SALDIRMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



SALDIRMA harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli SALDIRMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Saldırma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Saldırma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ADAMI9, DALSI9, DAMLI9, SADIR9, ARDIL8, ADSAL8, ADALI8, DRAMA8, DAMLA8, DAMAR8, DAMAL8, DALMA8, MISRA8, MARDA8, SIRMA8, SARIM8, IRAMA7, MASAL7, SALMA7, SARMA7, SALAM7, ALARM6, MARAL6


ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)


[isim]
  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek


MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Dişi geyik

IRAMA


[isim]
  • Iramak işi

MASAL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)


[isim]
  • Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Boşuna söylenmiş söz

    Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masal gibi
  • masal okumak (veya anlatmak)

Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı


SALMA


[isim]
  • Salmak işi
[halk ağzında]
  • Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
[sıfat]
  • Başıboş gezen (hayvan)

    Salma sığır.

[sıfat]
  • Sürekli akan (su)
[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salma gezmek (veya dolaşmak)
  • salma salmak

Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk


SARMA


[isim]
  • Sarmak işi

    Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner

[askerlik]
  • Çevirme
[madencilik]
  • Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk
[sıfat]
  • Sarılarak yapılan

    Sarma yay.

Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması


SALAM (Kelime Kökeni: İtalyanca salame)


[isim]
  • Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek

Birleşik Kelimeler: Macar salamı


ARDIL


[isim]
  • Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, arda, halef, öncel karşıtı
[mantık]
  • Bir çıkarımda varılan sonuç

Birleşik Kelimeler: ardıl görüntü


ADSAL


[sıfat]
  • Adla ilgili, ad niteliğinde olan

ADALI


[sıfat]
  • Ada halkından olan (kimse)

    Adayı ve adalıları o kadar sevmeme rağmen bir türlü yıldızım barışmamıştır. - Burhan Felek


DRAMA (Kelime Kökeni: Latince)


[isim]
  • Dram

DAMLA


[isim]
  • Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre

    Elime bir damla yağmur düştü. - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]
  • Kalbe inen inme, felç

    Damladan ölmüş.

[mecaz]
  • Çok az miktar

    Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Damla biçiminde olan (ziynet)

    Damla elmas.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damla inmek
  • damlaya uğramak

Birleşik Kelimeler: damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası


DAMAR


[isim] [anatomi]
  • Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal

    Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Soy, yaradılış
[mecaz]
  • Huy

    Cimrilik damarı. Şairlik damarı.

[bitki bilimi]
  • İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
[hayvan bilimi]
  • Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damardan girmek
  • damarı (veya damarları) kabarmak
  • damarı kurusun!
  • damarına (veya damarlarına) işlemek
  • damarına basmak
  • damarına çekmek
  • damarına girmek
  • damarını bulmak
  • damarı tutmak

Birleşik Kelimeler: damar aktarma, damar damar, damardaraltan, damargenişleten, damar görüntüleme, damar sertliği, damar tabaka, damar tıkanıklığı, atardamar, halkalı damar, kılcal damar, orta damar, toplardamar, damarı bozuk, bilek damarı, can damarı, cin damarı, gazel damarı, korku damarı, maden damarı, su damarı, şah damarı, iletken damarlar


DAMAL


[isim]
  • Ardahan iline bağlı ilçelerden biri

DALMA


[isim]
  • Dalmak işi

    Silifke'de dalmaya başladılar ama bir gün, iki gün, on gün, denizde ilaç için olsun tek bir sünger bulamadılar. - Halikarnas Balıkçısı

[spor]
  • Güreşçinin ayaktayken birden eğilerek rakibinin bacaklarını kapması

Birleşik Kelimeler: çift dalma