RUSLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



RUSLAŞTIRMAK harflerini içeren 8 harfli 40 kelime bulunuyor. 8 harfli RUSLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

RUSLAŞMA14, SIKLAŞMA14, SARMAŞIK14, AŞTIRMAK13, AŞIRTMAK13, ALTMIŞAR13, KIRLAŞMA13, KIŞLATMA13, KITLAŞMA13, KURTARIŞ13, MAŞATLIK13, MATRUŞKA13, ŞIRLAMAK13, ŞUTLAMAK13, TUŞLAMAK13, TAŞIRMAK13, URLAŞMAK13, ASTIRMAK11, AKSIRTMA11, ISLATMAK11, KISALTMA11, KURTARIM11, KURAMSAL11, MAKSATLI11, SIRTARMA11, SIRTLAMA11, SIRLAMAK11, SULATMAK11, SARILMAK11, SARKITMA11, SATILMAK11, TISLAMAK11, TARLAMSI11, TARIMSAL11, ARTIRMAK10, ASTARLIK10, KIRTLAMA10, KURTARMA10, KASTARLI10, TURLAMAK10


ARTIRMAK


[-i]
  • Artmasını sağlamak, çoğaltmak

    Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu. - Reşat Enis

[mecaz]
  • Herhangi bir davranışta ileri gitmek

    Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.


ASTARLIK


[sıfat]
  • Astar olmaya elverişli (kumaş vb.)

KIRTLAMA


[isim] [zarf]
  • Kıtlama

    Topal, kahvesini kesme şekerle kırtlama içerdi çokluk. - Orhan Kemal


KURTARMA


[isim]
  • Kurtarmak işi

Birleşik Kelimeler: kurtarma aracı, kurtarma gemisi, kurtarma kazısı


KASTARLI


[sıfat]
  • Kastarlanmış olan

TURLAMAK


[nesnesiz]
  • Tur atmak, dolaşmak, dönüp durmak, turalamak

    Futbolcular Kuşadası'nda turluyor.


ASTIRMAK


[-e] [-i]
  • Asma işini yaptırmak

    Yıkanan çamaşırları evin arkasında, uzak bir yere astırıyorum. - Aka Gündüz


AKSIRTMA


[isim]
  • Aksırtmak işi., hapşırtma

ISLATMAK


[-i]
  • Islak duruma getirmek
[argo]
  • Dayak atmak veya ağır hakarette bulunmak

    Müfettiş, gazete sahibini iyice ıslattıktan sonra bastonunu, şapkasını aldı, küfrederek kapıdan çıktı. - Reşat Nuri Güntekin

[argo]
  • Mutlu bir olayı yeme içme ile kutlamak

Birleşik Kelimeler: ahmakıslatan


KISALTMA


[isim]
  • Kısaltmak işi, taksir

KURTARIM


[isim]
  • Kurtarma işi

KURAMSAL


[sıfat]
  • Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı

MAKSATLI


[sıfat]
  • Bir amacı olan
[zarf]
  • Bilerek, isteyerek, kasıtlı olarak

SIRTARMA


[isim]
  • Sırtarmak (I), (II) işi

SIRTLAMA


[isim]
  • Sırtlamak işi