ROMANİST Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ROMANİST harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli ROMANİST kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MİTOS8, MASON8, SİRMO8, SORMA8, MİRAS7, MONAT7, MARON7, MANTO7, NOTAM7, ORTAM7, ORMAN7, ROMAN7, SİRTO7, SORTİ7, SORİT7, SONRA7, SONAT7, SONAR7, TOMAR7, ARSİN6, İSNAT6, MİRAT6, MANTİ6, NASİR6, SATİR6, TORNA6, TRANS6, TAMİR6, TASNİ6, TİRAN5


TİRAN (Kelime Kökeni: Fransızca tyran)


[isim] [tarih]
  • Eski Yunan'da siyasal gücü zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kimse
[sıfat] [mecaz]
  • Acımasız, gaddar, despot

ARSİN


[isim]
  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

İSNAT (Kelime Kökeni: Arapça isnād)


[isim]
  • Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
[mecaz]
  • Karacılık, iftira

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isnat etmek

Birleşik Kelimeler: isnat grubu


MİRAT (Kelime Kökeni: Arapça mirʾāt)


[isim] [eskimiş]
  • Ayna

MANTİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mante)


[isim] [denizcilik]
  • Gemi serenlerini direklere asılı tutan halat ve makara
[isim] [argo]
  • Sakalı çıkmamış genç oğlan

NASİR (Kelime Kökeni: Arapça nās̱ir)


[isim] [eskimiş]
  • Nesir yazan, nesir ustası

    Başlıca şair ve nasirleri tamamıyla öğrenmek için külliyat okumak merakına düştüm. - Yahya Kemal Beyatlı


SATİR (Kelime Kökeni: Fransızca satire)


[isim] [edebiyat]
  • Yergi

TORNA (Kelime Kökeni: İtalyanca torna)


[isim]
  • Ağaç veya metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh

TRANS (Kelime Kökeni: Fransızca transe)


[isim] [ruh bilimi]
  • Medyumların ruhla ilişki kurdukları zaman girdikleri özel hipnoz durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • transa geçmek (veya girmek)


TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)


[isim]
  • Onarma, onarım
[mecaz]
  • Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma

    Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamir etmek
  • tamire vermek
  • tamir görmek

Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı


TASNİ (Kelime Kökeni: Arapça taṣnīʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Yapma, suni
[felsefe]
  • Yapıntı

MİRAS (Kelime Kökeni: Arapça mīrās̱)


[isim] [hukuk]
  • Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke
[mecaz]
  • Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik
[mecaz]
  • Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey

    Hatta bazıları mesleğin püf noktalarını anlatan kitaplar yazıp tecrübelerini gelecek nesillere miras bırakmışlardı. - İhsan Oktay Anar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mirasa konmak
  • miras helal, hele al demişler
  • miras yemek

Birleşik Kelimeler: mirasyedi, reddimiras, baba mirası


MONAT (Kelime Kökeni: Fransızca monade)


[isim] [felsefe]
  • Eski Yunan felsefesinde bölünmez birlik

MARON (Kelime Kökeni: Fransızca marron)


[isim]
  • Kestane rengi
[sıfat]
  • Bu renkte olan

MANTO (Kelime Kökeni: Fransızca manteau)


[isim]
  • Kadın paltosu

    Kürklü, zarif ve epeyce pahalı bir mantoya büründüğü için kadının yüzü görünmüyordu. - Aka Gündüz