SAVUNMALIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



SAVUNMALIK harflerini içeren 6 harfli 38 kelime bulunuyor. 6 harfli SAVUNMALIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SIVAMA15, AVUNMA14, SAVMAK14, LAVMAN13, ASUMAN9, ASMALI9, ASILMA9, ISKUNA9, ISLAMA9, KUMALI9, KUMSAL9, MISKAL9, SINMAK9, SUNMAK9, SINAMA9, SULAMA9, SALKIM9, USANMA9, ANISAL8, ANILMA8, ANASIL8, ALINMA8, AMALIK8, AKSUNA8, IKLAMA8, KAMALI8, KASALI8, KINAMA8, LUSAKA8, MANALI8, MASLAK8, SANMAK8, SALMAK8, SAKALI8, ULAMAK8, UNLAMA8, ULANMA8, ANALIK7


ANALIK


[isim]
  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]
  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık


ANISAL


[sıfat]
  • Anıyla ilgili, anıya ait

    Onlara göre yaşlı yazarların anısal birikimi daha fazlaydı.


ANILMA


[isim]
  • Anılmak işi

ANASIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿanaṣl)


[zarf] [eskimiş]
  • Kökten, asıl olarak, esaslı bir biçimde

    Anasıl asker ve erkek bir kavim olmadıkları için askerliğin şanından hiçbir zaman nasipleri yoktur. - Yahya Kemal Beyatlı


ALINMA


[isim]
  • Alınmak işi

    Öbürü göğsünden ağır yaralı iki erin geriye alınmalarına göz kulak oluyordu. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: açığa alınma


ÂMÂLIK


[isim]
  • Görme engellilik

AKSUNA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Basınçlanma

IKLAMA


[isim]
  • Iklamak işi

KAMALI


[sıfat]
  • Kaması olan

    Kamalı top.


KASALI


[sıfat]
  • Kasası olan

KINAMA


[isim]
  • Kınamak işi, ayıplama, takbih

Birleşik Kelimeler: kınama cezası


MANALI


[sıfat]
  • Anlamlı

    Her çağın kendi idealine göre gördüğü sosyal manalı bazı rüyalar vardır. - Mehmet Kaplan

[zarf]
  • Anlamlı bir biçimde

MASLAK (Kelime Kökeni: Arapça maṣlāḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Sürekli su akan boru

    İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı. - Osman Cemal Kaygılı


SANMAK


[nesnesiz]
  • Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek, zanneylemek

    Babam, hiç hoşnut olmadığımı, beni yine sevindiremediğini sandı. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: varsanı


SALMAK


[-e] [-i]
  • Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek

    Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. - Ercüment Ekrem Talu

[-e]
  • Saldırmak

    Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi. - Memduh Şevket Esendal

[denizcilik]
  • Gemi demir üzerinde dört yana dönmek
[-i] [mecaz]
  • Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek

Birleşik Kelimeler: salıvermek, salıverilmek