SANSÜRCÜ harflerinden oluşan 20 kelime bulunuyor. SANSÜRCÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sansürcü kelimesinin anlamı nedir? Sansürcü ile başlayan kelimeler. İçinde sansürcü olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
SANSÜRCÜ17
6 Harfli Kelimeler
SANSÜR10
4 Harfli Kelimeler
SÜRÜ9, ÜCRA9, ÜRÜN8, ANÜS7
3 Harfli Kelimeler
SAC7, SÜS7, CAR6, CAN6, NAS4, SAN4, NAR3
2 Harfli Kelimeler
ÜS5, NÜ4, ÜN4, AS3, AR2, AN2, RA2
AR
(Kelime Kökeni: Fransızca are)
[isim]
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ar damarı çatlamış
- ar dünyası değil kâr dünyası
- ar etmek
- arına dokunmak
- ar namus tertemiz
- ar ve hayâ perdesi yırtılmak
- ar yılı değil, kâr yılı
Birleşik Kelimeler: ar belası
[kimya]
-
Argon elementinin simgesi
AN
(Kelime Kökeni: Arapça ān)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- anı anına uymamak
- an meselesi
Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı
[isim] [halk ağzında]
-
İki tarla arasındaki sınır
[isim]
RA
[kimya]
-
Radyum elementinin simgesi
NAR
(Kelime Kökeni: Farsça nār, enār)
[isim] [bitki bilimi]
-
Nargillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri büyük, koyu kırmızı renkte, küçük bir ağaç (Punica granatum)
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: narçiçeği, nar şerbeti, kudret narı
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
- nârına (veya nâra) yanmak
Birleşik Kelimeler: nârıbeyza
AS
[isim] [hayvan bilimi]
[isim]
-
İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
[sıfat]
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
[kimya]
-
Arsenik elementinin simgesi
NAS
(Kelime Kökeni: Arapça naṣṣ)
[isim] [eskimiş]
-
Açıklık, açık ve kesin yargı
[felsefe]
SAN
[isim]
-
Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, unvan, titr
[felsefe]
-
Herhangi bir şeyi, neyse o yapan nitelik, kip karşıtı
Birleşik Kelimeler: adı sanı, adıyla sanıyla
NÜ
(Kelime Kökeni: Fransızca nu)
[sıfat]
[isim]
ÜN
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
- üne kavuşmak
ÜS
(Kelime Kökeni: Arapça uss)
[isim] [matematik]
-
Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
[isim] [eskimiş]
[askerlik]
Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü
CAR
[isim] [halk ağzında]
-
Çağrı, tellal ile duyurma
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: carcar, car car
[isim] [halk ağzında]
-
Kadınların örtündükleri çarşaf, zar (III)
CAN
(Kelime Kökeni: Farsça cān)
[isim]
-
İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- cana (veya canına) can katmak
- cana gelecek mala gelsin
- cana kıymak
- can alacak nokta (veya yer)
- can alıp can vermek
- cana minnet saymak (veya bilmek)
- can atmak
- can başına sıçramak
- can baş üstüne
- can beslemek
- can boğazdan gelir (veya geçer)
- can borcunu ödemek
- can bostanda bitmez
- can bulmak
- can cana, baş başa
- can candan şirindir (veya tatlıdır)
- can canın yoldaşıdır
- can cümleden aziz
- can çekişmek
- can çekişmektense ölmek yeğdir
- can çıkmayınca (veya çıkmadan) huy çıkmaz
- candan geçmek
- can dayanmamak
- can derdinde olmak
- can derdine düşmek
- can gelmek
- canı acımak
- canı ağzına (veya boğazına) gelmek
- canı bayılmak
- canı burnuna (veya burnundan) gelmek
- canı burnundan çıkmak
- canı cana ölçmek
- canı canına (veya içine) sığmamak
- canı cehenneme
- canı çekilmek
- canı çekmek
- canı çıkasıca
- canı çıkmak
- canı çıksın!
- canı gelip gitmek
- canı gelmek
- canı gibi sevmek
- canı gitmek
- canı ile oynamak
- canı ile uğraşmak
- canı istemek
- canı isterse
- canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır
- canım
- canım ciğerim
- canım dese canın çıksın diyor sanmak
- canımın içi
- canımı sokakta bulmadım
- canına acımamak
- canına değmek
- canına ezan okumak
- canına geçmek (veya işlemek veya kâr etmek)
- canına kastetmek
- canına kıymak
- canına minnet (olmak)
- canına okumak
- canına rahmet
- canına susamak
- canına tak demek (veya etmek)
- canına tükürdüğümün (veya üfürdüğümün)
- canına yandığım (veya yandığımın)
- canına yetmek
- canından bezmek (veya bıkmak veya usanmak)
- canından geçmek
- canını acıtmak
- canını almak
- canını bağışlamak
- canını burnundan getirmek
- canını cehenneme göndermek (veya yollamak)
- canını çıkarmak
- canını dar atmak
- canını dişine almak (veya takmak)
- canının derdine düşmek
- canının içine sokacağı gelmek
- canını sıkmak
- canını sokakta bulmamak
- canını vermek
- canını yakmak
- canın isterse
- canı sağ olsun!
- canı sıkılmak
- canı yanan eşek, attan yüğrük olur
- canı yanmak
- canı yerine gelmek
- canı yok mu?
- can kalmamak
- can kaygısına düşmek
- canlar!
- can olmak
- can sıkmak
- can vermek
- can yakmak
Birleşik Kelimeler: can acısı, can alıcı, can arkadaşı, can bunaltısı, canciğer, can çabası, can damarı, can direği, can dostu, can düşmanı, can eriği, canevi, can feda, canfes, can havliyle, can korkusu, cankulağı, can kurban, cankurtaran, can kuşu, can noktası, can pahasına, can pazarı, can sağlığı, can sıkıntısı, can simidi, cansiparane, can sohbeti, can suyu, can tahtası, can yeleği, can yoldaşı, cana yakın, canı burnunda, canı cebinde, canıgönülden, canı pek, canı sıkkın, canı tatlı, canı tez, canıyürekten, canına düşkün, canla başla, babacan
ANÜS
(Kelime Kökeni: Fransızca anus)
[isim] [anatomi]
-
Sindirim sisteminin sonunda bulunan ve dışkının atılmasına yarayan çıkış deliği, makat, şerç, büzük, göt, sofra
Birleşik Kelimeler: anüs yüzgeci
SAC
[isim]
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: sacayağı, sacayak, sac böreği, sac ekmeği, sac kavurması, sac kebabı, çalkantı sacı
SÜS
[isim]
-
Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek, süs püs
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: süs bitkisi, süs püs