SİNAMEKİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



SİNAMEKİ harflerini içeren 4 harfli 60 kelime bulunuyor. 4 harfli SİNAMEKİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ESMA6, ESİM6, İSİM6, MİSK6, MASK6, SİMA6, SAMİ6, SEMA6, AMİN5, AKİM5, AKİS5, AKSE5, AKSİ5, ESKİ5, ESİN5, ESİK5, ESNA5, EKİM5, EKSİ5, ENAM5, EMİN5, EMİK5, EMAN5, İNME5, İNAM5, İMAN5, KASE5, KAME5, KAİM5, KİMİ5, MİNK5, MİNİ5, MİNE5, MİKA5, MANİ5, MAKİ5, MAİN5, MENİ5, NESİ5, NİSA5, NEMA5, NAME5, SİNE5, SİNİ5, SAKİ5, SAKE5, SAİK5, SEKİ5, SENA5, AKNE4, ENİK4, EKİN4, İNİK4, İNEK4, İNAK4, İANE4, İKNA4, İKEN4, KANİ4, KAİN4


AKNE (Kelime Kökeni: Fransızca acné)


[isim] [tıp]
  • Yağ bezlerinin deri üzerinde oluşturduğu iltihaplı sivilce

ENİK


[isim]
  • Kedi, köpek vb. çok memeli hayvanların yavrusu

    Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[argo]
  • Çocuk

    Evliyim ya, üç de enik var arkamda. - Necati Cumalı


EKİN


[isim]
  • Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum

    Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası


İNİK


[sıfat]
  • İnmiş, indirilmiş

    Pencere perdeleri hep inikti. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: inik deniz


İNEK


[isim]
  • Dişi sığır
[argo]
  • Çok çalışan öğrenci
[kaba konuşmada]
  • İbne
[sıfat] [mecaz]
  • Aptal, bön

Birleşik Kelimeler: inekhane, inek yağı, sağmal inek, denizineği, Macar ineği, süt ineği


İNAK


[isim] [felsefe]
  • Dogma

İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)


[isim] [eskimiş]
  • Yardım

    Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal


İKNA (Kelime Kökeni: Arapça iḳnāʿ)


[isim]
  • Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma

    Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikna etmek
  • ikna olmak


KANİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāniʿ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kanmış, inanmış

    İyi ama Ali, Göksel'in kaybolduğuna kani değildi ki. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kani olmak


KÂİN (Kelime Kökeni: Arapça kāʾin)


[sıfat] [eskimiş]
  • Bulunan, olan

ÂMİN (Kelime Kökeni: Arapça āmīn)


[ünlem] [din bilgisi]
  • `Öyle olsun, Allah kabul etsin` anlamlarında, duaların arasında ve sonunda kullanılan bir söz
[isim] [kimya]
  • Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı

AKİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kısır, verimsiz, döl veremeyen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akim kalmak


AKİS (Kelime Kökeni: Arapça ʿaks)


[isim]
  • Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı

    İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki
[kimya] [fizik]
  • Evirtim
[mantık]
  • Evirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akis uyandırmak

Birleşik Kelimeler: aksetmek, aksettirmek, aksiseda, aksülamel


AKSE (Kelime Kökeni: Fransızca accès)


[isim] [tıp]
  • Hastalık nöbeti, kriz

Birleşik Kelimeler: kalp aksesi


AKSİ


[sıfat]
  • Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi

    Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aksi gibi
  • aksi şeytan
  • aksi tesadüf

Birleşik Kelimeler: aksi aksi, aksi hâlde, aksi takdirde