Sef ile Başlayan Kelimeler



SEF ile başlayan 25 kelime bulunuyor. Başında SEF olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sef ile biten kelimeler. İçinde sef olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

SEFERİHİSAR23, SEFARETHANE22, SEFERBERLİK20, SEFİRİKEBİR20

8 Harfli Kelimeler

SEFİHANE19, SEFERBER17, SEFERLİK15, SEFİLANE15, SEFİLLİK15, SEFİRLİK15

7 Harfli Kelimeler

SEFASIZ19, SEFAHAT18, SEFİLCE17, SEFARET14, SEFALET14, SEFERLİ14

6 Harfli Kelimeler

SEFALI14, SEFİRE13, SEFİNE13, SEFERİ13

5 Harfli Kelimeler

SEFİH16, SEFİR12, SEFİL12, SEFER12

4 Harfli Kelimeler

SEFA11


SEFA (Kelime Kökeni: Arapça ṣafā)


[isim]
  • Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sefa (veya sefalar) bulduk
  • sefa geldin (veya geldiniz)
  • sefa geldine gitmek
  • sefasına bakmak
  • sefasını sürmek
  • sefa sürmek

Birleşik Kelimeler: sefa pezevengi, aynısefa, zevküsefa, akşamsefası, içki sefası, gecesefası, gündüzsefası


SEFİR (Kelime Kökeni: Arapça sefīr)


[isim] [eskimiş]
  • Elçi

    Herkes onun az zamanda büyük yer tutacağını, bir zaman gelip sefir, nazır olacağını söylüyorlar. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: sefirikebir


SEFİL (Kelime Kökeni: Arapça sefīl)


[sıfat]
  • Sefalet çeken, yoksul

    Bu, korkunç bir çocukluğun, sefil, bahtsız bir çocukluğun devamıdır. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]
  • Yoksul veya alçak bir biçimde

    Ayaklarındaki postalların yarısı yok bir hâlde mart havasının sert soğuğunda âciz ve sefil titriyordu. - Halide Edip Adıvar


SEFER (Kelime Kökeni: Arapça sefer)


[isim]
  • Yolculuk

    Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Birçok seneler geçti dönen yok seferinden - Yahya Kemal Beyatlı

[askerlik]
  • Genellikle ülke dışına yapılan askerî harekât, savaşa gitme, savaş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sefere kalkmak
  • sefer etmek

Birleşik Kelimeler: sefer tası, bu sefer, seyrüsefer, ring seferi


SEFİRE (Kelime Kökeni: Arapça sefīre)


[isim] [eskimiş]
  • Bayan elçi

    Sefiremizin tiyatrosever oluşu konuşmalara daha da revnak verdi. - Haldun Taner


SEFİNE (Kelime Kökeni: Arapça sefīne)


[isim] [eskimiş] [denizcilik]
  • Gemi

    Kaptan Abdullah Bey yirmi beş sene harp sefinelerinde süvarilik yapmıştı. - Peyami Safa


SEFERÎ (Kelime Kökeni: Arapça seferī)


[sıfat]
  • Yolculukla ilgili olan
[isim] [din bilgisi]
  • Yolculuk sebebiyle dinî açıdan kendisine bazı kolaylıklar sağlanan kimse

Birleşik Kelimeler: seferî durum, seferî hâl


SEFARET (Kelime Kökeni: Arapça sefāret)


[isim]
  • Elçilik

    Memlekete hareketten önce resmen sefarete müracaat ettim. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: sefarethane


SEFALET (Kelime Kökeni: Arapça sefālet)


[isim]
  • Yoksulluk, yoksulluk sıkıntısı

    İnsan onu bir gördü mü evlerin, sokakların sefaletini unutur giderdi. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sefalet çekmek


SEFERLİ


[sıfat]
  • Sefere giden veya sefere çıkan

SEFALI


[sıfat]
  • Şenlikli, eğlenceli

    Üsküdar bağlarının sefalı olmasına rağmen bu sahili tercih eden dostların küme küme oturup kendi zevküsefalarında olduğunu görürüz - Asaf Halet Çelebi


SEFERLİK


[sıfat]
  • Herhangi bir defaya yetecek miktarda olan

    İki seferlik yol parası.

Birleşik Kelimeler: bu seferlik


SEFİLANE (Kelime Kökeni: Arapça sefīl + Farsça -āne)


[zarf] [eskimiş]
  • Sefilce

    Yalnız sefilane gebermemek için bir lokma ekmek, bir gayret... - Hüseyin Cahit Yalçın


SEFİLLİK


[isim]
  • Yoksulluk

SEFİRLİK


[isim]
  • Elçilik