REFAKATÇİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



REFAKATÇİ harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli REFAKATÇİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Refakatçi ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Refakatçi olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇİFTE14, ARİFE11, AFAKİ11, AKTİF11, ETRAF11, EFKAR11, EFRAT11, FİRAK11, FİTRE11, FAKAT11, FAKİR11, FERİK11, İFRAT11, İFTAR11, KAFİR11, KEFİR11, RAFİT11, REFİK11, TARAF11, TARİF11, TAFRA11, TERFİ11, ARKAÇ8, ÇİTAR8, ÇARKA8, ÇATAK8, ÇAKAR8, ÇAKER8, ÇAKRA8, ETÇİK8, İÇREK8, KİREÇ8, KRAÇA8, KAÇTA8, KAÇAR8, TEKÇİ8, ATARİ5, AKAİT5, AKTAR5, ERİKA5, KARAT5, KATAR5, KATRE5, KERTİ5, RAKİT5, RAKET5, REKAT5, TRAKE5, TARAK5, TARİK5, TERKİ5, TEKİR5


ATARİ


[isim]
  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)


[isim] [din bilgisi]
  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü

AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)


[isim]
  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

ERİKA


[isim] [bitki bilimi]
  • Süpürge otu

KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)


[isim]
  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı


KATRE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭre)


[isim] [eskimiş]
  • Damla

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katresi kalmadı (veya yok)


KERTİ


[isim]
  • Kerte
[sıfat] [halk ağzında]
  • Bayat (ekmek, et)

RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Durgun (su)

RAKET (Kelime Kökeni: Fransızca raquette)


[isim] [spor]
  • Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)


[isim] [din bilgisi]
  • Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm

    Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


TRAKE (Kelime Kökeni: Fransızca trachée)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Soluk borusu

TARAK


[isim]
  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

[anatomi]
  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
[hayvan bilimi]
  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
[hayvan bilimi]
  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı


TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Yol

TERKİ


[isim]
  • Eyerin arka bölümü

    Avluda terkiden yere atladığında öfkeden kudurmuştu. - Yaşar Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terkisine almak


TEKİR


[isim] [hayvan bilimi]
  • Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)
[sıfat]
  • Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)

    Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı. - Aka Gündüz