Sa ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler



SA harfleri ile başlayan 8 harfli 210 kelime bulunuyor. Başında SA olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "sa ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Sa olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SACAYAĞI22, SARIAĞIZ21, SAĞCILIK21, SAĞLAMCI21, SAHİPSİZ21, SAYGISIZ21, SAVUNUCU21, SARHOŞÇA20, SAPROFİT20, SAĞDIRMA20, SAĞLAMCA20, SAĞLANIŞ20, SAHAFLIK20, SAVURTUŞ20, SAVUŞMAK20, SAVURGAN20, SAVRULUŞ20, SAVCILIK20, SANTRHAF19, SAMANDAĞ19, SAPLAYIŞ19, SAPTAYIŞ19, SARAYKÖY19, SARAYÖNÜ19, SARDOĞAN19, SARGISIZ19, SAFLAŞMA19, SAĞIMLIK19, SAVAŞMAK19, SAVDIRMA19, SANCISIZ18, SAĞALTIM18, SAĞILMAK18, SAĞIRLIK18, SAĞİSTEM18, SAFDERUN18, SALGINCI18, SAĞLIKLI18, SAYFALIK18, SAYIMSIZ18, SAVAŞKAN18, SANSÜRCÜ17, SAPLANIŞ17, SAPTANIŞ17, SARFİYAT17, SALİPSİZ17, SAĞALMAK17, SAĞALTMA17, SAĞLAMAK17, SAFİYANE17, SABIRSIZ17, SABUNSUZ17, SAĞLANMA17, SAKSAFON17, SAKSAĞAN17, SALAŞPUR17, SAHİHLİK17, SAHİPLİK17, SAVURTMA17, SAZCILIK17, SAVURMAK17, SAVUNMAK17, SAVILMAK17, SAVRULMA17, SAVRUNTU17, SAVSAMAK17, SAVULMAK17, SANTRFOR16, SANDIKÇI16, SAFTARON16, SAFTORİK16, SAĞANLAR16, SABAHLIK16, SALDIRIŞ16, SAYIŞMAK16, SAVLAMAK16, SANGILIK15, SAPIKLIK15, SAPILMAK15, SAPITMAK15, SANATEVİ15, SANDALCI15, SARSILIŞ15, SAPTANIM15, SAPTIRMA15, SAFTİRİK15, SADRAZAM15, SADİSTÇE15, SABAHTAN15, SAKLAYIŞ15, SAHİLDAR15, SAHTİYAN15, SAHURLUK15, SAYDIRMA15, SANTİAGO14, SANSÜRLÜ14, SANTURCU14, SAPAKLIK14, SAPLAMAK14, SAPLANMA14, SALOZLUK14, SAPLANTI14, SAMARYUM14, SANAYİCİ14, SANCIMAK14, SAPTAMAK14, SARIHANİ14, SARILGAN14, SARMAŞIK14, SARMAŞMA14, SARNIÇLI14, SARIÇALI14, SAPTANMA14, SARACİYE14, SARDUNYA14, SALLABAŞ14, SABUNİYE14, SAÇILMAK14, SAÇMALIK14, SALCILIK14, SAHANLIK14, SAKINGAN14, SAKALSIZ14, SAYIMSAL14, SANDIRMA13, SANDIKLI13, SANDALYE13, SALLANIŞ13, SAMSUNLU13, SARKAÇLI13, SARMAŞAN13, SARSAKÇA13, SARAÇLIK13, SARAKACI13, SARDALYA13, SARDIRMA13, SABIKALI13, SAÇALAMA13, SAÇKIRAN13, SABUNLUK13, SAKSONYA13, SALANGAN13, SALÇALIK13, SALDIRMA13, SALEPLİK13, SALINCAK13, SAHTEKAR13, SAHTELİK13, SAKKAROZ13, SAKLANIŞ13, SATANİZM13, SAYILAMA13, SAYILMAK13, SAYRILIK13, SATAŞMAK13, SATHİLİK13, SATLICAN13, SARIKAYA12, SARIMSAK12, SARMISAK12, SARIASMA12, SARSILMA12, SABRETME12, SADIKANE12, SAKSILIK12, SARSINTI12, SAYLAMAK12, SATAŞKAN12, SATIMLIK12, SAADETLE11, SANIKLIK11, SANILMAK11, SANRISAL11, SALMALIK11, SAMANLIK11, SANDALET11, SARILMAK11, SARINMAK11, SARKINTI11, SARKITMA11, SAADETLİ11, SAATİNDE11, SABİTLİK11, SADİKLİK11, SALKIMAK11, SALAMURA11, SALINMAK11, SAKINMAK11, SATILMAK11, SATTIRMA11, SANSKRİT10, SALLANMA10, SALLANTI10, SANATSAL10, SALLAMAK10, SARIERİK10, SARARMAK10, SARARTMA10, SAKULETA10, SALAKLIK10, SAKLATMA10, SAKLANTI10, SAKLANMA10, SAKARLIK10, SAKATLIK10, SAKLAMAK10, SATANİST10, SALTANAT9, SANATKAR9, SAKİNLİK9


SALTANAT (Kelime Kökeni: Arapça salṭanat)


[isim]
  • Bir ülkede hükümdarın, padişahın, sultanın egemen olması

    Bir medeniyetten öbürüne geçerken kaybolan şeylerin yanı başında gerçek saltanatlar da vardır. - Hasan Âli Yücel

[mecaz]
  • Bolluk ve zenginlik, gösterişli yaşayış
[mecaz]
  • Birinin bir işte, bir yerde bulunan kimseler üzerindeki egemenliği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saltanat sürmek


SANATKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ṣanʿat + Farsça -kār)


[isim]
  • Sanatçı

    Başı aylarca ağrımayan, sinirleri bozulmayan, yanılmayan sanatkâr, olduğu yerde sayandır. - Nazım Hikmet

[sıfat]
  • Bir işi ustalıkla yapan, usta, mahir

SAKİNLİK


[isim]
  • Sakin olma durumu, durgunluk, sessizlik, dinginlik, sükûnet

    Ağaçlar, çimler, çiçekler, ikindi güneşinin sakinliği içindeydiler. - Çetin Altan


SANSKRİT (Kelime Kökeni: İngilizce sanskrit)


[isim]
  • Hint-Avrupa dilleri grubundan olan, klasik Hint din ve edebiyat dili, Sanskritçe
[sıfat]
  • Bu dille yazılmış olan

SALLANMA


[isim]
  • Sallanmak işi

SALLANTI


[isim]
  • Sallanma işi

    Üç buçuk senedir ben bu sallantıya şahit oldum. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Sürüncemede bırakma, savsaklama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sallantıda bırakmak
  • sallantıda kalmak


SANATSAL


[sıfat]
  • Sanata ilişkin, sanatla ilgili

SALLAMAK


[-i]
  • Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek

    Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Beklenmedik bir başarı kazanmak

    Seçimlerde Ankara'yı salladı.

[mecaz]
  • Zor durumda bırakmak
[argo]
  • Bir işi sürekli olarak başka bir zamana ertelemek, savsaklamak

    Ev sahibinin gözünü boyarım, kalan borcu bir müddet daha sallarım diyordu. - Sermet Muhtar Alus

[nesnesiz] [argo]
  • Vurmak, atmak

    Sokaktan geçen bir adam, bunları ayırdı, ikisine birer tokat salladı... - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sallamamak

Birleşik Kelimeler: kuyruksallayan


SARIERİK


[isim] [halk ağzında]
  • Kayısı

SARARMAK


[nesnesiz]
  • Sarı olmak, rengi sarıya dönmek

    Sigaradan sararmış dişleriyle dolgun dudaklarını kemiriyor. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sararıp solmak


SARARTMA


[isim]
  • Sarartmak işi
[halk ağzında]
  • Cılız ve soluk renkli kimse

SAKULETA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [eskimiş] [askerlik]
  • Silindir biçiminde bir demirin içine çivi, cıvata vb. maddelerin doldurulması ile yapılan bir mermi türü

SALAKLIK


[isim]
  • Salak olma durumu

SAKLATMA


[isim]
  • Saklatmak işi

SAKLANTI


[isim]
  • Saklanan şey