SARKITMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



SARKITMAK harflerini içeren 6 harfli 38 kelime bulunuyor. 6 harfli SARKITMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KISMAK9, MARSIK9, SIKMAK9, TIRSMA9, ARITMA8, AKITMA8, IRAMAK8, KIRMAK8, KISRAK8, KISTAK8, KIRKMA8, KARMIK8, KARIMA8, KAKIMA8, KASMAK8, MAKSAT8, MASTAR8, RASTIK8, SARKIK8, SARKIT8, SARKMA8, SATMAK8, SARMAK8, TIKMAK8, TIKAMA8, TASARI8, ARTMAK7, KARMAK7, KARSAK7, KARKAS7, KIRAAT7, KATMAK7, KASTAR7, MARKKA7, MATRAK7, RAKKAS7, TAKMAK7, KATRAK6


KATRAK


[isim]
  • Marangozlukta tomrukları biçmeye yarayan ve birden çok testeresi olan biçme makinesi

ARTMAK


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük heybe
[nesnesiz]
  • Çoğalmak

    O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu


KARMAK


[-i]
  • Karıştırmak, birbirine katmak
[nesnesiz]
  • Toz durumundaki bir şeyi sıvı ile karıştırarak çamur veya hamur durumuna getirmek

    Yapı için harç karmak. Boya karmak.

Birleşik Kelimeler: betonkarar


KARSAK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Köpekgillerden, soluk kahverengi, karnı beyaz tüylü, kısa kulaklı, postundan kürk yapılan bir tür memeli (Vulpes corsac)

KARKAS (Kelime Kökeni: Fransızca carcasse)


[isim] [mimarlık]
  • Demirli betonla yapılmış yapı

KIRAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳirāʾat)


[isim] [eskimiş]
  • Okuma

    Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın

[din bilgisi]
  • Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıraat etmek

Birleşik Kelimeler: kıraathane


KATMAK


[-e] [-i]
  • Bir şeyin içine, üstüne veya yanına, niteliğini değiştirmek veya niceliğini artırmak için başka bir şey eklemek, karıştırmak

    Sirkeye su katmak.

[halk ağzında]
  • Döllenmeyi sağlamak için erkek hayvanı dişinin yanına salmak

KASTAR


[isim] [halk ağzında]
  • Pamuk ipliğini veya bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi

MARKKA (Kelime Kökeni: Fince)


[isim] [eskimiş]
  • Finlandiya para birimi, mark

MATRAK (Kelime Kökeni: Arapça miṭrāḳ)


[isim] [eskimiş] [tarih]
  • Savaşmayı öğretmek için kullanılan, ucu giderek yuvarlaklaşan kalın sopa, değnek
[sıfat] [argo]
  • Eğlenceli, gülünç, hoş

    Cavcav gibi matrak oğlan var mı yahu? - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • matrağa almak
  • matrak geçmek


RAKKAS (Kelime Kökeni: Arapça raḳḳāṣ)


[isim] [eskimiş] [fizik]
  • Sarkaç

    Bu rakkasın durmasına hiçbirimiz alışık değilizdir bu evde, o hep aynı ahenkle sallanmalı. - Ahmet Muhip Dranas


TAKMAK


[-i]
  • Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek

    Gözlüğünü takıp masaya eğildi. - Refik Halit Karay

[-e] [nesnesiz]
  • Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek

    Geline pırlanta yüzük takmışlar.

[-e] [-i]
  • Ad, lakap koymak

    Ona bu adı kim takmıştır, ne zaman takmıştır, bilemiyor. - Haldun Taner

[nesnesiz]
  • Kuşanmak

    Kılıç takmak.

[-e] [mecaz]
  • Biriyle olumsuz olarak uğraşmak

    Matematik öğretmeni ona taktığı için dersten kaldı.

[argo]
  • Borç bırakmak

    Bu eve asilzadelerin biri girip öteki giderdi. Giden kirayı takar, gelen ortalığı kasıp kavururdu. - Peyami Safa

[argo]
  • Önemsemek, önem vermek, tınmak

    Dün koskoca bir mebus kızıyken, bir zamanların Şalvarlı Nuriyesi'ni takar mıyım? - Adalet Ağaoğlu

[-den] [argo] [-de]
  • Sınavını başaramamak

    Bütün derslerden takarak sınıfta kaldı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takıp takıştırmak

Birleşik Kelimeler: asım takım, bultak


ARITMA


[isim]
  • Arıtmak işi

Birleşik Kelimeler: arıtma ünitesi


AKITMA


[isim]
  • Akıtmak işi, isale

    Oğlunun o eciş bücüş burnunun dikine gitmeye başladığı günlerde, tüm ilgisini ve sevgisini büyük kızına akıtmaya başlamıştı. - Elif Şafak

[halk ağzında]
  • Enli bilezik

IRAMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Uzaklaşmak, uzamak, ara açılmak

    Gide gide ben yolumdan ıradım / Iradım da dost köyüne uğradım - Halk türküsü