SENEİDEVRİYE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



SENEİDEVRİYE harflerini içeren 5 harfli 39 kelime bulunuyor. 5 harfli SENEİDEVRİYE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEVRİ13, DEVRE13, DEVİR13, EVİYE13, İVEDİ13, VERDİ13, EVSİN12, İSEVİ12, İVESİ12, SİVRİ12, SEVİR12, SEVER12, SERVİ12, EVREN11, NEVİR11, SEDYE10, DENEY9, DİREY9, DESEN8, İNDİS8, NEYSE8, SİYER8, SEYİR8, SEDİR8, DİREN7, DERİN7, ERDEN7, ENDER7, RENDE7, ESİRE6, ENSER6, İRSEN6, NESİR6, RESEN6, SİREN6, SİNİR6, SEREN6, SENİR6, SERİN6


ESİRE (Kelime Kökeni: Arapça esīre)


[isim] [eskimiş]
  • Dişi tutsak

İRSEN (Kelime Kökeni: Arapça irs̱en)


[zarf] [eskimiş]
  • Kalıtım yoluyla

NESİR (Kelime Kökeni: Arapça nes̱r)


[isim] [edebiyat]
  • Düzyazı

    Her millette olduğu gibi bizde de kelimeleri şiir canlandırmış, nesir sadece kullanmıştır. - Yahya Kemal Beyatlı


RESEN (Kelime Kökeni: Arapça reʾsen)


[zarf] [eskimiş]
  • Kendi başına, kendiliğinden

SİREN (Kelime Kökeni: Fransızca sirène)


[isim]
  • İtfaiye, cankurtaran ve polis araçlarında bulunan, tiz ses çıkaran uyarıcı alet

    İtfaiyelerin çanları çalıyor, sirenleri ötüyordu. - Çetin Altan


SİNİR


[isim] [anatomi]
  • Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet

    Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]
  • Hoşa gitmeyen, can sıkan

    Ne sinir şey!

[halk ağzında]
  • Kas kirişi ve zarı

    Etin sinirlerini ayırmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sinirine dokunmak
  • siniri oynamak
  • siniri tutmak
  • sinir kesilmek
  • sinirleri altüst olmak
  • sinirleri ayakta olmak
  • sinirleri boşanmak
  • sinirleri bozulmak
  • sinirleri gergin olmak
  • sinirleri gerilmek
  • sinirleri gevşemek (veya yatışmak)
  • sinirlerine hâkim olmak
  • sinirlerini bozmak
  • sinirlerini germek
  • sinir sahibi olmak

Birleşik Kelimeler: sinir argınlığı, sinir bilimi, sinir buhranı, sinir doku, sinir harbi, sinir hastalığı, sinir hastası, sinir ilacı, sinir kanatlılar, sinir küpü, sinir otları, sinir otu, sinir savaşı, sinir sistemi, sinir törpüsü, sinirleri kuvvetli, sinirleri zayıf


SEREN


[isim] [denizcilik]
  • Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder
[mimarlık]
  • Konut kapılarında menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça

Birleşik Kelimeler: yarım seren, yatay seren


SENİR


[isim] [halk ağzında]
  • İki dağ arasındaki sırt

SERİN


[sıfat]
  • Az soğuk, ılık ile soğuk arası

    Kuşluk vaktinin sıcağına rağmen bina loş ve serin. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serin gel!
  • serin tutmak

Birleşik Kelimeler: serinkanlı


DİREN


[isim]
  • Dirgen

DERİN


[sıfat]
  • Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan

    Genç kız onun kırık dişli ağzının içindeki derin karanlığa bakıyor. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • Ayrıntılı

    Hangi limana varacağını bilmeyen gemiciye derin bir denizcilik bilgisinin faydası ne? - İsmet Özel

[mecaz]
  • İçten gelen

    Bir yandan da bundan derin bir utanç duyuyorum. - Adalet Ağaoğlu

[isim]
  • Dip

    Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin / Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derine inmek

Birleşik Kelimeler: derin derin, derin devlet, derin dondurucu, derin soğutma, derin soğutucu, derin uyku, uykusu derin


ERDEN


[sıfat]
  • Bakire
[zarf]
  • Bakire olarak, bakire bir biçimde

    Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir. - Selim İleri


ENDER (Kelime Kökeni: Arapça ender)


[sıfat]
  • Çok az, çok seyrek

    Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi. - Burhan Felek

[zarf]
  • Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde

    Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi. - Halikarnas Balıkçısı


RENDE (Kelime Kökeni: Farsça rende)


[isim]
  • Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç

DESEN (Kelime Kökeni: Fransızca dessin)


[isim]
  • Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerine yapılan çizim