REAKSİYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



REAKSİYON harflerini içeren 5 harfli 56 kelime bulunuyor. 5 harfli REAKSİYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SOYKA9, YOKSA9, İSYAN8, KONYA8, KOYAR8, OYNAK8, REYON8, SİYER8, SİYEK8, SİYAK8, SEYİR8, YASİN8, AKSON7, ENAYİ7, KONSA7, KORSE7, KARYE7, KENYA7, ONİKS7, SONRA7, SONAR7, SOKRA7, YENİK7, YAKİN7, YAREN7, ARSİN6, ASKER6, ESRİK6, EROİN6, EKSİN6, ENSAR6, İRSEN6, İSKAN6, KORNA6, KESİN6, KESİR6, NESİR6, NOKRA6, NASİR6, SİRKE6, SİREN6, SİNEK6, SANKİ6, SAKİN6, SERİK6, SERAK6, SENİR6, SERİN6, ERKAN5, ERKİN5, ERİKA5, EKRAN5, İNKAR5, KARNE5, KARNİ5, KENAR5


ERKÂN (Kelime Kökeni: Arapça erkān)


[isim]
  • Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler

    Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder. - Refik Halit Karay

[askerlik]
  • General veya amiral aşamasındaki askerler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkân göstermek

Birleşik Kelimeler: erkânıharbiyeiumumiye, erkânıharp, erkân kürkü, erkân minderi, adap erkân, yol erkân, hükûmet erkânı, çarıklı erkânıharp


ERKİN


[sıfat]
  • Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

ERİKA


[isim] [bitki bilimi]
  • Süpürge otu

EKRAN (Kelime Kökeni: Fransızca écran)


[isim]
  • Üzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük
[sinema] [televizyon]
  • Televizyon camı, görüntülük

Birleşik Kelimeler: ekran koruyucu, sayfa ekran


İNKÂR (Kelime Kökeni: Arapça inkār)


[isim]
  • Yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklama, gizleme, yadsıma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inkârdan gelmek
  • inkâr etmek


KARNE (Kelime Kökeni: Fransızca carnet)


[isim] [eğitim bilimi]
  • Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge

Birleşik Kelimeler: çalışma karnesi, sağlık karnesi


KARNİ (Kelime Kökeni: Fransızca cornue)


[isim] [kimya]
  • Laboratuvarda damıtma işlerinde kullanılan, geniş karınlı, dar ve eğri boyunlu cam kap

KENAR (Kelime Kökeni: Farsça kenār)


[isim]
  • Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka

    O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. - Orhan Veli Kanık

[matematik]
  • Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri

    Bir üçgenin kenarları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenar (veya kenarını) bastırmak
  • kenara atmak
  • kenara çekilmek
  • kenarda kalmak
  • kenar gezmek
  • kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz

Birleşik Kelimeler: kenar atışı, kenar bobini, kenar mahalle, kenarortay, kenar semt, kenar suyu, kenarda köşede, kenarın dilberi, çeşitkenar, derkenar, dörtkenar, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar


ARSİN


[isim]
  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

ASKER (Kelime Kökeni: Arapça ʿasker)


[isim]
  • Orduda görev yapan erden generale kadar herkes

    Adına ve şimdi gördüğüm şahsiyetine zaten hayran olduğum büyük askerin bu alakası beni heyecana düşürmüştü. - İbrahim Alâeddin Gövsa

[sıfat]
  • Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli

    Asker adam.

[sıfat]
  • Yurdunu iyi koruyan, kahraman özelliği taşıyan

    Asker millet.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asker çıkarmak
  • askere alınmak
  • askere çağrılmak
  • askere gitmek
  • asker etmek (veya eylemek)
  • asker gibi
  • asker olmak

Birleşik Kelimeler: asker hastanesi, asker kaçağı, asker ocağı, asker tayını, kazasker, serasker, yedek asker, hassa askeri


ESRİK


[sıfat] [eskimiş]
  • Sarhoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esrik devenin çulu eğri gerek


EROİN (Kelime Kökeni: Fransızca héroïne)


[isim]
  • Morfinden kimyasal yolla elde edilen uyuşturucu bir madde

    Ama kısa süre sonra üzerinde eroinle ele geçmiş. - Ahmet Ümit


EKSİN


[isim] [kimya]
  • Anyon

ENSAR (Kelime Kökeni: Arapça enṣār)


[isim] [din bilgisi]
  • Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler

İRSEN (Kelime Kökeni: Arapça irs̱en)


[zarf] [eskimiş]
  • Kalıtım yoluyla