SABUKLAMAK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



SABUKLAMAK harflerini içeren 4 harfli 38 kelime bulunuyor. 4 harfli SABUKLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ABUS8, BLUM8, ABUK7, BULA7, BAKS7, SUMA7, SABA7, ASMA6, ABLA6, AKSU6, BALA6, KABA6, KUMA6, KAMU6, MASA6, MASK6, SUAL6, ULAM6, ASAL5, ASLA5, ALMA5, AMAL5, AKMA5, KLAS5, KUKA5, KULA5, KASA5, KASK5, KAMA5, LAMA5, MALA5, SALA5, SAKA5, ULAK5, AKAK4, KAKA4, KALA4, LAKA4


AKAK


[isim] [halk ağzında]
  • Yatak

KAKA


[isim]
  • Çocuk dilinde dışkı
[sıfat]
  • Çocuk dilinde kötü, çirkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaka yapmak


KALA


[zarf]
  • Kaldığında

    Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık. - Ahmet Haşim


LAKA (Kelime Kökeni: İtalyanca lacca)


[isim]
  • Lak
[isim]
  • Yol üzerinde oluşan çukur

ASAL


[sıfat]
  • Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi

Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı


ASLA (Kelime Kökeni: Arapça aṣlā)


[zarf]
  • Hiçbir zaman, hiçbir şekilde, katiyen

    Kimseye faydası olmayıp da yalnız kendi nefsine ayırdığın servet, asla makbul değildir. - Ahmet Kabaklı


ALMA


[isim]
  • Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız

Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı


AMAL (Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)


[isim] [eskimiş]
  • İşler, işlemler

Birleşik Kelimeler: amalierbaa


AKMA


[isim]
  • Akmak işi
[halk ağzında]
  • Reçine, çam sakızı, akındırık

Birleşik Kelimeler: akma hançer, akma sınırı


KLAS (Kelime Kökeni: Fransızca classe)


[isim] [toplum bilimi]
  • Sınıf
[sıfat] [mecaz]
  • Üstün nitelikli, üstün yetenekli

    Klas oyuncu.


KUKA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Dantel veya nakış ipliği yumağı
[isim]
  • Tespih, sigara ağızlığı vb.nin yapımında kullanılan, siyah veya sütlü kahve renginde Hindistan cevizi kökü
[sıfat]
  • Bu kökten yapılan

    Pek kıymetli olan ve hemen daima ellediği siyah kuka bir tespihle dolaşırdı. - Abdülhak Şinasi Hisar


KULA


[isim]
  • Gövdenin sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu
[sıfat]
  • Bu renkte olan (at)

    Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]
  • Manisa iline bağlı ilçelerden biri

KASA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassa)


[isim]
  • Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap

    Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse
[mimarlık]
  • Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve
[spor]
  • Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasayı devretmek

Birleşik Kelimeler: kasa defteri, kasa fişi, kasa sayımı, çelik kasa, kiralık kasa, şifreli kasa, yazar kasa


KASK (Kelime Kökeni: Fransızca casque)


[isim]
  • Başı darbelerden korumak için sertleştirilmiş sentetik maddelerden yapılmış sağlam başlık

KAMA


[isim]
  • Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak

    Bu bıçak, sapına bez sarılmış, küçük çapta bir kamaydı. - Sait Faik Abasıyanık

[madencilik]
  • Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne veya arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası
[askerlik]
  • Topun gerisini kapayan kapak

    Köy değirmenlerinde top kaması döküldüğüne şahit oldum. - Aka Gündüz

[halk ağzında]
  • Oyunda kazanılan her parti
[halk ağzında]
  • Oyunda sayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kama basmak