SAHAF ile Oluşan Kelimeler (SAHAF Kelime Türetme)



SAHAF harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. SAHAF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sahaf kelimesinin anlamı nedir? Sahaf ile başlayan kelimeler. İçinde sahaf olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

SAFHA16, SAHAF16

4 Harfli Kelimeler

SAFA11, HASA9, SAHA9

3 Harfli Kelimeler

HAF13, FAS10, SAF10, HAS8, SAH8, AHA7, ASA4

2 Harfli Kelimeler

AF8, FA8, AH6, HA6, AS3


AS


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kakım
[isim]
  • İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
[sıfat]
  • Bir işte başta gelen (kimse veya şey)

    As oyuncu.

Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön

[kimya]
  • Arsenik elementinin simgesi

ASA (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)


[isim]
  • Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
[eskimiş]
  • İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa

Birleşik Kelimeler: mareşallik asası


AH


[isim]
  • İlenme, beddua
[ünlem]
  • (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz

    Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[ünlem]
  • (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz

    Ah başım!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ah alan onmaz
  • ah almak
  • ah çekmek
  • ah etmek
  • ahı çıkmak
  • ahını almak
  • ahını yerde koymamak
  • ahı tutmak
  • ahı yerde kalmamak
  • ah yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah


HA


[ünlem]
  • İstek uyandırmak için kullanılan bir söz

    Ha göreyim seni! Ha gayret!

[bağlaç]
  • Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz

    Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.

[bağlaç]
  • Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir

    Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.

[edat] [kaba konuşmada]
  • Evet
[teklifsiz konuşmada]
  • (ha:) Soru bildiren bir söz

    Sen de geldin ha?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ha babam (ha)
  • ha babam de babam
  • ha bire
  • ha deyince
  • ha gayret
  • ha şöyle
  • ha şunu bileydin

[kimya]
  • Hahniyum elementinin simgesi

AHA


[edat] [halk ağzında]
  • İşte

    Bizim köy aha şuracıkta!


HAS (Kelime Kökeni: Arapça ḫāṣṣ)


[sıfat]
  • Özgü

    Her medeniyet kendine has değerleri gerçekleştirerek insanlığın ortak hazinesini zenginleştirir. - Cemil Meriç

[mecaz]
  • İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse)
[isim] [tarih]
  • Başmaklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • has olmak

Birleşik Kelimeler: has un, kendine has


SAH (Kelime Kökeni: Arapça ṣaḥḥ)


[isim] [eskimiş]
  • Bir şeyin doğru olduğunu belirtmek için yapılan işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sah çekmek


AF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafv)


[isim]
  • Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • af buyurun!
  • af çıkarmak
  • af dilemek
  • affa uğramak
  • affını dilemek (veya istemek)
  • affınıza sığınarak

Birleşik Kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af


FA (Kelime Kökeni: İtalyanca fa)


[isim] [müzik]
  • Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasındaki ses

Birleşik Kelimeler: fa anahtarı


HASA


[isim]
  • Patiska

SAHA (Kelime Kökeni: Arapça sāḥa)


[isim] [spor]
  • Alan

    Futbol sahasının kenarında düşmanlarını seyrediyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sahaya çıkmak

Birleşik Kelimeler: saha amiri, saha avantajı, saha komiseri, dış saha, halı saha, iç saha, orta saha, yabancı saha, yarı saha, yeşil saha, ceza sahası, hava sahası, oyun sahası, penaltı sahası, tenis sahası, tensil sahası


SAF (Kelime Kökeni: Arapça ṣaff)


[isim]
  • Dizi, sıra

    Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı. - Ercüment Ekrem Talu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saf bağlamak
  • saf değiştirmek
  • saflara ayırmak
  • saf tutmak

Birleşik Kelimeler: saf dışı

[sıfat]
  • Katıksız, arı(I), katışıksız, halis, has

    Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[mecaz]
  • Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil

    Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • İyi niyetli, art niyetsiz

    Senin bu kadar çocukça saf olduğunu bilmezdim. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: safderun, safdil, safkan, saf su


SAFA (Kelime Kökeni: Arapça ṣafāʾ)


[isim]
  • 343 sefa

HAF (Kelime Kökeni: İngilizce half)


[isim] [spor]
  • Hücumcularla savunucular arasında yer alan oyuncu

Birleşik Kelimeler: sağ haf, santrhaf, sol haf


SAFHA (Kelime Kökeni: Arapça ṣafḥa)


[isim]
  • Evre

    Gündelik hayatın türlü safhalarına ait muhavereler ihtiva eden bu gibi eserler Türkçe için de öteden beri yazılagelmiştir. - Fahir İz

[fizik]
  • Faz