SEKTİRMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

---

Detaylı Arama

---

Harfler

Başında

Sonunda

İçinde

Harf Sayısı

Türkçe İngilizce Dil

Ara

SEKTİRMEK harflerini içeren 5 harfli 72 kelime bulunuyor. 5 harfli SEKTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ESMEK₇, ESMER₇, İSMET₇, İSTEM₇, KİMSE₇, KESME₇, KESİM₇, METİS₇, MERSİ₇, MERES₇, RESMİ₇, RESİM₇, SİTEM₇, SERİM₇, SEMER₇, SERME₇, SEKME₇, ESRİK₆, ESTER₆, ESİRE₆, ERMEK₆, ETMEK₆, ERİME₆, EKMEK₆, EKSER₆, EKSİK₆, İRKME₆, İTMEK₆, İSTEK₆, İSTER₆, KESİR₆, KESİT₆, KESKİ₆, KESRE₆, KESİK₆, KESER₆, KEREM₆, KERES₆, KERİM₆, KESEK₆, KEMER₆, KEMİK₆, KEMRE₆, METRE₆, MEKİK₆, MERET₆, MEREK₆, SİRKE₆, SİKKE₆, SERİK₆, SETRE₆, SETİR₆, SETİK₆, SETER₆, SEKTE₆, TESRİ₆, TEMEK₆, TESİR₆, TERME₆, TERİM₆, TERES₆, TEKME₆, ERKEK₅, KERKİ₅, KERTE₅, KERTİ₅, KEKRE₅, TERKİ₅, TEREK₅, TEKKE₅, TEKİR₅, TEKER₅

• Yetişkin adam, bay, er kişi

  Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar. - Reşat Nuri Güntekin

• Sperma oluşturan organizma

• Sözüne güvenilir, mert

• Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı

• Sert, kolay bükülmez

  Erkek demir, erkek bakır.

Ata Sözleri ve Deyimler

• erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer
• erkek arslan arslan da dişi arslan arslan değil mi?
• erkek gibi
• erkek koyun kasap dükkânına yaraşır
• erkek olmak
• erkek sel, kadın göl

Birleşik Kelimeler: erkek anahtar, erkek bakır, erkek berberi, erkek demir, erkek erkeğe, erkekevi, erkek Fatma, erkek fiş, erkek işi, erkek milleti, erkek organ, erkek terzisi, erkekler hamamı

• Keser

• İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti

• Derece, radde

  Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık. - Aydın Boysan

Ata Sözleri ve Deyimler

• kertesine gelmek
• kertesine getirmek

Birleşik Kelimeler: son kerte

• Kerte

• Bayat (ekmek, et)

• Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan

• Eyerin arka bölümü

  Avluda terkiden yere atladığında öfkeden kudurmuştu. - Yaşar Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

• terkisine almak

• Evlerin veya dükkânların yüksekçe yerinde bulunan raf

• Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh

  Hemen her ev yarı saray ve yarı tekke gibi bir şeydi. - Abdülhak Şinasi Hisar

• Esrar içilen üstü kapalı yer

• Hapishane

  Bakıyorum, tekke sana yaramış, dedi. Ne zaman çıktın? - Tahsin Yücel

Ata Sözleri ve Deyimler

• tekkeyi bekleyen çorbayı içer

Birleşik Kelimeler: esrar tekkesi, miskinler tekkesi

• Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)

• Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)

  Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı. - Aka Gündüz

• Tekerlek

  Araba tekeri. Makine tekeri.

• Tekerlek biçimde olan

  Bir teker peynir.

• Bir gök cisminin daire biçiminde görünen yüzeyi

• Cismin gökyüzü üzerindeki iz düşümü

Ata Sözleri ve Deyimler

• tekere çomak sokmak
• tekerine (veya tekerinin önüne) taş koymak
• teker meker yuvarlanmak

Birleşik Kelimeler: arka teker, art teker, çevre teker, çiftteker, düzen teker, ön teker, üçteker, yedek teker, Güneş tekeri

• Sarhoş

Ata Sözleri ve Deyimler

• esrik devenin çulu eğri gerek

• Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde

• Dişi tutsak

• Erişmek

  Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. - Necati Cumalı

• İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek

• Ürün olgunlaşmak

  Arpalar erdi de gelin, girdik yolmaya - Halk türküsü

• Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

• erdiğine erer, ermediğine taş atar

Birleşik Kelimeler: aşermek

• Bir işi yapmak

  Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu. - Haldun Taner

• Bulmak, erişmek

  Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi. - Refik Halit Karay

• Birini bir şeyden yoksun bırakmak

• Küçük veya büyük abdestini yapmak

  Çocuk altına etti.

• Demek, söylemek

  Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle - Erzurumlu Emrah

Ata Sözleri ve Deyimler

• edememek
• eden bulur, inleyen ölür
• etme (veya etme yahu)
• etmediğini bırakmamak (veya komamak)
• etme eyleme
• ettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
• ettiğini bulmak (veya çekmek)
• ettiğini yanına bırakmamak
• ettiği yanına (kâr) kalmak
• ettiğiyle kalmak