Sal ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler



SAL harfleri ile başlayan 6 harfli 7 kelime bulunuyor. Başında SAL olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "sal ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Sal olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SALGIN12, SALPAK11, SALKIM9, SALTIK8, SALMAK8, SALİSE8, SALATA7


SALATA (Kelime Kökeni: İtalyanca salata)


[isim]
  • Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek

    İçi çiçekli şimşir kaşıkla salatayı âdeta pilav yer gibi tıkınıyordu. - Osman Cemal Kaygılı

Birleşik Kelimeler: yeşil salata, Amerikan salatası, bastana salatası, çoban salatası, laf salatası, patates salatası, patlıcan salatası, Rus salatası, turp salatası, yayla salatası


SALTIK


[sıfat] [felsefe]
  • Mutlak
[toplum bilimi]
  • Bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan (bir olgunun niteliği)

SALMAK


[-e] [-i]
  • Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek

    Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. - Ercüment Ekrem Talu

[-e]
  • Saldırmak

    Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi. - Memduh Şevket Esendal

[denizcilik]
  • Gemi demir üzerinde dört yana dönmek
[-i] [mecaz]
  • Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek

Birleşik Kelimeler: salıvermek, salıverilmek


SALİSE (Kelime Kökeni: Arapça s̱ālis̱e)


[isim]
  • Saniyenin altmışta biri olan zaman birimi

SALKIM


[isim]
  • Üzüm gibi, birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan meyve

    Bunu görünce Behzat da iki salkım muzu oradakilere dağıtmış. - Memduh Şevket Esendal

[bitki bilimi]
  • Ana saptan çıkan yan çiçekleri, sapları hep aynı uzunlukta olan çiçek durumu
[bitki bilimi]
  • Baklagillerden, salkım durumunda mor çiçekler açan ve çoğu asma gibi çardağa sarılan bir tür ağaç ve çiçeği (Wistaria sinensis)
[eskimiş] [askerlik]
  • Topla atılan demir parçaları

Birleşik Kelimeler: salkım ağacı, salkım başak, salkım küpe, salkım saçak, salkım salkım, salkım söğüt, salkım topu, morsalkım, sarısalkım, üzüm salkımı


SALPAK


[sıfat]
  • Salpa

    Salpak kız, ayağının altına baksana! - Sermet Muhtar Alus


SALGIN


[sıfat]
  • Kısa zamanda çevredeki insan, hayvan veya bitkilerin büyük bir bölümüne bulaşan, müstevli

    Salgın hastalık.

[isim] [tıp]
  • Bir hastalığın veya başka bir durumun yaygınlaşması ve birçok kimseye birden bulaşması, epidemi

    Tifo salgını. Kumar salgını.

[isim] [mecaz]
  • Belli bir hareketin, davranışın, sözün toplumda yaygınlaşması
[isim]
  • Bir şeyin bir yere girip her yanı kaplaması, istila

    Çekirge salgını.

[isim] [eskimiş]
  • Gereğinde herkesten para veya mal olarak toplanan geçici vergi