SÜRTÜNME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



SÜRTÜNME harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli SÜRTÜNME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sürtünme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Sürtünme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SÜRÜ9, ÜRÜN8, MÜRT7, MENÜ7, SÜET7, SÜRE7, SÜNE7, ÜTME7, ÜSTE7, ÜREM7, MEST6, SEMT6, TÜRE6, MERT5, REST5, STEN5, STER5, SERT5, SENT5, TERS5, TREN4


TREN (Kelime Kökeni: Fransızca train)


[isim]
  • Demir yolunda yolcu ve yük taşımakta kullanılan, bir veya birkaç lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi, katar, şimendifer

    O gece Eskişehir'den son kalkan trenle Ankara'ya dönüyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • treni kaçırmak

Birleşik Kelimeler: tren kazası, buharlı tren, elektrikli tren, kara tren, karma tren, motorlu tren, banliyö treni, posta treni, yer altı treni, yolcu treni, yük treni


MERT (Kelime Kökeni: Farsça merd)


[sıfat]
  • Yiğit

    Merttir, yiğittir, yüreği de bileği de pektir. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: merdikıpti, civanmert


REST (Kelime Kökeni: Fransızca reste)


[isim]
  • Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü
[mecaz]
  • Karşı çıkış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rest çekmek
  • resti görmek


STEN (Kelime Kökeni: İngilizce Sten)


[isim] [askerlik]
  • Çapı 9 milimetre olan, İngiliz yapısı, hafif, kullanışı kolay bir tür makineli tüfek
[isim] [fizik]
  • Bir tonluk bir kütleye bir saniyede 1 metre hız artışı veren kuvvet ölçü birimi

STER (Kelime Kökeni: Fransızca stère)


[isim]
  • Yığın durumundaki yakacak odun için kullanılan, bir metreküpe eşit hacim ölçüsü birimi

SERT (Kelime Kökeni: Farsça serd)


[sıfat]
  • Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı

    Sert tahta.

[zarf]
  • Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde

    Ben de ona bile bile sert çıkıştım. - Ahmet Kabaklı

[mecaz]
  • Hırçın, öfkeli, hiddetli

    Zaten Atatürk'ün ne vakit öfkesine kapılarak herhangi bir kimseye karşı herhangi bir sert harekette bulunduğunu kim hatırlar? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Titizlikle uygulanan, sıkı

    Sert bir yönetim.

[dil bilgisi]
  • Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, ötümsüz, tonsuz, sedasız

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sert çıkmak

Birleşik Kelimeler: sert buğday, sert damak, sert doku, sert su, sert tabaka, sert ünsüz, sert zar, tatlı sert


SENT (Kelime Kökeni: İngilizce cent)


[isim]
  • Doların yüzde biri değerinde para birimi

TERS


[sıfat]
  • Gerekli olan duruma karşıt, zıt
[isim]
  • Bir şeyin içe gelen yanı, arkası

    Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu. - Çetin Altan

[isim]
  • Kesici bir aletin kesmeyen yanı

    Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]
  • Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz

    Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama. - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]
  • Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert

    Ters adamın işi de ters gider. - Memduh Şevket Esendal

[isim] [mecaz]
  • Bir şeyin aksi, karşıtı

    Anlattığının tersi anlaşılınca utandı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ters anlamak
  • ters düşmek
  • ters gitmek
  • tersi dönmek
  • tersinden okumak
  • tersine çevirmek
  • tersine dönmek
  • tersine gitmek
  • ters tarafından kalkmak

Birleşik Kelimeler: ters açı, ters baskı, tersbeşik, ters düz, ters evirme, ters pers, ters ters, ters yüz, şeytantersi

[isim]
  • Hayvan pisliği

MEST (Kelime Kökeni: Farsça mest)


[sıfat]
  • Sarhoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mest etmek
  • mest olmak

Birleşik Kelimeler: sermest

[isim]
  • Üzerine mesh edilebilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir ayakkabı türü

SEMT (Kelime Kökeni: Arapça semt)


[isim]
  • Şehirde yerleşim bölgesi, yaka

    Gölgesinde bir semti barındıran gürbüz bir çınarın yıldırımla vurulmasına bile güç dayanılır. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • semtine uğramamak

Birleşik Kelimeler: semtürreis, kenar semt


TÜRE


[isim]
  • Adalet

MÜRT (Kelime Kökeni: Farsça murd)


[sıfat]
  • Ölmüş (hayvan)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mürt olmak


MENÜ (Kelime Kökeni: Fransızca menu)


[isim]
  • Yemek listesi
[bilişim]
  • Komut veya seçenek listesi

Birleşik Kelimeler: ana menü, fiks menü


SÜET (Kelime Kökeni: Fransızca suède)


[isim]
  • Yumuşak, yüzü ince havlı bir deri türü, podösüet

SÜRE


[isim]
  • Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet

    Hükümdar gibi davrandığınız sürece hükümdar sayılırsınız. - Turan Oflazoğlu

Birleşik Kelimeler: süre aşımı, süreölçen, süreölçer, süre ölçümü, süre sonu, süreyazar, bir süre, ek süre, bekleme süresi, bekletme süresi