RESMİKABUL Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



RESMİKABUL harflerini içeren 6 harfli 35 kelime bulunuyor. 6 harfli RESMİKABUL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİRSAM10, BURKMA10, BURMAK10, BULMAK10, KAMBUR10, MAKBUL10, BİLMEK9, BASKİL9, EBRULİ9, KUMSAL9, KALBUR9, KAMBER9, LAMBRİ9, MAKBER9, BAKİRE8, ESKRİM8, EKABİR8, KUMRAL8, KABİLE8, LAMİSE8, MİKSER8, MİSKAL8, MESAİL8, MAKULE8, MELİSA8, RAKİBE8, SİLMEK8, SİLKME8, ASKERİ7, ALEKSİ7, KAMERİ7, RİSALE7, REKLAM7, SELİKA7, KARELİ6


KARELİ


[sıfat]
  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek


ASKERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaskerī)


[sıfat]
  • Askerlikle ilgili, askere özgü

    Sonra subay salonunda, askerî sorgu yargıcının karşısına çıkardılar. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: askerî ambargo, askerî ataşe, askerî güç, askerî hastane, askerî inzibat, askerî kaput, askerî rüştiye


ALEKSİ (Kelime Kökeni: Fransızca alexie)


[isim] [tıp]
  • Okuma yitimi

KAMERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḳamerī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Ayla ilgili

Birleşik Kelimeler: kamerî ay, kamerî takvim, kamerî yıl


RİSALE (Kelime Kökeni: Arapça risāle)


[isim] [eskimiş]
  • Kitapçık

    Son derece kötü kâğıda basılmış bir risale idi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


REKLAM (Kelime Kökeni: Fransızca réclame)


[isim]
  • Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol

    Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • reklam etmek
  • reklam yapmak

Birleşik Kelimeler: reklam ajansı, reklam filmi, reklam kuşağı, reklam levhası, bilinçaltı reklam, gizli reklam, sanal reklam, tanıtıcı reklam


SELİKA (Kelime Kökeni: Arapça selīḳa)


[isim] [eskimiş]
  • Güzel söyleme ve yazma yeteneği

BAKİRE (Kelime Kökeni: Arapça bākire)


[sıfat]
  • Cinsel ilişkide bulunmamış (dişi), kızoğlan, kızoğlankız, erden

    Bu mahallede bakire kızları bakkal dükkânına bile yollamıyorlar. - Peyami Safa


ESKRİM (Kelime Kökeni: Fransızca escrime)


[isim] [spor]
  • Dürtücü kılıç, kesici kılıç ve delici kılıç adı verilen silahlarla yapılan spor, kılıç oyunu

EKÂBİR (Kelime Kökeni: Arapça ekābir)


[isim] [eskimiş]
  • Büyükler, devlet büyükleri, ileri gelenler

    Kaymakam beyin hemen arkasında kalan ekâbiri umursamadan sıtma doktoru da kalkmıştı. - Tarık Buğra

[alay yollu]
  • Kendini beğenmiş kimse

    Senin gibi ekâbir bir adam bu tür haberlerin peşinde koşturmaz. - Ahmet Ümit


KUMRAL


[isim]
  • Koyu sarı veya açık kestane rengi
[sıfat]
  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak


KABİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳabīle)


[isim] [toplum bilimi]
  • Boy (II)

    Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç


LAMİSE (Kelime Kökeni: Arapça lāmise)


[isim] [eskimiş] [biyoloji]
  • Dokunum
[hayvan bilimi]
  • Duyarga

MİKSER (Kelime Kökeni: İngilizce mixer)


[isim] [teknik]
  • Çırpıcı

MİSKAL (Kelime Kökeni: Arapça mis̱ḳāl)


[isim] [eskimiş] [matematik]
  • 4,810 gram olan bir ağırlık ölçü birimi

    Miskal, inci ölçmekte kullanılan bir ağırlık birimiydi. - Selçuk Erez