RUHSUZLAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



RUHSUZLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 42 kelime bulunuyor. 6 harfli RUHSUZLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

RUHSUZ16, MAHZUR15, ŞUHLUK15, MAHZAR14, MAŞLAH14, MAZHAR14, HAŞLAK13, KUMSUZ13, MAHSUR13, MAHSUL13, MAHLUK12, MAHLAS12, RUHSAL12, ARZULU11, KUŞMAR11, MAŞUKA11, UZAMAK11, ULAŞMA11, HARLAK10, KUŞLAR10, MUSLUK10, SAZKAR10, KURUMA9, KUMSAL9, MASURA9, RUSLUK9, RUMLUK9, SULAMA9, ULUMAK9, AKARSU8, KURAMA8, KUMRAL8, KARASU8, LUSAKA8, MUKAAR8, MASLAK8, SARKMA8, SARMAL8, SARMAK8, SALMAK8, ULAMAK8, MALKAR7


MALKAR


[isim]
  • Kuzey Kafkasya'da Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayan, Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse, Balkar

AKARSU


[isim]
  • Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akarsu çukurunu kendi kazır
  • akarsu gibi
  • akarsu pislik tutmaz
  • akarsuya inanma, eloğluna dayanma

Birleşik Kelimeler: akarsu santrali


KURAMA


[isim]
  • Türkistan'da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse

KUMRAL


[isim]
  • Koyu sarı veya açık kestane rengi
[sıfat]
  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak


KARASU


[isim] [tıp]
  • Çoğunlukla gözün iç basıncının çoğalmasıyla kendini gösteren, körlüğe sebep olabilen bir göz hastalığı, glokom
[isim]
  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

MUKAAR (Kelime Kökeni: Arapça muḳaʿʿar)


[sıfat] [eskimiş] [matematik] [fizik]
  • İçbükey

MASLAK (Kelime Kökeni: Arapça maṣlāḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Sürekli su akan boru

    İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı. - Osman Cemal Kaygılı


SARKMA


[isim]
  • Sarkmak işi

SARMAL


[sıfat] [fizik]
  • Dolana dolana oluşmuş, birbirini izleyen, helisel, helezonlu, helezoni
[mecaz]
  • İçinden çıkılmaz (durum)

Birleşik Kelimeler: sarmal metot, sarmal yöntem


SARMAK


[-i]
  • Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak, çevrelemek
[-e]
  • Sarılıp tırmanmak

    Asma çardağı sardı.

[-e] [-i]
  • Bir şeyi başka bir şeyin içine koyup onunla kaplamak

    Kitabı kâğıda sarmak.

[mecaz]
  • Sözle saldırmak, tedirgin etmek

    Evdekilerin hepsi bana sarıyor.

[mecaz]
  • Hoşuna gitmek, zevkini okşamak

    Bu canlılık, insanı on yıl önce görmüş olduğum muhteşem yazdan daha başka türlü sarıyordu. - Ahmet Hamdi Tanpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sarıp sarmalamak


SALMAK


[-e] [-i]
  • Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek

    Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. - Ercüment Ekrem Talu

[-e]
  • Saldırmak

    Aç kurt, yılana da salar, taşa da, dedi. - Memduh Şevket Esendal

[denizcilik]
  • Gemi demir üzerinde dört yana dönmek
[-i] [mecaz]
  • Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek

Birleşik Kelimeler: salıvermek, salıverilmek


ULAMAK


[-e] [-i]
  • Eklemek, katmak, ilave etmek

KURUMA


[isim]
  • Kurumak işi

    O zaman güneşe bakan bu güzelim çayırlara oturup kurumayı bekliyorduk. - Ayla Kutlu

[kimya]
  • Boyanın çözücüsünün buharlaşması veya bağlayıcısının kimyasal tepkime gibi çeşitli yollarla sert bir film oluşması

KUMSAL


[isim]
  • Kumu olan yer

    Yolun neresi kayalık, neresi kumsal hep ezbere bilirdi. - Halikarnas Balıkçısı

[sıfat]
  • Kumlu

    Kumsal toprak.


MASURA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Koni veya silindir biçiminde olup üzerine şerit, iplik vb. sarılan, karton, tahta, plastik vb.nden yapılan araç
[eskimiş]
  • Bir akarsu ölçü birimi