Rek ile Biten Kelimeler



REK ile biten 48 kelime bulunuyor. Sonu REK olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Rek ile başlayan kelimeler. İçinde rek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

KARAGEVREK20, DELİMSİREK14

9 Harfli Kelimeler

NİŞABUREK15, ÇALAKÜREK14

8 Harfli Kelimeler

ÜÇÇEYREK18, AKLEVREK14, MÜŞTEREK14, ZENCİREK14, ZEMBEREK14, MUMDİREK13, MENDİREK11

7 Harfli Kelimeler

KÜÇÜREK14, SİVEREK14, GİDEREK13, GEMEREK12, MÜBAREK12, ENGEREK11, BESEREK10, ÇEKEREK10, İNCEREK10, BİLEREK9

6 Harfli Kelimeler

GEĞREK17, BÖBREK16, GEVREK16, YEĞREK15, DEVREK14, LEVREK12, ÇEYREK11, MAHREK11, ZEYREK11, ÇEMREK10, SEYREK9, TİTREK6

5 Harfli Kelimeler

ÖĞREK18, ÇÖREK14, BÖREK13, GEREK9, HEREK9, YÜREK9, İÇREK8, SÜREK8, DİREK7, KÜREK7, MEREK6, TEREK5

4 Harfli Kelimeler

ÖREK10, GREK8, EREK4


EREK


[isim]
  • Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef

    Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur. - Azra Erhat

Birleşik Kelimeler: erek bilimi


TEREK


[isim] [eskimiş]
  • Evlerin veya dükkânların yüksekçe yerinde bulunan raf

TİTREK


[sıfat]
  • Titreyen, lerzan

    O gece şu çinilerin üstünde titrek mum ışıkları kim bilir ne korkunç gölgeler koşturdu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: titrek kavak


MEREK


[isim] [halk ağzında]
  • Samanlık, odunluk, hayvan yemi deposu veya ahır

DİREK


[isim]
  • Ağaçtan veya demirden yapılan uzun ve kalın destek

    Kayıkçı yelkeni açmak için ilkin direği yerine oturtmalıdır. - Salâh Birsel

[mecaz]
  • Değerli, saygın, önde gelen kimse

    Evin direği babamdır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • direk gibi

Birleşik Kelimeler: ana direk, mum direk, orta direk, temel direk, bayrak direği, burun direği, can direği, çadır direği, elektrik direği, korner direği, telefon direği, telgraf direği, temel direği


KÜREK


[isim]
  • Toprak, kömür vb.ni bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç

    Ölünün cesedi üstüne atılan birkaç kürek toprak gibi hatırası üzerine kapanan birkaç satır yazı! - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kürek çekmek
  • kürek kadar dili olmak

Birleşik Kelimeler: kürek ayaklılar, kürek cezası, kürek kemiği, kürek kürek, alabanda kürek, çalakürek, macun küreği


İÇREK


[sıfat] [felsefe]
  • Belirli bir insan topluluğunun dışında kimseye bildirilmeyen, yalnızca sınırlı, dar bir çevreye aktarılan (her türlü bilgi, öğreti), bâtıni, ezoterik, dışrak karşıtı

SÜREK


[isim]
  • Süren, devam eden zaman
[sıfat]
  • Hızlı süren, hızlı giden
[halk ağzında]
  • Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü

Birleşik Kelimeler: sürek avı


GREK (Kelime Kökeni: Fransızca grec)


[isim]
  • Eski Yunan, Helen

BİLEREK


[zarf]
  • İsteyerek, kasten

SEYREK


[sıfat]
  • Benzerleri veya parçaları arasında çok aralık bulunan, aralıklı, sık karşıtı

    Öğle vapurlarının seyrek ahalisi içinden sıyrıldı, koşarak merdivenleri çıktı. - Peyami Safa

[zarf]
  • Aralıklı olarak, aralıklı bir biçimde, arada sırada, binde bir, nadir, nadiren, bayramdan bayrama, bayramda seyranda

Birleşik Kelimeler: seyrek otlatma


GEREK


[isim]
  • İcap

    Vaziyeti bir bütün hâlinde ve bir anda kestirdikten sonra anların gereklerine göre davranırım. - Necip Fazıl Kısakürek

[sıfat]
  • Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gereği düşünülmek
  • gereği gibi
  • gerek görmek

Birleşik Kelimeler: neme gerek


HEREK (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Asma, fasulye vb. sarılgan bitkilerin tutunması için yanlarına dikilen sırık, ispalya

YÜREK


[isim] [anatomi]
  • Kalp
[mecaz]
  • Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret

    Bu iş yürek ister.

[mecaz]
  • Acıma duygusu

    Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir. - Reşat Nuri Güntekin

[halk ağzında]
  • Mide, karın, iç

    Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor. - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yüreğe işlemek
  • yüreği ağzına gelmek
  • yüreği bayılmak
  • yüreği boğazına tıkanmak
  • yüreği bozulmak
  • yüreği burkulmak
  • yüreği cız etmek (veya cızlamak)
  • yüreği çarpmak
  • yüreği daralmak
  • yüreği dayanmamak
  • yüreği ezilmek
  • yüreği ferahlamak (veya hafiflemek)
  • yüreği götürmemek
  • yüreği göz göz olmak
  • yüreği hop etmek (veya hoplamak veya oynamak)
  • yüreği kabarmak
  • yüreği kaldırmamak
  • yüreği kalkmak
  • yüreği kan ağlamak
  • yüreği kanamak
  • yüreği kararmak
  • yüreği katılmak
  • yüreği kaynamak
  • yüreğinden geçmek
  • yüreğinden gelmek
  • yüreğine (bir şey) çökmek
  • yüreğine dert olmak
  • yüreğine dokunmak
  • yüreğine inmek
  • yüreğine işlemek
  • yüreğine kar yağmak
  • yüreğine kurt düşmek
  • yüreğine od (veya ateş) düşmek
  • yüreğine oturmak
  • yüreğine saplanmak
  • yüreğine sinmek
  • yüreğine su serpmek
  • yüreğini açmak
  • yüreğini ateş almak
  • yüreğini boşaltmak (veya dökmek)
  • yüreğini dağlamak
  • yüreğini eritmek (veya sızlatmak)
  • yüreğini hoplatmak (veya oynatmak veya kaldırmak)
  • yüreğini kaplamak
  • yüreğini kemirmek
  • yüreğinin başı sızlamak
  • yüreğinin yağı (veya yağları) erimek
  • yüreğini pek tutmak
  • yüreğini serinletmek
  • yüreğini tüketmek
  • yüreğini tüketmek
  • yüreği parçalanmak
  • yüreği parça parça olmak
  • yüreği parlamak
  • yüreği rahatlamak
  • yüreği serinlemek
  • yüreği sıkılmak
  • yüreği sıkışmak (veya tıkanmak)
  • yüreği sızlamak
  • yüreği soğumak
  • yüreği şişmek
  • yüreği titremek
  • yüreği tükenmek
  • yüreği ürpermek
  • yüreği yağ bağlamak
  • yüreği yanmak
  • yüreği yarılmak
  • yüreği yerinden oynamak
  • yürek burkmak
  • yürek paralamak (veya parçalamak)
  • yürek Selânik olmak
  • yürek soğutmak
  • yürekten çağırmak
  • yürek tüketmek
  • yürek vermek

Birleşik Kelimeler: yürek acısı, yürek ağrısı, yürek çarpıntısı, yürek darlığı, yürek karası, yürek yarası, yüreği ağzında, yüreği dağlı, yüreği dar, yüreği delik, yüreği dolu, yüreği geniş, yüreği katı, yüreği pek, yüreği temiz, yüreği yanık, yüreği yaralı, yüreği yufka, yürekler acısı, çatal yürek, tek yürek, ana yüreği, eli yüreğinde, açık yürekli, canıyürekten


BESEREK


[isim] [halk ağzında]
  • İki hörgüçlü deve ile boz devenin melezi olan tülü devenin erkeği