SAKIZCILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



SAKIZCILIK harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli SAKIZCILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SIZICI16, ACISIZ15, AZICIK14, KAZICI14, SIZILI13, SIKICI13, ASKICI12, KILSIZ12, SILACI12, SIKICA12, AZIKLI11, ACILIK11, ACIKLI11, AKILCI11, ILICAK11, KIZLIK11, KALICI11, SAZLIK11, ASKILI9, SIKLIK9, SAKLIK8


SAKLIK


[isim]
  • Uyanıklık

ASKILI


[sıfat]
  • Askısı olan

    Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak


SIKLIK


[isim]
  • Sık olma durumu
[fizik]
  • Ses, dalga vb.nin birim zamandaki titreşim sayısı, frekans

Birleşik Kelimeler: kelime sıklığı


AZIKLI


[sıfat]
  • Azığı olan
[mecaz]
  • Yoksulları doyuran

ACILIK


[isim]
  • Acı olma durumu

    Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık

    Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu. - Adalet Ağaoğlu


ACIKLI


[sıfat]
  • Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun

    Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı. - Lâtife Tekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acıklı başta akıl olmaz

Birleşik Kelimeler: acıklı komedi


AKILCI


[sıfat] [felsefe]
  • Akılcılıktan yana olan, usçu, rasyonalist (kimse)

ILICAK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Ilıkça

KIZLIK


[isim]
  • Cinsel ilişkide bulunmamış bayanın durumu, erdenlik, bakirlik, bekâret, bikir

    Kızlığında, başlarına soluk örtmelerini alır, yünlerini sırtlar, ırmak boyuna yün boyamaya giderdi. - Nezihe Meriç

[sıfat]
  • Bir kadının evlenmeden önceki yaşantısıyla ilgili, o döneme özgü

    İşte bu onun kızlık odası. - Memduh Şevket Esendal

[halk ağzında]
  • Üvey kız

Birleşik Kelimeler: kızlık zarı


KALICI


[sıfat]
  • Sürekli, geçici karşıtı

Birleşik Kelimeler: kalıcı makyaj, kalıcı ruj


SAZLIK


[isim]
  • Sazları (I) çok olan yer

    Bu sık sazlığın gölgesinden kurtulan yerlerde, derenin sakin suları, buğulanmış bir gümüş rengiyle görünüyordu. - Memduh Şevket Esendal


ASKICI


[isim]
  • Askı yapan veya satan kimse

KILSIZ


[sıfat]
  • Kılı olmayan

SILACI


[isim]
  • Memleketine, doğup büyüdüğü yere dönerek yakınlarına kavuşan kimse

    Sılacıların hepsi, Durmuş gibi on parasız evlerine döndüler. - Ömer Seyfettin


SIKICA


[zarf]
  • Sıkı bir biçimde

    İncecik belini alev renkli ipek bir kemerle sıkıca sardı. - Feridun Fazıl Tülbentçi