SENDİKALAŞMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



SENDİKALAŞMAK harflerini içeren 8 harfli 22 kelime bulunuyor. 8 harfli SENDİKALAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ANLAMDAŞ14, ADLAŞMAK14, AKŞAMDAN14, DALAŞMAK14, KASLAŞMA13, ANLAŞMAK12, AKLAŞMAK12, KAŞANMAK12, KAŞLAMAK12, ŞAKLAMAK12, AKADEMİK11, ADLANMAK11, ALDANMAK11, DALANMAK11, SENDİKAL11, DAKİKANE10, SİKLAMEN10, SAKLANMA10, SAKLAMAK10, AKLANMAK9, KANLAMAK9, MALİKANE9


AKLANMAK


[nesnesiz]
  • Ak olmak, temizlenmek

    Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.

[hukuk]
  • Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek

    Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner

[hukuk]
  • Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak

KANLAMAK


[-i]
  • Kana bulamak

MALİKÂNE (Kelime Kökeni: Arapça mālik + Farsça -āne)


[isim]
  • Geniş bir alana kurulmuş, büyük ve gösterişli ev

SİKLAMEN (Kelime Kökeni: Fransızca cyclamen)


[isim] [bitki bilimi]
  • Tavşankulağı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

SAKLANMA


[isim]
  • Saklanmak işi

SAKLAMAK


[-i]
  • Elinde bulundurmak, tutmak

    Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı. - İbrahim Alâeddin Gövsa

[-i] [-de]
  • Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak

    Paralarını kasada saklıyor.

[-i] [-de]
  • Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek

    Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak.

[-i] [-den]
  • Gizli tutmak, duyurmamak

    Batı, o büyük kaynaktan sık sık faydalanır ama iktibaslarını titizce saklar. - Cemil Meriç

[-e] [-i]
  • Birine vermek için ayırmak

    Bu kitabı size sakladım.

[nesnesiz] [mecaz]
  • Korumak, esirgemek

    Allah saklasın.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakla samanı, gelir zamanı


AKADEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca académique)


[sıfat]
  • Akademi ile ilgili olan

ADLANMAK


[nesnesiz]
  • Kendisine ad verilmek, isimlenmek

ALDANMAK


[-e]
  • Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak

    Bunun aksini umanlar aldanacaktır, hüsrana uğrayacaktır. - Kerim Korcan

[nesnesiz]
  • Hayal kırıklığına uğramak

    Sen benim dediklerime kulak ver, aldanmazsın! - Memduh Şevket Esendal

[nesnesiz]
  • Avunmak, oyalanmak

DALANMAK


[nesnesiz]
  • Dalama işine konu olmak

SENDİKAL (Kelime Kökeni: Fransızca syndical)


[sıfat]
  • Sendika ile ilgili

    Sendikal haklar.


ANLAŞMAK


[nesnesiz]
  • Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak

    Bakın böylesine bir dilimiz olmasaydı, nasıl anlaşacaktık şimdi? - Nermi Uygur

[-le]
  • Sözleşmek, sözleşme imzalamak, kavletmek

AKLAŞMAK


[nesnesiz]
  • Ak duruma gelmek, ağarmak, beyazlaşmak

KAŞANMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Hizmet ve binek hayvanları durup işemek

KAŞLAMAK


[-i]
  • Yüzüğün taşını kaşa oturtmak