SAKINMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



SAKINMAK harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli SAKINMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KISMA8, KASIM8, SINMA8, SIMAK8, SIKMA8, ASMAK7, AKSAM7, KISKA7, KASNI7, KASMA7, KASIK7, KAKIM7, MANAS7, MAKAS7, NAKIS7, SAMAN7, SANIK7, SANMA7, SAKIN7, ANMAK6, AKMAK6, AKMAN6, AKSAN6, AKSAK6, KANIK6, KANMA6, KAMAN6, KAKMA6, MAKAK6, SAKAK6, KANKA5


KANKA


[isim] [teklifsiz konuşmada]
  • Kardeş kadar yakın olan kimse

ANMAK


[-i]
  • Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak

    Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa

[-i] [-le]
  • Bir armağanla birinin gönlünü almak

AKMAK


[-den]
  • Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek

    Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]
  • Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak

    Dam akıyor.

[-e]
  • Art arda ve toplu olarak gitmek

    Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza Taksim'e doğru akıyorlardı. - Yusuf Ziya Ortaç

[nesnesiz]
  • Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak

    Çarşafın kumaşı da yer yer akmış, buruşmuştu. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]
  • Boya birbirine karışmak
[-le]
  • Sürüp gitmek

    Nedim divanında bir kaside vardır, müjgân üstüne, hicran üstüne, umman üstüne kafiyeleri ve redifleriyle akar. - Yahya Kemal Beyatlı

[nesnesiz] [mecaz]
  • Zaman çabuk geçmek
[nesnesiz] [mecaz]
  • Karışmak, katılmak
[nesnesiz] [argo]
  • Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akacak kan damarda durmaz
  • akan sular durmak
  • akara kokara bakma, çuvala girene bak
  • akarı kokarı olmamak
  • akarına bırakmak
  • akıp gitmek
  • akmasa da damlar

Birleşik Kelimeler: akan yıldız, akarsu, akaryakıt


AKMAN


[sıfat]
  • Bozulmamış, saf, temiz

AKSAN (Kelime Kökeni: Fransızca accent)


[isim]
  • Bir ülkenin insanlarına veya bir çevreye özgü söyleyiş özelliği

    Sesi tok, aksanı düzgündü. - Necip Fazıl Kısakürek

[dil bilgisi]
  • Vurgu

Birleşik Kelimeler: aksanı bozuk


AKSAK


[sıfat]
  • Aksayan, hafifçe topallayan
[mecaz]
  • İyi gitmeyen, iyi işlemeyen

    İşin aksak yönü.

[isim] [edebiyat]
  • Eski Yunan ve Latin şiir ölçüsünde, sondan bir önceki hecesi kısa olacak yerde uzun olan dize
[isim] [müzik]
  • Türk müziğinde kıvrak bir usul

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz

Birleşik Kelimeler: ağır aksak, yürük aksak, raks aksağı, Türk aksağı


KANIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kanaatkâr

KANMA


[isim]
  • Kanmak işi

KAMAN


[isim]
  • Kırşehir iline bağlı ilçelerden biri

KAKMA


[isim]
  • Kakmak işi

Birleşik Kelimeler: kakma aşı, sedef kakma


MAKAK (Kelime Kökeni: Fransızca macaque)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Güneydoğu Asya'da yaşayan kuyruklu bir maymun (Macacus)

SAKAK


[isim]
  • Çene altı

ASMAK


[-e] [-i]
  • Bir şeyi aşağıya sarkacak bir biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak

    Lambayı tam pencerenin karşısına astı. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]
  • Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıp kesmek
  • astığı astık, kestiği kestik


AKSAM (Kelime Kökeni: Arapça aḳsām)


[isim]
  • Kısımlar

KISKA


[isim] [halk ağzında]
  • Arpacık soğanı