SİNEKKAPAN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



SİNEKKAPAN harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli SİNEKKAPAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AKPAS10, KASAP10, NİSAP10, NASİP10, PİNES10, PASAK10, PENİS10, SAPAN10, SAPAK10, İPEKA9, KAPAN9, KAPİK9, KAPAK9, NİKAP9, NAKİP9, PANİK9, PEKİN9, AKSAN6, AKSAK6, EKSİN6, EKSİK6, İSKAN6, İNSAN6, KESİN6, KESKİ6, KESİK6, NİSAN6, SKİNK6, SİNEK6, SİKKE6, SANKİ6, SAKİN6, SAİKA6, SAKAK6, ANANE5, KANKA5, NANİK5


ANANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿanʿane)


[isim] [eskimiş] [toplum bilimi]
  • Gelenek

    Böyle ufak kasabalarda öteden beri aristokratik bir anane vardı. - Ercüment Ekrem Talu


KANKA


[isim] [teklifsiz konuşmada]
  • Kardeş kadar yakın olan kimse

NANİK


[isim]
  • Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nanik yapmak


AKSAN (Kelime Kökeni: Fransızca accent)


[isim]
  • Bir ülkenin insanlarına veya bir çevreye özgü söyleyiş özelliği

    Sesi tok, aksanı düzgündü. - Necip Fazıl Kısakürek

[dil bilgisi]
  • Vurgu

Birleşik Kelimeler: aksanı bozuk


AKSAK


[sıfat]
  • Aksayan, hafifçe topallayan
[mecaz]
  • İyi gitmeyen, iyi işlemeyen

    İşin aksak yönü.

[isim] [edebiyat]
  • Eski Yunan ve Latin şiir ölçüsünde, sondan bir önceki hecesi kısa olacak yerde uzun olan dize
[isim] [müzik]
  • Türk müziğinde kıvrak bir usul

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz

Birleşik Kelimeler: ağır aksak, yürük aksak, raks aksağı, Türk aksağı


EKSİN


[isim] [kimya]
  • Anyon

EKSİK


[sıfat]
  • Bir bölümü olmayan, noksan, natamam

    Bu kitap eksik, baş tarafı yok.

[isim]
  • İhtiyaç duyulan şey

    Aynı zamanda, eski dönem edebiyatımızın sohbet ve mülakat türlerinde boşluk olan eksiğini tamamlıyordu. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eksik çıkmak
  • eksik doğmak
  • eksik etmemek
  • eksik gelmek
  • eksik olma!
  • eksik olmamak
  • eksik olmasın
  • eksik olsun

Birleşik Kelimeler: eksik artık, eksik etek, eksik gedik, tahtası eksik, yuları eksik


İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)


[isim]
  • Yurtlandırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskâna açmak
  • iskân etmek

Birleşik Kelimeler: iskân belgesi


İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)


[isim]
  • Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
[sıfat] [mecaz]
  • Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
  • insan ayaktan, at tırnaktan kapar
  • insan beşer, kuldur şaşar
  • insan çeşit çeşit, yer damar damar
  • insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
  • insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
  • insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
  • insan eti yemek
  • insan gibi
  • insan gönlünün artığını söyler
  • insanın adı çıkacağına canı çıksın
  • insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
  • insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
  • insan içine çıkmak
  • insan insanın şeytanıdır
  • insan kendini beğenmese çatlar
  • insan kıymetini insan bilir
  • insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
  • insan kuş misali
  • insan sözünden, hayvan yularından tutulur
  • insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
  • insan yükü (veya eti) ağırdır

Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı


KESİN


[sıfat]
  • Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu

    Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu tersine söylemek gelir içimden. - Nurullah Ataç

[zarf]
  • Kesinlikle

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesin olarak

Birleşik Kelimeler: kesin bilgi, kesin fiyat, kesin kayıt


KESKİ


[isim]
  • Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç

KESİK


[sıfat]
  • Kesilmiş olan, maktu

    Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi. - Halide Edip Adıvar

[isim]
  • Çökelek
[isim]
  • Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür

    İçinde bir gazete kesiği var. - Falih Rıfkı Atay

[isim]
  • Kesilmiş olan yer

    Parmağındaki kesikler.

[spor]
  • Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)
[argo]
  • Parası olmayan
[argo]
  • Tutkun, hayran
[isim] [halk ağzında]
  • Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek

Birleşik Kelimeler: kesik hava, kesik kelime, kesik Kerem, kesik kesik, kesik koni, kesik piramit, kesik prizma, kulağı kesik


NİSAN (Kelime Kökeni: Arapça nīsān)


[isim]
  • Yılın dördüncü ayı, april

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur

Birleşik Kelimeler: nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru


SKİNK (Kelime Kökeni: İngilizce skink)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Skinkgillerden, çöl bölgelerinde, kurak bölgelerde yaşayan bir tür sürüngen (Scincus)

SİNEK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Çift kanatlılardan, birtakım uçucu böceklerin genel adı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sinek avlamak
  • sinek küçüktür ama mide bulandırır
  • sinekten yağ çıkarmak (veya çıkartmak)

Birleşik Kelimeler: sinek ağırlık, sinekkapan, sinekkaydı, sinek kuşu, sinek mantarı, sineksavar, sinek sıklet, sinekyutan, beyazsinek, karasinek, piçsinek, sivrisinek, at sineği, cız sineği, et sineği, ev sineği, kurt sineği, kül rengi et sineği, meyve sineği, sığır sineği, sirke sineği, su sineği, uyuz sineği, zeytin sineği