SELAMLAYIŞ harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli SELAMLAYIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SAYIŞ12,
YAŞAM11,
YAŞLI11,
MAYIS10,
SAYIM10,
ALMAŞ9,
SALAŞ9,
SAYMA9,
YILMA9,
YALIM9,
YASLI9,
YASMA9,
MALYA8,
SALYA8,
YASAL8,
ELMAS7,
EMSAL7,
MELAS7,
MASAL7,
SALMA7,
SALLI7,
SALAM7,
SELAM7,
ALLEM6,
LAMEL6,
MELAL6
ALLEM
[isim]
LAMEL
(Kelime Kökeni: Fransızca lamelle)
[isim]
-
Mikroskopla yapılan incelemede bazen lamların üstüne kapatılan dört köşe, küçük ve ince cam parçası
[biyoloji]
MELAL
(Kelime Kökeni: Arapça melāl)
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
ELMAS
(Kelime Kökeni: Arapça elmās)
[isim]
-
Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: elmastıraş, kara elmas, camcı elması
EMSAL
(Kelime Kökeni: Arapça ems̱āl)
[isim]
[eskimiş] [matematik]
Ata Sözleri ve Deyimler
- emsal olmak
- emsal oluşturmak
- emsal vermek
MELAS
(Kelime Kökeni: Fransızca mélasse)
[isim]
-
Şeker üretiminde, billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan şekerli posa
MASAL
(Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)
[isim]
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- masal gibi
- masal okumak (veya anlatmak)
Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı
SALMA
[isim]
[halk ağzında]
-
Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
[sıfat]
-
Başıboş gezen (hayvan)
Salma sığır.
[sıfat]
[tarih]
-
Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri
Ata Sözleri ve Deyimler
- salma gezmek (veya dolaşmak)
- salma salmak
Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk
SALLI
[sıfat]
-
Büyük ve geniş, sal gibi yayvan
Sallı bir yapı.
SALAM
(Kelime Kökeni: İtalyanca salame)
[isim]
-
Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek
Birleşik Kelimeler: Macar salamı
SELAM
(Kelime Kökeni: Arapça selām)
[isim]
-
Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme, merhaba
Ata Sözleri ve Deyimler
- selam (veya selama) durmak
- selam (veya selamı) almak
- selam çakmak
- selam etmek
- selam olsun
- selam para, kelam para
- selam söylemek
- selam verdik, borçlu çıktık
- selam vermek
- selam yollamak (veya salmak)
Birleşik Kelimeler: selam otu, selam sabah, selamünaleyküm, aleykümselam, kandilli selam, sellemehüsselam, yerden selam
MALYA
[isim]
-
Deniz dibinde otlara takılmış oltayı kurtarmaya ve deniz derinliklerinden ağ, halat, sicim vb. şeyleri çıkarmaya yarayan dört tırnaklı demir
SALYA
(Kelime Kökeni: Rumca)
[isim]
YASAL
[sıfat] [hukuk]
-
Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu, yasalara uygun, kanuni (I), meşru, legal
ALMAŞ
[isim]
-
İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe
[mantık]
-
Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem