Sit ile Biten Kelimeler



SİT ile biten 37 kelime bulunuyor. Sonu SİT olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sit kelimesinin anlamı nedir? Sit ile başlayan kelimeler. İçinde sit olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

KARBONMONOKSİT21

13 Harfli Kelimeler

KÜKÜRTDİOKSİT21, KARBONDİOKSİT20

10 Harfli Kelimeler

BAKTERİSİT13

9 Harfli Kelimeler

HİDROKSİT17, APANDİSİT16, ERİTROSİT11

8 Harfli Kelimeler

KUVARSİT16, LENFOSİT16, HİDRASİT15, PLEBİSİT15, BAŞKESİT14, POLİASİT14, PEROKSİT14, KAPNİSİT13, MUKTESİT11, ANTRASİT9, ANTİASİT9

7 Harfli Kelimeler

FAGOSİT19, JENOSİT18, LÖKOSİT15, GENOSİT13, BORASİT11, TRANSİT8

6 Harfli Kelimeler

MÜFSİT16, BOKSİT10, KALSİT7, TAKSİT7

5 Harfli Kelimeler

FASİT12, BASİT8, DASİT8, OOSİT8, OKSİT7, KESİT6, TESİT6

4 Harfli Kelimeler

ASİT5

3 Harfli Kelimeler

SİT4


SİT (Kelime Kökeni: Fransızca site)


[isim]
  • Tarih öncesinden günümüze kadar değişik çağların ve uygarlıkların kültür değerlerini temsil eden eser veya kalıntı

Birleşik Kelimeler: sit alanı


ASİT (Kelime Kökeni: Fransızca acide)


[isim] [kimya]
  • Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız

Birleşik Kelimeler: asit alkol, asit borik, asit fenik, asit katalizör, asitölçer, amino asit, asetik asit, borik asit, bromhidrik asit, formik asit, fosforik asit, hidroklorik asit, karbonik asit, klor hidrik asit, klorik asit, laktik asit, margarik asit, nitrik asit, nükleik asit, oksalik asit, oleik asit, palmitik asit, pikrik asit, salisilik asit, silisik asit, sitrik asit, sülfürik asit, tartarik asit, ürik asit, karınca asidi, kuzukulağı asidi, limon asidi, süt asidi


KESİT


[isim]
  • Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey

    Ağacın kesiti.

[matematik]
  • Bir cisim düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta

    Bir kürenin her kesiti daire biçiminde olur.

Birleşik Kelimeler: ara kesit, başkesit, öz kesit


TESİT (Kelime Kökeni: Arapça tesʿīd)


[isim] [eskimiş]
  • Kutlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tesit etmek


KALSİT (Kelime Kökeni: Fransızca calcite)


[isim] [mineraloji]
  • Billurlaşmış doğal kalsiyum karbonatı

    Tebeşir bir tür kalsittir.


TAKSİT (Kelime Kökeni: Arapça taḳsīṭ)


[isim]
  • Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi gerekli olan parçalarından her biri

    Sen nasıl olsa memursun, taksitle her şeyi alabilirsin. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taksite bağlamak
  • taksit ödemek (veya vermek)

Birleşik Kelimeler: taksit taksit


OKSİT (Kelime Kökeni: Fransızca oxyde)


[isim] [kimya]
  • Oksijenin bir element veya kökle birleşmesiyle oluşan madde

Birleşik Kelimeler: bakır oksit, demir oksit, kalsiyum oksit, nitrik oksit, bazik oksitler


TRANSİT (Kelime Kökeni: Fransızca transit)


[zarf]
  • Bir yerden dinlenmeden, beklemeden, durmadan (geçmek)
[sıfat]
  • Geçici

    İhtarlı, doğrudan doğruya yahut transit olarak bir tomar telgraf yığılmış olduğunu ben görmüştüm. - Falih Rıfkı Atay

[isim]
  • Malların bir ülkenin topraklarından gümrüksüz geçmesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • transit geçmek


BASİT (Kelime Kökeni: Arapça basīṭ)


[sıfat]
  • Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı

    İşte en basit bir sebep. Belki sadeliğinden tuhaf geliyor insana. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]
  • Süssüz, gösterişsiz

    Üstünde basit ve kapalı bir çarşaf vardı. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz

    Bu, fikirsiz, basit ve masum bir çocuk hafifliği değildi. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan

    Bu basit takılmalar, her seferinde onları güldürdü. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • basite indirgemek

Birleşik Kelimeler: basit cisim, basit cümle, basit faiz, basit kelime, basit kesir, basit renk, basit tümce


DASİT (Kelime Kökeni: Fransızca dacite)


[isim] [jeoloji]
  • Kuvarslı diyorit birleşiminde olan bir sızıntı kütlesi

OOSİT (Kelime Kökeni: Fransızca oocyte)


[isim] [biyoloji]
  • Büyüme evresini tamamlamış fakat henüz döllenebilecek duruma gelmemiş dişi gamet

ANTRASİT (Kelime Kökeni: Fransızca anthracite)


[isim] [madencilik]
  • Güçlükle tutuşan, koku, duman çıkarmadan büyük bir ısı vererek yanan bir taş kömürü türü

ANTİASİT (Kelime Kökeni: Fransızca antiacide)


[sıfat] [kimya]
  • Alkalik

BOKSİT (Kelime Kökeni: Fransızca bauxite)


[isim] [mineraloji]
  • Korindon

ERİTROSİT (Kelime Kökeni: Fransızca érythrocyte)


[isim] [anatomi]
  • Alyuvar