SALAHİYETLİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



SALAHİYETLİ harflerini içeren 5 harfli 66 kelime bulunuyor. 5 harfli SALAHİYETLİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SİYAH12, SAYHA12, ALEYH11, HAYLİ11, HAYTA11, HİLYE11, HALAY11, HATAY11, HAYAL11, HAYAT11, HELİS10, HİSLİ10, HALİS10, HALAS10, HASTA10, HASET10, HASAT10, İSHAL10, İHLAS10, SİLAH10, SATHİ10, SALAH10, SAHTE10, SAHİL10, AHLAT9, AHALİ9, ALLAH9, HELAL9, HİLAL9, HİLAT9, HALET9, HALEL9, HALAT9, HAİLE9, İTHAL9, İHALE9, İHATA9, İHLAL9, İLAHİ9, İLAHE9, LAHİT9, TALİH9, SLAYT8, SALYA8, SEYİT8, YASAL8, LEYLİ7, YELLİ7, ATLAS6, ALTES6, İSALE6, LİSTE6, LASTA6, SİTİL6, SİLLE6, SALTA6, SALAT6, TALAS6, TELSİ6, TELİS6, İTİLA5, İLETİ5, İLLET5, TALİL5, TELLİ5, TEALİ5


İTİLA (Kelime Kökeni: Arapça iʿtilāʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Yücelme

    Beşer denen kuş doymaz itilalara. - Tevfik Fikret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itila etmek


İLETİ


[isim]
  • Yazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi, mesaj

İLLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿillet)


[isim]
  • Hastalık

    Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Hastalık derecesine varan alışkanlık

    Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]
  • Bozukluk

    Bu radyonun bir illeti var.

[sıfat] [teklifsiz konuşmada]
  • Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)
[eskimiş] [felsefe]
  • Sebep

Ata Sözleri ve Deyimler

  • illet etmek
  • illet olmak

Birleşik Kelimeler: köstebek illeti


TALİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīl)


[isim] [eskimiş]
  • Sebep gösterme
[felsefe]
  • Tümdengelim

Birleşik Kelimeler: hüsnütalil


TELLİ


[sıfat]
  • Teli olan

Birleşik Kelimeler: telli balıkçıl, telli çalgılar, telli duvaklı, telli otobüs, telli pullu, telli sazlar, telli turna, çiftetelli, ikitelli, onikitelli, üçtelli


TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)


[isim] [eskimiş]
  • Yükselme, yücelme

ATLAS (Kelime Kökeni: Arapça aṭlas)


[isim]
  • Yüzü parlak, sık dokunmuş bir ipekli kumaş türü, saten

Birleşik Kelimeler: atlas çiçeği, atlas kemiği

[isim] [coğrafya]
  • Dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih vb. konularda toplu bilgi vermek için bir araya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi

Birleşik Kelimeler: dil atlası, gök atlası


ALTES (Kelime Kökeni: Fransızca altesse)


[isim]
  • Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı

İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)


[isim] [eskimiş]
  • Akıtma

LİSTE (Kelime Kökeni: İtalyanca lista)


[isim]
  • Alt alta yazılmış şeylerin bütünü, dizelge

    Elimden geldiği kadar listenizi yerine getirmeye çalışacağım. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: liste başı, liste dışı, kara liste, tek liste, iftihar listesi, liberasyon listesi, seçmen listesi, yemek listesi


LASTA (Kelime Kökeni: Fransızca lasta)


[isim] [matematik]
  • Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kilograma yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi

SİTİL


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük bakraç, su kovası

SİLLE (Kelime Kökeni: Farsça sīlī)


[isim]
  • Elin iç yüzüyle vurulan tokat

    Adam keçinin gerisine hafif bir sille indirdi. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: sille tokat


SALTA (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)


[isim]
  • Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salta durmak

[isim] [denizcilik]
  • Gergin duran bir halatı biraz koyuverme işi
[isim] [eskimiş]
  • Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir tür kısa ceket

    Saltasını omzuna attı. Dışarıya çıktı. - Ömer Seyfettin


SALAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāt)


[isim] [din bilgisi]
  • Namaz

Birleşik Kelimeler: salatüselam