SANAYİLEŞME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



SANAYİLEŞME harflerini içeren 4 harfli 133 kelime bulunuyor. 4 harfli SANAYİLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sanayileşme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Sanayileşme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

AYAŞ9, EŞEY9, EŞYA9, ŞAYİ9, ŞEMS9, YAŞA9, AŞMA8, EŞME8, EMİŞ8, MAAŞ8, MEŞE8, MAŞA8, ŞAMA8, ŞANS8, ŞASİ8, ŞEMA8, ŞASE8, ASYA7, AYMA7, EŞLİ7, EMAY7, İNŞA7, İAŞE7, LAŞE7, MAYİ7, MAYA7, NAAŞ7, NEŞE7, NAŞİ7, SİYA7, SAYA7, SAYE7, ŞİLE7, ŞALE7, ŞALİ7, ŞENİ7, YEME7, YEİS7, YAMA7, YASA7, ASMA6, AYİN6, AYLA6, AYNA6, AYNİ6, AYAN6, AYAL6, ALAY6, ESME6, ESMA6, ESİM6, MASA6, NİYE6, SİMA6, SAMİ6, SEMA6, SEME6, YENİ6, YİNE6, YELE6, YANİ6, ASAL5, ASİL5, ASLA5, ASLİ5, ANAM5, ANMA5, ALEM5, ALİM5, ALMA5, AMAL5, AMAN5, AMEL5, AMİL5, AMİN5, ESİN5, ESEN5, ESNA5, ENSE5, ENAM5, EMİN5, EMEN5, EMEL5, EMAN5, ELİM5, ELMA5, ELEM5, İNME5, İNAM5, İMLA5, İSAL5, İMAN5, İMAL5, İLME5, İLAM5, LİME5, LİSE5, LİMA5, LAMA5, LAME5, LENS5, MİNE5, MANİ5, MANA5, MALİ5, MALA5, MAİN5, MAİL5, MENİ5, MEAL5, MALE5, NESİ5, NİSA5, NEMA5, NAME5, SİNE5, SELA5, SANA5, SALA5, SELE5, SENA5, SENE5, ANAL4, ALAN4, AİLE4, ENLİ4, ELAN4, İNAL4, İANE4, İLAN4, LAİN4, NAİL4, NALE4


ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)


[sıfat] [tıp]
  • Anüsle ilgili
[zarf]
  • Anüs yoluyla

ALAN


[isim]
  • Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
[mecaz]
  • Bir çalışma çevresi

    Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır. - Nurullah Ataç

[fizik]
  • İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası

    Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı.

[sinema] [televizyon]
  • Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
[spor]
  • Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha

Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı


AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)


[isim] [toplum bilimi]
  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eş, karı

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile


ENLİ


[sıfat]
  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk


ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)


[zarf] [eskimiş]
  • Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha

    Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay


İNAL


[isim]
  • Kendisine inanılan kimse

İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)


[isim] [eskimiş]
  • Yardım

    Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal


İLAN (Kelime Kökeni: Arapça iʿlān)


[isim]
  • Duyuru

    Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilan etmek
  • ilan vermek

Birleşik Kelimeler: ilanıaşk, ilan panosu, ilan tahtası, duvar ilanı, el ilanı


LAİN (Kelime Kökeni: Arapça laʿīn)


[sıfat] [eskimiş]
  • Lanetlenmiş, melun

Birleşik Kelimeler: şeytanılain


NAİL (Kelime Kökeni: Arapça nāʾil)


[sıfat]
  • Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nail olmak


NALE (Kelime Kökeni: Farsça nāle)


[isim] [eskimiş]
  • İnleme, inilti

ASAL


[sıfat]
  • Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi

Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı


ASİL (Kelime Kökeni: Arapça aṣīl)


[sıfat]
  • Soylu

    Kaybettiğimiz bu asil adamın bizimle beraber çalışmasına hakikaten imkân yokmuş. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

Birleşik Kelimeler: asilzade


ASLA (Kelime Kökeni: Arapça aṣlā)


[zarf]
  • Hiçbir zaman, hiçbir şekilde, katiyen

    Kimseye faydası olmayıp da yalnız kendi nefsine ayırdığın servet, asla makbul değildir. - Ahmet Kabaklı


ASLİ (Kelime Kökeni: Arapça aṣlī)


[sıfat]
  • Birincil

    Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: asli düşünce, asli maaş, asli nüsha