REPERTUVAR Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



REPERTUVAR harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli REPERTUVAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EVRE10, EVET10, REVA10, VERE10, PERU9, TURP9, TRUP9, TAPU9, APRE8, EPER8, ETAP8, PARE8, PERT8, TRAP8, TEPE8, TURA5, ERTE4, ERAT4, ETER4, RATE4, TERE4


ERAT (Kelime Kökeni: Türkçe er + at)


[isim] [askerlik]
  • Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad

ETER (Kelime Kökeni: Fransızca éther)


[isim] [kimya]
  • Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar

RATE (Kelime Kökeni: Fransızca raté)


[sıfat]
  • Başarısız

    Bunlar hâlâ kokmuş ve rate bir romantizmi önümüze sürüyorlar. - Asaf Halet Çelebi

[mecaz]
  • Yaşlı, verimsiz, geçimsiz (kimse)

    Kaldı ki dikkat edilince görülür ki, bunlar gençliklerinde de olumlu bir şeyler verememiş olan ratelerdir. - Haldun Taner

[isim] [hayvan bilimi]
  • Büyük fare

TERE (Kelime Kökeni: Farsça tere)


[isim] [bitki bilimi]
  • Turpgillerden, yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki (Lepidium sativum)

Birleşik Kelimeler: çayır teresi, su teresi, yaban teresi


TURA


[isim]
  • Tuğra
[halk ağzında]
  • Bazı oyunlarda, vurmak için kullanılan düğümlenmiş mendil
[halk ağzında]
  • Ucu düğümlenmiş bir mendil aracılığıyla yanan veya yanılanların ebe tarafından cezalandırıldığı bir tür çocuk oyunu

Birleşik Kelimeler: yazı tura


APRE (Kelime Kökeni: Fransızca apprêt)


[isim]
  • Kumaş veya derinin cilalanması, perdahlanması

EPER


[isim]
  • Işığa karşı bakıldığında kâğıt tabakasının yapısal görünümü

ETAP (Kelime Kökeni: Fransızca étape)


[isim] [spor]
  • Aşama

PARE (Kelime Kökeni: Farsça pāre)


[isim] [eskimiş]
  • Parça, kısım

Birleşik Kelimeler: pare pare, ciğerpare, palaspare, şekerpare, varakpare, yekpare


PERT (Kelime Kökeni: Fransızca perte)


[isim]
  • Değersizleşme, zarar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • perte çıkmak
  • pert olmak


TRAP (Kelime Kökeni: Fransızca trappe)


[isim]
  • Hendek, tuzak
[tiyatro]
  • Sahnede yerde bulunan kapak

TEPE


[isim]
  • Bir şeyin en üstteki bölümü

    Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. - Sait Faik Abasıyanık

[teklifsiz konuşmada]
  • Birinin yanı başı, baş ucu

    Tepemde durup canımı sıktı.

[anatomi]
  • Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü

    Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor. - Refik Halit Karay

[coğrafya]
  • Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi

    Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti. - Necati Cumalı

[matematik]
  • Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri
[matematik]
  • İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası
[matematik]
  • Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tepeden bakmak
  • tepesi atmak
  • tepesinde bitmek
  • tepesinde değirmen çevirmek
  • tepesinde havan dövmek
  • tepesinden kaynar sular dökülmek
  • tepesine binmek (veya çıkmak)
  • tepesine dikilmek
  • tepesinin tası atmak
  • tepesi üstü

Birleşik Kelimeler: tepe açısı, tepe aşağı, tepebaşı, Tepebaşı, tepe camı, tepegöz, tepegözler, tepe lambası, tepetakla, tepe tomurcuğu, tepeüstü, tepe üstü, tepeden ayağa, tepeden inme, tepeden tırnağa, ada tepe, dere tepe, tanık tepe, dalga tepesi, hacet tepesi


TURP (Kelime Kökeni: Farsça turb, turub)


[isim] [bitki bilimi]
  • Turpgillerden, yaprakları tüylü, çiçekleri beyaz, sarı, mor renkli bir bitki (Raphanus sativus)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • turp gibi
  • turpun sıkısından seyreği iyidir

Birleşik Kelimeler: turp filizi, turp otu, turp salatası, karaturp, kırmızıturp, yabani turp, bayır turpu, yaban turpu


TRUP (Kelime Kökeni: Fransızca troupe)


[isim] [tiyatro]
  • Aynı tiyatroda çalışan oyuncular topluluğu

TAPU


[isim] [hukuk]
  • Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge

Birleşik Kelimeler: tapu kütüğü, tapu memuru, tapu sicili