Kökeni: İtalyanca lacca)


[isim]
  • Lak
[isim]
  • Yol üzerinde oluşan çukur

ASAL


[sıfat]
  • Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi

Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı


ASLA (Kelime Kökeni: Arapça aṣlā)


[zarf]
  • Hiçbir zaman, hiçbir şekilde, katiyen

    Kimseye faydası olmayıp da yalnız kendi nefsine ayırdığın servet, asla makbul değildir. - Ahmet Kabaklı


KLAS (Kelime Kökeni: Fransızca classe)


[isim] [toplum bilimi]
  • Sınıf
[sıfat] [mecaz]
  • Üstün nitelikli, üstün yetenekli

    Klas oyuncu.


KOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca colla)


[isim]
  • Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
[isim] [bitki bilimi]
  • Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)

Birleşik Kelimeler: kola cevizi


KASA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassa)


[isim]
  • Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap

    Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse
[mimarlık]
  • Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve
[spor]
  • Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasayı devretmek

Birleşik Kelimeler: kasa defteri, kasa fişi, kasa sayımı, çelik kasa, kiralık kasa, şifreli kasa, yazar kasa


SALA (Kelime Kökeni: Arapça ṣalā)


[isim]
  • 343 sela

SAKA (Kelime Kökeni: Arapça saḳḳā)


[isim]
  • Evlere, çeşmeden su taşımayı iş edinmiş olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saka beygiri gibi

[isim] [hayvan bilimi]
  • Saka kuşu

Birleşik Kelimeler: saka kuşu

[isim] [tıp]
  • Baygınlık, kendinden geçme durumlarına yol açan bir hastalık

KOSA (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim]
  • Bir tür uzun saplı orak

KAOS (Kelime Kökeni: Fransızca chaos)


[isim]
  • Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu
[mecaz]
  • Kargaşa

LASO (Kelime Kökeni: Fransızca lasso)


[isim]
  • Kement

SAKO (Kelime Kökeni: İtalyanca sacco)


[isim] [eskimiş]
  • Paltoya benzer bir tür üstlük

    Hava sıcak, arkasındaki uzunca sako omuzlarından sarkıyor, fesi terden yapışıyor ancak aldırmıyor, yürüyordu. - Memduh Şevket Esendal


AKAÇ


[isim]
  • Bir yerde birikip kalan sıvıları, bir işlem sonunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya akıtmak için kullanılan boru vb. araç

AKÇA


[sıfat]
  • Oldukça beyaz

    Akça kızlar sökün etti yurdundan / Koç yiğitler deli oldu derdinden - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: akçaağaç, akça armudu, akçakavak, akçakesme, akça pakça, akça yel

[isim]
  • Akçe