SESLENDİRİCİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



SESLENDİRİCİ harflerini içeren 5 harfli 51 kelime bulunuyor. 5 harfli SESLENDİRİCİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SECDE11, DİLCİ10, DİNCE10, DİNCİ10, DİCLE10, CEDEL10, CEDRE10, SİCİL9, SENCE9, CİNSİ9, CELSE9, DİLSİ8, DESEN8, İRİCE8, İNCİL8, İNCİR8, İNDİS8, NİCEL8, SEDİR8, CİNLİ8, CEREN8, DİRİL7, DİREN7, DİNLİ7, DERİN7, DENLİ7, ELDEN7, ERDEN7, ENDER7, LİDER7, RENDE7, SİSLİ7, SİNSİ7, SİLİS7, SELİS7, SESLİ7, ESİRE6, ENSER6, İRSEN6, NESİR6, NESİL6, RESEN6, SİREN6, SİNLE6, SİNİR6, SEREN6, SENİR6, SELEN6, SERİN6, İLERİ5, NELER5


İLERİ


[isim]
  • Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
[sıfat]
  • Önde bulunan

    İleri karakol. İleri hat.

[sıfat]
  • Doğrusundan daha çok gösteren (saat)

    Saat beş dakika ileridir.

[sıfat] [mecaz]
  • Benzerlerini geride bırakmış

    İleri fikirler.

[zarf]
  • Öne doğru, ileri doğru

    Masayı biraz ileri çekelim.

[ünlem]
  • `Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk

[spor]
  • Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ileri (veya ileriye) gitmek
  • ileri almak
  • ileri atılmak (veya çıkmak)
  • ileri geçmek
  • ileri gelmek
  • ileri götürmek
  • ilerisine gitmek
  • ileri sürmek
  • ileri varmak
  • ileriyi görmek

Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites


NELER


Ata Sözleri ve Deyimler

  • ne âlem
  • ne âlemde?
  • ne alıp veremiyor?
  • ne arar (veya onda ... ne gezer)
  • ne arıyor
  • ne biçim?
  • ne buyrulur?
  • ne çare
  • ne çıkar
  • ne çiçektir, biliriz
  • ne dedim de
  • ne demek?
  • ne demek olsun
  • ne demeye
  • ne denir (veya dersin)
  • ne denli
  • ne de olsa
  • ne dese beğenirsin?
  • nedir ki
  • ne diye?
  • ne ekersen onu biçersin
  • ne fayda
  • ne gam
  • ne gezer
  • ne gibi?
  • ne gözle bakmak
  • ne güne duruyor?
  • ne günlere kaldık!
  • ne haber?
  • ne hacet
  • ne haddine!
  • ne hâlde?
  • ne hâli varsa görsün
  • ne hikmetse (veya hikmettir)
  • ne idiği belirsiz
  • ne imiş?
  • ne ise
  • ne istediğini bilmek
  • ne iyi!
  • ne kadar
  • ne kadar olsa
  • ne kadar varsa
  • ne lazım
  • neler de neler, maydanozlu köfteler
  • neler neler
  • ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
  • ne mene
  • ne menem
  • ne mümkün
  • ne münasebet!
  • ne o?
  • ne olacak!
  • ne olduğunu bilememek
  • ne oldum delisi olmak
  • ne olur (veya olursun veya olursunuz)
  • ne olursa olsun
  • ne oluyor?
  • ne pahasına olursa olsun
  • ne söylüyorsun?
  • ne var ki
  • ne yaparsın (veya yapmalı) ki
  • ne yapıp yapıp
  • ne yaptığını bilmemek
  • ne yazar
  • ne yazık ki
  • neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
  • neyin nesi (kimin fesi)
  • neyleyim
  • neymiş
  • ne yüzle


ESİRE (Kelime Kökeni: Arapça esīre)


[isim] [eskimiş]
  • Dişi tutsak

İRSEN (Kelime Kökeni: Arapça irs̱en)


[zarf] [eskimiş]
  • Kalıtım yoluyla

NESİR (Kelime Kökeni: Arapça nes̱r)


[isim] [edebiyat]
  • Düzyazı

    Her millette olduğu gibi bizde de kelimeleri şiir canlandırmış, nesir sadece kullanmıştır. - Yahya Kemal Beyatlı


NESİL (Kelime Kökeni: Arapça nesl)


[isim] [toplum bilimi]
  • Kuşak

    Her şeyde olduğu gibi her nesilden birkaç kişi bu umumi mazhariyetin üstüne çıkar. - Ahmet Hamdi Tanpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nesli tükenmek

Birleşik Kelimeler: nesilden nesile, aslı nesli


RESEN (Kelime Kökeni: Arapça reʾsen)


[zarf] [eskimiş]
  • Kendi başına, kendiliğinden

SİREN (Kelime Kökeni: Fransızca sirène)


[isim]
  • İtfaiye, cankurtaran ve polis araçlarında bulunan, tiz ses çıkaran uyarıcı alet

    İtfaiyelerin çanları çalıyor, sirenleri ötüyordu. - Çetin Altan


SİNLE


[isim] [eskimiş]
  • Mezarlık

SİNİR


[isim] [anatomi]
  • Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet

    Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]
  • Hoşa gitmeyen, can sıkan

    Ne sinir şey!

[halk ağzında]
  • Kas kirişi ve zarı

    Etin sinirlerini ayırmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sinirine dokunmak
  • siniri oynamak
  • siniri tutmak
  • sinir kesilmek
  • sinirleri altüst olmak
  • sinirleri ayakta olmak
  • sinirleri boşanmak
  • sinirleri bozulmak
  • sinirleri gergin olmak
  • sinirleri gerilmek
  • sinirleri gevşemek (veya yatışmak)
  • sinirlerine hâkim olmak
  • sinirlerini bozmak
  • sinirlerini germek
  • sinir sahibi olmak

Birleşik Kelimeler: sinir argınlığı, sinir bilimi, sinir buhranı, sinir doku, sinir harbi, sinir hastalığı, sinir hastası, sinir ilacı, sinir kanatlılar, sinir küpü, sinir otları, sinir otu, sinir savaşı, sinir sistemi, sinir törpüsü, sinirleri kuvvetli, sinirleri zayıf


SEREN


[isim] [denizcilik]
  • Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder
[mimarlık]
  • Konut kapılarında menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça

Birleşik Kelimeler: yarım seren, yatay seren


SENİR


[isim] [halk ağzında]
  • İki dağ arasındaki sırt

SELEN


[isim] [halk ağzında]
  • Ses, haber, bilgi

SERİN


[sıfat]
  • Az soğuk, ılık ile soğuk arası

    Kuşluk vaktinin sıcağına rağmen bina loş ve serin. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serin gel!
  • serin tutmak

Birleşik Kelimeler: serinkanlı


DİRİL


[sıfat] [biyoloji]
  • Diriksel

Birleşik Kelimeler: diril ısı

[isim]
  • Şilte yüzü veya gömlek yapmaya yarar pamuklu bir kumaş