SAKSAFONCULUK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



SAKSAFONCULUK harflerini içeren 6 harfli 28 kelime bulunuyor. 6 harfli SAKSAFONCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SOFUCA18, FASSAL14, KOFLUK14, KOFANA13, SOKUCU13, SAFKAN13, KOKUCU12, SONCUL12, USULCA12, KUSKUS10, OLACAK10, OLANCA10, SOKULU10, SOSLUK10, SUSKUN10, SANCAK10, KOKULU9, KONULU9, KUSKUN9, NASSAU9, SONSAL9, AKSUNA8, AKSONA8, LUSAKA8, ALAKOK7, KASNAK7, OLANAK7, KALKAN6


KALKAN


[isim]
  • Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
[mecaz]
  • Koruyucu

    Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkan etmek
  • kalkan olmak

Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan

[isim] [hayvan bilimi]
  • Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)

Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan


ALAKOK (Kelime Kökeni: Fransızca à la coque)


[isim]
  • Rafadan yumurta

    Sabahleyin kendisine bir alakok ziyafeti çekecekti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


KASNAK


[isim]
  • Enli çember
[mimarlık]
  • Bir sütunun gövdesini oluşturan silindir biçimindeki taşların her biri
[mimarlık]
  • Kıyıları oluk biçiminde pervazlı, metal ve tahtadan yapılmış çember
[spor]
  • Pehlivanların giydikleri kispetin bele gelen bölümü
[teknik]
  • Makinelerde, bir milden başka mile hareket geçiren kayışların takıldığı demir çember

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasnak işlemek

Birleşik Kelimeler: paça kasnak


OLANAK


[isim]
  • İmkân

    Olanakların, olasılıkların bir sonu bulunabilirdi belki zamanla. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olanak sağlamak (veya tanımak)


AKSUNA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Basınçlanma

AKSONA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Vurgun hastalığına karşı uygulanan emniyet durakları

KOKULU


[sıfat]
  • Kokusu olan

    Perilerin kızgınlığını yatıştırmak için ceplerimde birçok kokulu otlar, tohumlar, üzerlikler taşıyordum. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: kokulu çayır otu, kokulu kiraz, kokulu sabun, hoş kokulu


KONULU


[sıfat]
  • Konusu olan, mevzulu

KUSKUN


[isim]
  • Hayvanın kuyruğu altından geçirilerek eyere bağlanan kayış

    O başta: Kuskunu kopmuş eyerli düldüller / Bu başta: Paldımı düşmüş semerli bülbüller - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: kuskunu düşük


SONSAL


[sıfat] [felsefe]
  • Deneyden çıkan ve deneye bağlı olan (bilgi), aposteriori

    Bir yerde duman görünce orada ateş yandığını kestirmek sonsal bir yargıdır.


KUSKUS (Kelime Kökeni: Arapça ḳusḳus)


[isim]
  • Un, süt, yumurta, bulgur ile yapılan ufak ve yuvarlak taneler biçiminde kurutulmuş hamur

Birleşik Kelimeler: kuskus çorbası, kuskus pilavı


OLACAK


[sıfat]
  • Olması, yapılması uygun olan

    Bu olacak iş mi?

[isim]
  • Olma, gerçekleşme olasılığı bulunan şey

    Olmuşa değil, olacağa bak!

[isim]
  • Olmasının önüne geçilemeyen durum

    İş olacağına varır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olacak gibi değil
  • olacakla öleceğe çare bulunmaz
  • olacak o kadar


OLANCA


[sıfat]
  • Bütün, elde bulunanın hepsi

    Küçücük yaşta, büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür. - Ahmet Midhat


SOKULU


[sıfat]
  • Sokulmuş olan

    Tokmağın altındaki kilitte bir sarı pirinç anahtar sokulu idi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[zarf]
  • Sokulmuş olarak

SOSLUK


[isim]
  • Sos konulmak için kullanılan kap