SEYRELTİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



SEYRELTİLMEK harflerini içeren 7 harfli 67 kelime bulunuyor. 7 harfli SEYRELTİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EYLEMSİ11, MERSİYE11, TESMİYE11, YELSEME11, EYİTMEK10, EYLEMLİ10, EYLEMEK10, KEMİYET10, MERİYET10, TEMRİYE10, TERMİYE10, YETİRME10, YERMELİ10, YEMEKLİ10, YELLEME10, YERİLME10, ERSEMEK9, ESLEMEK9, ESKİTME9, ESİRMEK9, ESERMEK9, ESRİMEK9, ESTİRME9, ESRİTME9, EKSİLME9, EKSTREM9, İSLEMEK9, İSKEMLE9, İSTEMEK9, KESİLME9, MESLEKİ9, SERİLME9, SEMERLİ9, SEKİTME9, TEYELLİ9, YETKELİ9, YETERLİ9, ERSELİK8, ERİTMEK8, EREKSEL8, EKLETME8, EKLESİL8, EKLEMLİ8, EKTİRME8, ELLETME8, ELLEMEK8, ELETMEK8, İSKELET8, İTELEME8, İLKESEL8, İLETMEK8, KİLLEME8, KEMERLİ8, KESTERE8, KERESTE8, MERTLİK8, METELİK8, SERTLİK8, TESKERE8, TESELLİ8, TERSLİK8, TERLEME8, TEMELLİ8, TELLEME8, TEKLEME8, İLERLEK7, TEKERLİ7


İLERLEK


[sıfat]
  • İlerlemiş, ileriye varmış

TEKERLİ


[sıfat]
  • Tekeri olan, tekerlekli

ERSELİK


[sıfat] [biyoloji]
  • Erdişi

ERİTMEK


[-i]
  • Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak

    Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör... - Haldun Taner

[mecaz]
  • Harcayıp tüketmek
[mecaz]
  • Çok üzmek
[mecaz]
  • Zayıflatmak
[mecaz]
  • Yok etmek

EREKSEL


[sıfat]
  • Erek niteliğinde olan

Birleşik Kelimeler: ereksel neden


EKLETME


[isim]
  • Ekletmek işi

Birleşik Kelimeler: yağ ekletme


EKLESİL


[isim]
  • Üniversitelerde öğrencilerin ders seçme veya bırakma işlemi

EKLEMLİ


[sıfat]
  • Eklemi olan

EKTİRME


[isim]
  • Ektirmek işi

    Bu ektirmeyi yapınca dökülmemiş saçlarınızı da korumuş oluyorsunuz. - Selçuk Erez


ELLETME


[isim]
  • Elletmek işi

ELLEMEK


[-i]
  • Elle dokunmak

    Görüyorsunuz, ben hiçbirini ellemiyor, hiçbirini açmıyorum. - Yusuf Ziya Ortaç


ELETMEK


[-i]
  • Eleme işini yaptırmak

İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)


[isim]
  • İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih

    Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Bir şeyi oluşturan temel çatı

    Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Bir eserin genel planı

    Bir romanın iskeleti.

[sıfat] [mecaz]
  • Çok zayıf
[sıfat] [mecaz]
  • Kuru, çıplak

    Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskelete dönmek
  • iskelet gibi
  • iskeleti çıkmak

Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti


İTELEME


[isim]
  • İtelemek işi

İLKESEL


[sıfat]
  • İlke ile ilgili