Sa ile Biten Kelimeler



SA ile biten 55 kelime bulunuyor. Sonu SA olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sa ile başlayan kelimeler. İçinde sa olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

TAHAMMÜLFERSA28

9 Harfli Kelimeler

KARABORSA13, KANDİLİSA12

8 Harfli Kelimeler

BİLHASSA16, MÜNAKASA12

7 Harfli Kelimeler

SIKIYSA13, MURASSA11, ANAYASA10, NASILSA10, RADANSA10, KARINSA9

6 Harfli Kelimeler

DEVASA15, FRANSA13, HÜLASA13, LOHUSA13, PİYASA13, PIRASA12, SİYASA10, YARASA9, MANİSA8, MELİSA8, NAKİSA7

5 Harfli Kelimeler

HAVSA16, FORSA13, FRİSA12, FATSA12, HÜNSA12, GROSA11, HASSA11, PARSA10, ABOSA9, BORSA9, BURSA9, YOKSA9, KISSA8, RÜESA8, SAMSA8, KONSA7, SALSA7, TAKSA6

4 Harfli Kelimeler

POSA10, HASA9, OYSA8, YISA8, YASA7, KOSA6, KISA6, MASA6, ORSA6, ARSA5, KASA5, NİSA5, TASA5

3 Harfli Kelimeler

ASA4, İSA4


ASA (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)


[isim]
  • Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
[eskimiş]
  • İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa

Birleşik Kelimeler: mareşallik asası


İSA (Kelime Kökeni: İbranice)


[isim]
  • `İyilik edeyim derken kimseyi memnun edemedi` anlamındaki İsa'yı küstürdü, Muhammed'i memnun edemedi atasözünde geçen bir söz

ARSA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarṣa)


[isim]
  • Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer

Birleşik Kelimeler: arsa payı


KASA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassa)


[isim]
  • Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap

    Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse
[mimarlık]
  • Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve
[spor]
  • Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasayı devretmek

Birleşik Kelimeler: kasa defteri, kasa fişi, kasa sayımı, çelik kasa, kiralık kasa, şifreli kasa, yazar kasa


NİSA (Kelime Kökeni: Arapça nisā)


[isim] [eskimiş]
  • Kadın

TASA


[isim]
  • Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam(I)

    Gazeteleriniz sürüm tasasına kapıldılar mı hemen İstanbul'un nabzını tutarlar. - Falih Rıfkı Atay

[ruh bilimi]
  • Tatmin edici olmayan veya tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda duyulan tedirgin edici duygu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tasa çekmek
  • tasa etmek
  • tasasına düşmek
  • tasası sana mı düştü?


TAKSA (Kelime Kökeni: Latince)


[isim]
  • Pulu yapıştırılmadan veya eksik yapıştırılarak gönderilen mektup için alıcının cezalı olarak ödediği posta ücreti

Birleşik Kelimeler: taksa pulu


KOSA (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim]
  • Bir tür uzun saplı orak

KISA


[sıfat]
  • Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı

    Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı. - Ahmet Haşim

[isim]
  • Kısa olan şey

    Uzun lafın kısası.

[zarf]
  • Kısaca, kısaltarak

    Kısa konuştu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kısa günün kârı
  • kısa günün kârı az olur
  • kısa kes Aydın havası olsun
  • kısa kesmek
  • kısa tutmak

Birleşik Kelimeler: kısa çizgi, kısa dalga, kısa devre, kısa far, kısa görüşlü, kısa kafalı, kısa mesafe, kısa mesaj, kısa ömürlü, kısa ünlü, kısa vadeli, kısayol, kısa yoldan, sözün kısası


MASA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya

    Arkasındaki masada biri gözlüklü iki adam vardı. - Yusuf Atılgan

[coğrafya]
  • Düz duruşlu yer, düzlek yapı
[spor]
  • İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masaya oturmak
  • masaya yatırmak

Birleşik Kelimeler: masabaşı, masa örtüsü, masa saati, masa takvimi, masa tenisi, masa topu, masaüstü, yuvarlak masa toplantısı, ameliyat masası, bilardo masası, bilgisayar masası, buzul masası, daktilo masası, fiskos masası, içki masası, iflas masası, infaz masası, kriz masası, orta masası, oyun masası, peri masası, pinpon masası, reji masası, şeytanmasası, teşrih masası, tuvalet masası, ütü masası, yazı masası, yemek masası


ORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca orza)


[isim] [denizcilik]
  • Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
[ünlem]
  • (o'rsa) Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi için söylenen söz

    Orsa, diye bağırmasıyla dümeni basması bir oldu. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: orsa alabanda, orsa boca


NAKİSA (Kelime Kökeni: Arapça naḳīṣa)


[isim] [eskimiş]
  • Eksiklik, kusur

KONSA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Taşlık

SALSA (Kelime Kökeni: İngilizce salsa)


[isim]
  • Bir tür Güney Amerika dansı

YASA


[isim]
  • Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural

    Doğa yasaları.

[hukuk]
  • Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun

    Buradaki yasaların yabancıların ev satın almalarına mâni olup olmadığını bilmiyordu henüz. - Nermi Uygur

[felsefe]
  • Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel

    Düşünme yasaları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yasa çıkarmak (veya yapmak veya koymak)

Birleşik Kelimeler: yasa dışı, yasa koyucu, yasa önerisi, yasa sözcüsü, yasa tasarısı, yasa teklifi, anayasa, ahlak yasası, başatlık yasası, doğa yasası, ergime yasası, üç durum yasası, düşünme yasaları