Sır ile Başlayan Kelimeler



SIR ile başlayan 85 kelime bulunuyor. Başında SIR olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sır kelimesinin anlamı nedir? Sır ile biten kelimeler. İçinde sır olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

SIRADANLAŞTIRMA24

13 Harfli Kelimeler

SIRADANLAŞMAK21, SIRTLANGİLLER19

12 Harfli Kelimeler

SIRMAKEŞHANE22, SIRACAGİLLER21, SIRADANLAŞMA20, SIRNAŞTIRMAK19

11 Harfli Kelimeler

SIRNAŞTIRMA18, SIRNAŞIKLIK18, SIRILSIKLAM17, SIRITKANLIK15

10 Harfli Kelimeler

SIRNAŞIKÇA19, SIRALAYICI19, SIRADANLIK15, SIRIKLAMAK14, SIRALANMAK13, SIRALATMAK13

9 Harfli Kelimeler

SIRALAYIŞ17, SIRDAŞLIK17, SIRTÇILIK16, SIRASINDA15, SIRALANIŞ15, SIRASIYLA15, SIRNAŞMAK15, SIRSIKLAM14, SIRIKLAMA13, SIRROLMAK13, SIRALATMA12, SIRALANMA12, SIRALAMAK12, SIRLANMAK12, SIRTLAMAK12, SIRTIKARA12, SIRTARMAK12, SIRRETMEK12

8 Harfli Kelimeler

SIRDAŞÇA18, SIRNAŞIŞ17, SIRTÜSTÜ15, SIRACALI14, SIRMAKEŞ14, SIRNAŞIK14, SIRNAŞMA14, SIRITMAK12, SIRROLMA12, SIRALAMA11, SIRITKAN11, SIRLANMA11, SIRRETME11, SIRTARMA11, SIRTLAMA11, SIRLAMAK11

7 Harfli Kelimeler

SIRADAĞ18, SIRPLIK14, SIRITIŞ14, SIRASIZ14, SIRIKÇI14, SIRALAÇ12, SIRMALI11, SIRITMA11, SIRITIK11, SIRADAN11, SIRIMAK11, SIRTLIK10, SIRLAMA10, SIRTLAN9

6 Harfli Kelimeler

SIRPÇA15, SIRSIZ13, SIRDAŞ13, SIRTÇI12, SIRACI12, SIRACA11, SIRIMA10, SIRALI9, SIRTAR8

5 Harfli Kelimeler

SIRÇA10, SIRIM9, SIRMA8, SIRLI8, SIRIK8, SIRAT7

4 Harfli Kelimeler

SIRF12, SIRP10, SIRT6, SIRA6

3 Harfli Kelimeler

SIR5


SIR


[isim]
  • Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önleme vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik

    Küpün sırı dökülmüş.

[isim]
  • Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırra ermek
  • sırra kadem basmak
  • sırrını açma dostuna, o da söyler dostuna
  • sır tutmak (veya saklamak)
  • sır vermek (veya sızdırmak)

Birleşik Kelimeler: sır kâtibi, sır küpü, sırretmek, sırrolmak, Bektaşi sırrı, devlet sırrı


SIRT


[isim] [anatomi]
  • Omurgalı veya omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm

    Arabacı katırın sırtına binmiş. - Falih Rıfkı Atay

[anatomi]
  • İnsanlarda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm, göğüs karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırt (veya sırtını) çevirmek
  • sırtı kaşınmak
  • sırtına almak
  • sırtına geçirmek
  • sırtından (para) kazanmak
  • sırtından atmak
  • sırtından bıçaklamak
  • sırtından çıkarmak
  • sırtından geçinmek
  • sırtında yumurta küfesi olmamak
  • sırtını dayamak (veya vermek)
  • sırtını dönmek
  • sırtını sıvazlamak
  • sırtını yere getirmek
  • sırtı yere gelmek
  • sırtı yere gelmemek

Birleşik Kelimeler: sırt sırta, sırtüstü, sırtıkara, sırtı pek, sırtı sıra, sırtı yufka, sallasırt, balıksırtı, bıçaksırtı, bıçak sırtı, dalga sırtı, eşeksırtı, evi sırtında


SIRA


[isim]
  • Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi

    Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıra (veya sırasını) savmak
  • sıra olmak
  • sırası düşmek
  • sırası gelmek
  • sırası gelmişken
  • sırasına getirmek
  • sırasına göre
  • sırasını kaybetmek
  • sıraya dizmek
  • sıraya koymak

Birleşik Kelimeler: sıradağ, sıra dayağı, sıra dışı, sıra gecesi, sıra işi, sıra makinesi, sıra malı, sıra saygı, sıra sayı sıfatı, aklı sıra, ara sıra, ardı sıra, arkası sıra, bir sıra, keyfi sıra, önü sıra, peşi sıra, sırtı sıra, yanı sıra, o sırada, abece sırası, alfabe sırası, aşama sırası, söz sırası, tam sırası


SIRAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣirāṭ)


[isim]
  • Sırat köprüsü
[eskimiş]
  • Yol

Birleşik Kelimeler: sırat köprüsü


SIRTAR


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kelergillerden bir tür balık

SIRMA


[isim]
  • Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel

    Açık gri etrafı iki parmak kalınlığında sarı sırma işlemeli, gayet zarif bir kumaş. - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • Bu telden yapılmış veya bu tel gibi olan

    Altın yaldızlı ve siyah çiçekli aynalar duvarlara sırma kordonlarla asılıdır. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: sırma saç


SIRLI


[sıfat]
  • Sır sürülmüş, sırı olan

    Toprak olanları dahi pek zevkle yapılmış olup ekserisi cam gibi sırlıdır. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Sırrı olan

SIRIK


[isim]
  • Değnekten uzun ve kalınca ağaç

    Hızlandıkça sırığın gıcırtısı artıyordu. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırık gibi

Birleşik Kelimeler: sırık domatesi, sırık fasulyesi, sırık hamalı, sırıkla atlama, sırıkla yüksek atlama, hamal sırığı


SIRTLAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sırtlangillerden, genellikle leşle beslenen, etçil, postu benekli bir hayvan, yeleli kurt (Hyaena)

SIRALI


[sıfat]
  • Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili

    İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı. - Cahit Uçuk

Birleşik Kelimeler: sıralı cümle, sıralı ikili, sıralı oluş, sıralı sırasız, sıralı tümce, sıralı üçlü bahis


SIRIM


[isim]
  • Bazı işlerde sicim yerine kullanılan, ince ve uzun, esnek deri parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırım gibi


SIRTLIK


[isim]
  • Sırt dayayacak yer

SIRLAMA


[isim]
  • Sırlamak işi

SIRIMA


[isim]
  • Sırımak işi

SIRÇA


[isim]
  • Cam

    Mermere düşen sırça gibi tuz buz oldu. - Aka Gündüz

[sıfat]
  • Camdan yapılmış

    Kadınlar kollarında birçok sırça bilezikler taşırlardı. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: sırça köşk