RUFAİLİK ile Oluşan Kelimeler (RUFAİLİK Kelime Türetme)



RUFAİLİK harflerinden oluşan 87 kelime bulunuyor. RUFAİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Rufailik kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

RUFAİLİK15

6 Harfli Kelimeler

FİLİKA12

5 Harfli Kelimeler

FULAR12, KAFUR12, RUFAİ12, AFİLİ11, FİRİK11, FİRAK11, FİKİR11, FİKRİ11, FİLAR11, FARİL11, FAKİR11, KAFİR11, KURAL6, KİRLİ5, KİRİL5, LİRİK5

4 Harfli Kelimeler

FUAR11, FAUL11, KUFİ11, UFAK11, UFKİ11, ARİF10, FRAK10, FİİL10, FAİK10, FAİL10, FAKR10, FARK10, KAFİ10, AKUR5, KURA5, KULA5, URLA5, ULAK5, AKİL4, AKLİ4
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

FUL10, FLU10, RUF10, AFİ9, FAK9, FİL9, FAR9, FAL9, İFA9, LAF9, LİF9, RAF9, KUL4, KUR4, ULA4, ARİ3, ARK3, ALİ3, İRİ3, İLK3
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

UF9, AF8, FA8, UR3, AR2, AK2, AL2, İL2, Kİ2, LA2, RA2


AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)


[isim]
  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]
  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]
  • Argon elementinin simgesi

AK


[isim]
  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
[sıfat]
  • Bu renkte olan
[sıfat] [mecaz]
  • Temiz
[sıfat] [mecaz]
  • Dürüst
[sıfat] [mecaz]
  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı


AL


[isim]
  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

[sıfat]
  • Bu renkte olan (at)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim] [eskimiş]
  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]
  • Alüminyum elementinin simgesi

İL


[isim]
  • Ülkenin vali yönetimindeki bölümü, vilayet

    İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. - Anayasa

[tarih]
  • Eski Türklerde devlet

Birleşik Kelimeler: ilbay


Kİ (Kelime Kökeni: Farsça ki)


[bağlaç]
  • Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz

Birleşik Kelimeler: hâlbuki, vakta ki, kaldı ki


LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
  • Lantan elementinin simgesi

RA


[kimya]
  • Radyum elementinin simgesi

ARİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿārī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çıplak
[isim]
  • İran'dan geçerek Kuzey Hindistan'a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Ari dil


ARK


[isim]
  • İçinden su akıtmak için toprak kazılarak yapılan açık oluk, arık, dren, karık

    Konduların ortasına ark yapıp göllenen suları dışarı akıttılar. - Lâtife Tekin


ALİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿālī)


[sıfat]
  • Yüce, yüksek

    Bu bizim en büyük, en şanlı, en ali bir günümüz, en mukaddes millî bayramımız. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: Babıali, zatıalileri, zatıaliniz

[isim]
  • `Kurnazca ve haince düzen` anlamında Ali Cengiz oyunu, `çok zorba` anlamında Ali kıran baş kesen, `bir kimse birinden aldığını ötekine, ötekinden aldığını bir başkasına vererek işini yürütmek` anlamında Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahını Ali'ye giydirmek deyimlerinde geçen bir söz

İRİ


[sıfat]
  • Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı

    Erdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: iribaş, iri iri, iri kıyım, iri laf, iri yapılı, iri yarı, irili ufaklı, genç irisi


İLK


[sıfat]
  • Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı
[isim]
  • Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni

    İnsanı insan yapan duyguların ilkidir aşk. - Necati Cumalı

[zarf]
  • Birinci olarak, en başta

    İşte, önüme ilk çıkan kitapçıda, önüme ilk çıkan İngilizce kitaplara bakıyorum. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilk vuran okçudur

Birleşik Kelimeler: ilk adım, ilk ağızda, ilkbahar, ilk bakışta, İlk Çağ, ilk çeyrek, ilk devre, ilk dördün, ilk elden, ilk gençlik, ilk gösteri, ilk göz ağrısı, ilkgüz, ilk kânun, ilk mektep, ilkokul, ilköğrenim, ilköğretim, ilk önce, ilk örnek, ilk planda, ilk sezi, ilk tasarım, ilk teşrin, ilk yardım, ilk yarı, ilkyaz


UR


[isim] [tıp]
  • Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon

    Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru


AKİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil)


[sıfat] [eskimiş]
  • Akıllı

    Ne akilem ne divane / Gel gör beni aşk n'eyledi - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: akil baliğ


AKLİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Akılla ilgili, akla dayanan, akılsal

    Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık