San ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler



SAN harfleri ile başlayan 8 harfli 23 kelime bulunuyor. Başında SAN olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "san ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde San olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SANTRHAF19, SANCISIZ18, SANSÜRCÜ17, SANTRFOR16, SANDIKÇI16, SANGILIK15, SANATEVİ15, SANDALCI15, SANTİAGO14, SANSÜRLÜ14, SANTURCU14, SANAYİCİ14, SANCIMAK14, SANDIRMA13, SANDIKLI13, SANDALYE13, SANIKLIK11, SANILMAK11, SANRISAL11, SANDALET11, SANSKRİT10, SANATSAL10, SANATKAR9


SANATKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ṣanʿat + Farsça -kār)


[isim]
  • Sanatçı

    Başı aylarca ağrımayan, sinirleri bozulmayan, yanılmayan sanatkâr, olduğu yerde sayandır. - Nazım Hikmet

[sıfat]
  • Bir işi ustalıkla yapan, usta, mahir

SANSKRİT (Kelime Kökeni: İngilizce sanskrit)


[isim]
  • Hint-Avrupa dilleri grubundan olan, klasik Hint din ve edebiyat dili, Sanskritçe
[sıfat]
  • Bu dille yazılmış olan

SANATSAL


[sıfat]
  • Sanata ilişkin, sanatla ilgili

SANIKLIK


[isim]
  • Sanık olma durumu

SANILMAK


[nesnesiz]
  • Düşünülmek, olabileceğine inanılmak, zannedilmek, zannolunmak

    Oraya çıktıktan sonra saatlerce oynadığımız sanılmasın. - Ayla Kutlu


SANRISAL


[sıfat]
  • Sanrıya ilişkin

SANDALET (Kelime Kökeni: Fransızca sandalette)


[isim]
  • Yalnız tabanı bulunan, ayağa kordon ve kayışla bağlanan açık ayakkabı, sandal (III)

SANDIRMA


[isim]
  • Sandırmak işi

SANDIKLI


[isim]
  • Duvar kaplamalarında kullanılan bir tür ince tahta
[eskimiş]
  • Süs olarak kullanılan bir tür altın para
[isim]
  • Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri

SANDALYE (Kelime Kökeni: Arapça ṣandaliyye)


[isim]
  • Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası

    Odalarda mobilya namına, uzun, kısa yuvarlak bir sürü masayla sandalyeden başka bir şey yok. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]
  • Makam, koltuk, mevki

    Bunların gençliğe karşı aldıkları vaziyeti ben biraz sandalye vehminden doğmuş telakki ediyorum. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: sandalye kavgası, elektrikli sandalye, kolçaklı sandalye, tekerlekli sandalye


SANSÜRLÜ


[sıfat]
  • Sansür edilmiş

SANTURCU


[isim]
  • Santur çalan kimse, santuri

SANAYİCİ


[isim]
  • Herhangi bir sanayi dalına yatırım yapmış olan ve o alanda iş gören kimse
[sıfat]
  • Sanayiye önem veren

    Sanayici toplum.


SANCIMAK


[nesnesiz]
  • Sancı vermek, ağrımak

    Gözlerimin kökü kazılıyor gibi sancıyor. - Sermet Muhtar Alus


SANGILIK


[isim]
  • Sersemlik, şaşkınlık

    Nen var, niçin böyle küskün duruyorsun, dediler.-Hiç, dedi, başımda bir sangılık var. - Memduh Şevket Esendal