S ile Başlayan İ ile Biten 8 Harfli Kelimeler



S ile başlayan İ ile biten 8 harfli 40 kelime bulundu.İ ile başlayan S ile biten 8 harfli kelimeler

Ayrıca, "İçinde Si olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SÖYLEVCİ26, SUÇİÇEĞİ23, SÜZGEÇLİ21, SİNOLOJİ20, SİPSİVRİ20, SİTOLOJİ20, SUİBRİĞİ19, SERGİEVİ19, SERVİSÇİ19, SIHHATLİ18, SÜNGERCİ18, STRATEJİ18, SEVİNÇLİ18, SPAGETTİ17, SÖYLENTİ17, SEVİYELİ17, SÜNGERSİ16, SÜTYENCİ16, SUŞERİDİ15, SÜNGERLİ15, SUPERİSİ15, SANATEVİ15, SÜNNETÇİ14, SANAYİCİ14, SARIHANİ14, SECİYELİ14, SERPİNTİ13, SESLİKÇİ13, SURİYELİ12, SERBESTİ12, SİSTEMLİ11, SÜNNETLİ11, SOMALİLİ11, SAADETLİ11, SEREMONİ11, SERMESTİ11, SİNAMEKİ10, SEMERELİ10, SENKRONİ10, SİLKİNTİ9


SİLKİNTİ


[isim]
  • Ürkerek sıçramak

SİNAMEKİ (Kelime Kökeni: Arapça senā + mekkī)


[isim] [bitki bilimi]
  • Baklagillerden, sıcak bölgelerde yetişen, birçok türü bulunan bir bitki (Cassia)
[bitki bilimi]
  • Bu bitkinin meyvesi
[mecaz]
  • Mızmız, sevimsiz, başkalarıyla ilişki kurmayan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sinameki gibi


SEMERELİ


[sıfat]
  • Verimli

    Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı. - Necip Fazıl Kısakürek


SENKRONİ (Kelime Kökeni: Fransızca synchronie)


[isim] [dil bilgisi]
  • Eş zamanlılık

SİSTEMLİ


[sıfat]
  • Düzenli

SÜNNETLİ


[sıfat]
  • Sünnet edilmiş olan

SOMALİLİ


[isim]
  • Somali halkından olan kimse

SAADETLİ


[sıfat]
  • Mutlu
[isim] [eskimiş]
  • Osmanlı döneminde korgeneral ile albay arasındaki rütbeli subaylara ve bu derecedeki vezirlere verilen unvan

SEREMONİ (Kelime Kökeni: Fransızca cérémonie)


[isim]
  • Tören

SERMESTÎ (Kelime Kökeni: Farsça ser + mest + Arapça -ī)


[isim] [eskimiş]
  • Sarhoşluk

SURİYELİ


[isim]
  • Suriye halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

SERBESTÎ (Kelime Kökeni: Farsça serbest + Arapça -ī)


[isim] [eskimiş]
  • Özgürlük

    Berlin'deki serbestîyi fal taşı gibi gözlerle izlediler. - Erendiz Atasü


SERPİNTİ


[isim]
  • Dökülen veya akan bir şeyden sıçrayıp serpilen bölüm

    Ali Rıza'nın ayaklarına kadar denizin serpintileri geliyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Bir şeyin etkisi azalarak kalan veya gelen kısmı

    Radyasyon serpintisi.


SESLİKÇİ


[isim]
  • Arşivlenmiş ses belgelerini koruyan, gözeten görevli

SÜNNETÇİ


[isim]
  • Çocukları sünnet eden kimse