SABREYLEMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



SABREYLEMEK harflerini içeren 6 harfli 30 kelime bulunuyor. 6 harfli SABREYLEMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MESABE10, BESLEK9, BELEME9, EYLEME9, KAMBER9, KAYSER9, MARLEY9, MAKBER9, SEYREK9, YERMEK9, YERSEL9, YELMEK9, YELEME9, ERSEME8, ESERME8, ESLEME8, KERMES8, KEBERE8, MESLEK8, MESELE8, MESELA8, SERMEK8, SEMERE8, SEKLEM8, EKLEME7, ELEMEK7, KELEME7, KEMERE7, MELEKE7, REKLAM7


EKLEME


[isim]
  • Eklemek işi
[sıfat]
  • Eklenmiş

Birleşik Kelimeler: ekleme dişi


ELEMEK


[-i]
  • Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek

    Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü

[mecaz]
  • Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak
[spor]
  • Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

KELEME


[sıfat] [halk ağzında]
  • Sürülmeden bırakılmış (tarla)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleme olmak


KEMERE (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri

MELEKE (Kelime Kökeni: Arapça meleke)


[isim]
  • Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık

    Bütün melekelerim yerinde olduğu hâlde kendimde değildim. - Necip Fazıl Kısakürek

[ruh bilimi] [felsefe]
  • Yeti

REKLAM (Kelime Kökeni: Fransızca réclame)


[isim]
  • Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol

    Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • reklam etmek
  • reklam yapmak

Birleşik Kelimeler: reklam ajansı, reklam filmi, reklam kuşağı, reklam levhası, bilinçaltı reklam, gizli reklam, sanal reklam, tanıtıcı reklam


ERSEME


[isim]
  • Ersemek durumu

ESERME


[isim]
  • Esermek işi

ESLEME


[isim]
  • Eslemek işi

KERMES (Kelime Kökeni: Fransızca kermesse)


[isim]
  • Bir derneğe, bir çalışmaya yardım sağlamak amacıyla genellikle açık havada satış yapılarak gelir sağlanan toplantı

KEBERE (Kelime Kökeni: Latince)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gebre otu

MESLEK (Kelime Kökeni: Arapça meslek)


[isim]
  • Belli bir eğitim ile kazanılan, sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş

    Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu. - Osman Aysu

[felsefe]
  • Öğreti
[felsefe]
  • Dizge
[eskimiş]
  • Çığır, okul, ekol

    Edebî meslekler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesleğinin eri (veya erbabı) olmak
  • meslek edinmek

Birleşik Kelimeler: meslek içi eğitim, meslek yaşamı, serbest meslek


MESELE (Kelime Kökeni: Arapça mesʾele)


[isim]
  • Sorun

    Gazeteler vakit vakit bir meseleyi öne sürerler. - Nazım Hikmet

[eskimiş] [matematik]
  • Problem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesele çıkarmak
  • mesele etmek
  • mesele olmak
  • mesele yapmak
  • mesele yok!

Birleşik Kelimeler: boğaz meselesi, gönül meselesi, ölüm kalım meselesi


MESELA (Kelime Kökeni: Arapça mes̱elā)


[edat]
  • Söz gelişi

    Mesela hep aynı saatlerde telefon çalardı. - Elif Şafak


SERMEK


[-e] [-i]
  • Kurutmak için asmak

    Kar gibi çamaşırları serip eve döndü. - Oktay Rifat

[mecaz]
  • Boşlamak, savsaklamak

Birleşik Kelimeler: sere serpe