SÜRGÜLENMEK harflerini içeren 5 harfli 84 kelime bulunuyor. 5 harfli SÜRGÜLENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GÜMÜL14,
SÜNGÜ14,
SÜRGÜ14,
GÜLÜK13,
GÜNLÜ13,
GÜRÜN13,
GÜLME12,
SÜMÜK11,
SÜRÜM11,
ÜLGER11,
GELME10,
GEMRE10,
GERME10,
KÜRSÜ10,
SÜLÜN10,
SÜLÜK10,
ÜRÜME10,
ERGEN9,
ENGEL9,
GELEN9,
GENEL9,
GEREK9,
GEREN9,
KÜSME9,
KÜMES9,
RÜKÜN9,
SÜMER9,
SÜMEN9,
SÜMEK9,
SÜNME9,
SÜRME9,
LÜMEN8,
SÜREK8,
ÜRKME8,
ÜLSER8,
ÜNLEM8,
ÜREME8,
ESMEK7,
ESMER7,
KESME7,
MESEN7,
MESEL7,
MELES7,
MERES7,
NEMSE7,
SEMER7,
SEMEN7,
SERME7,
SEKME7,
ÜLKER7,
ESLEK6,
ESNEK6,
ERMEK6,
EKLEM6,
EKSEN6,
EKSER6,
ENLEM6,
ENSER6, ELMEK6,
KESRE6,
KESER6,
KEREM6,
KERES6,
KESEL6,
KESEN6,
KEMER6,
KEMRE6,
KELES6,
KELEM6,
MELEK6,
MEREK6,
NEKES6,
RESEN6,
REMEL6,
SEREN6,
SENEK6,
SELEN6,
SELEK6,
SEKEL6,
ERKEN5,
EKLER5,
KELER5,
NELER5,
NEKRE5
ERKEN
[zarf]
Ata Sözleri ve Deyimler
- erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
- erken kalktım işime, şeker kattım aşıma
Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı
EKLER
(Kelime Kökeni: Fransızca éclair)
[isim]
-
İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü
KELER
[isim] [hayvan bilimi]
-
Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)
Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri
NELER
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle
NEKRE
(Kelime Kökeni: Arapça nekre)
[sıfat] [eskimiş]
ESLEK
[sıfat] [halk ağzında]
-
Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti
ESNEK
[sıfat]
[mecaz]
-
Değişik yorumlara elverişli
[mecaz]
-
Görüş ve tutumlarında katı olmayan
ERMEK
[-e]
[nesnesiz]
-
İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek
[nesnesiz]
[nesnesiz] [din bilgisi]
-
Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- erdiğine erer, ermediğine taş atar
Birleşik Kelimeler: aşermek
EKLEM
[isim] [anatomi]
-
Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal
Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi
EKSEN
[isim]
[matematik]
-
Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru
[mecaz]
Birleşik Kelimeler: eksen oyuncu, eksen ülke, dönme ekseni, gök ekseni, eş eksenli
EKSER
[isim] [halk ağzında]
ENLEM
[isim] [coğrafya]
-
Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi
Birleşik Kelimeler: enlem dairesi
ELMEK
(Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))
[isim] [bilişim]
KESRE
(Kelime Kökeni: Arapça kesre)
[isim] [eskimiş]
KESER
[isim]
Birleşik Kelimeler: ayak keseri, el keseri, nalıncı keseri