SERENCAM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



SERENCAM harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli SERENCAM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ENCAM9, MECRA9, SENCE9, CEMRE9, CEMAN9, CEREN8, ESMER7, ESAME7, MESEN7, MERES7, NEMSE7, SANEM7, SEMER7, SEMEN7, SEMAN7, SERME7, ENSAR6, ENSER6, EMARE6, RESEN6, SEREN6


ENSAR (Kelime Kökeni: Arapça enṣār)


[isim] [din bilgisi]
  • Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler

EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)


[isim] [eskimiş]
  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


RESEN (Kelime Kökeni: Arapça reʾsen)


[zarf] [eskimiş]
  • Kendi başına, kendiliğinden

SEREN


[isim] [denizcilik]
  • Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder
[mimarlık]
  • Konut kapılarında menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça

Birleşik Kelimeler: yarım seren, yatay seren


ESMER (Kelime Kökeni: Arapça esmer)


[isim]
  • Siyaha çalan buğday rengi
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Esmer yüzünün hafifçe kızardığını, gözlerinin garip bir ışıkla yanmaya başladığını görüyoruz. - Esat Mahmut Karakurt

[sıfat]
  • Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız

    Bir düğün dansında ayaklarının pırıltısını seyrettiği esmer kızla evlendi. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esmere al bağla, karşısına geç ağla

Birleşik Kelimeler: esmer amber, esmer buğday, esmer küf, esmer küfler, esmer su yosunları, esmer şeker, esmer un, barut esmeri


ESAME (Kelime Kökeni: Arapça esāmī)


[isim] [eskimiş]
  • Adlar, isimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esamesi okunmamak


MESEN (Kelime Kökeni: Fransızca mécène)


[isim]
  • Sanat ve bilim adamlarını koruyan kimse

    Anacığı Sait Faik'in tek meseni, en anlayışlı dostu, sır yoldaşı oldu dünyada. - Haldun Taner


MERES


[isim] [halk ağzında]
  • Köpeğin yaşı

NEMSE


[isim] [tarih]
  • Nemçe

SANEM (Kelime Kökeni: Arapça ṣanem)


[isim] [eskimiş]
  • Put (I)
[mecaz]
  • Çok güzel kadın

SEMER (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • At, eşek, katır vb. hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan veya binilen, iskeleti ağaçtan araç

    Semere asılı bir sepeti çözüp ağacın uygun bir dalına astı. - Necati Cumalı

[jeoloji]
  • Yukaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • semeri devirmek
  • semer vurmak

Birleşik Kelimeler: hamal semeri


SEMEN (Kelime Kökeni: Arapça semen)


[isim] [eskimiş]
  • Semizlik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • semen peyda etmek

[isim] [hukuk]
  • Satım sözleşmesinde alıcının borcu

SEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca cément)


[isim] [anatomi]
  • Diş köklerini kaplayan sert madde
[fizik]
  • Bir metalle temas durumunda ısıtılan ve yüksek sıcaklıkta ayrışarak taşıdığı elementlerden bir veya birçoğunu o metalin yüzeyine yayan madde

SERME


[isim]
  • Sermek işi
[halk ağzında]
  • Sac ekmeği

CEREN (Kelime Kökeni: Moğolca)


[isim] [halk ağzında]
  • Ceylan

    Dedim akça ceren çölde ne gezer. - Karacaoğlan