Re ile Biten 4 Harfli Kelimeler



RE ile biten 4 harfli 34 kelime bulunuyor. Sonu RE olan 4 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Re ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Re olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

RE14, RE12, EVRE10, RE10, FARE10, RE10, RE10, ÖTRE10, RE10, RE10, VERE10, ÜZRE9, APRE8, HARE8, RE8, PARE8, ÇARE7, İÇRE7, RE7, BERE6, DERE6, İBRE6, RE6, SURE6, RE6, UMRE6, ESRE5, SERE5, İARE4, KARE4, KERE4, NERE4, RE4, TERE4


İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)


[isim] [eskimiş]
  • Eğreti, ödünç

    Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa


KARE (Kelime Kökeni: Fransızca carré)


[isim] [matematik]
  • Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba
[sıfat]
  • Bu biçimde olan

    Kare masa.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ...-in karesi
  • karesini almak

Birleşik Kelimeler: kare kare, karekök, birimkare, kilometrekare, metrekare, tamkare


KERE (Kelime Kökeni: Arapça kerre)


[isim]
  • Kez, yol, defa, sefer

    Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: bin kere, bir kere, kırk kere, milyon kere, otuz kere, yüz kere


NERE


[isim]
  • Hangi yer?

    Buranın nere olduğunu biliyor musunuz? Bu, nerenin resmi?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... nere ... nere


TİRE


[isim]
  • Dikişte kullanılan pamuk ipliği

    Parmak uçlarında ince ince delik çorapları renkli tire ile iliştiriyordu. - Mahmut Yesari

[sıfat]
  • Pamuk ipliğinden yapılmış
[isim]
  • Kısa çizgi
[isim]
  • İzmir iline bağlı ilçelerden biri

TERE (Kelime Kökeni: Farsça tere)


[isim] [bitki bilimi]
  • Turpgillerden, yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki (Lepidium sativum)

Birleşik Kelimeler: çayır teresi, su teresi, yaban teresi


ESRE


[isim]
  • Arap harfli metinlerde bir ünsüzün ı, i seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, kesre

SERE


[isim] [halk ağzında]
  • Açık duran başparmağın ucundan işaret parmağının ucuna kadar olan uzaklık, sele

BERE


[isim]
  • Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
[isim]
  • Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık

    Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi. - Abdülhak Şinasi Hisar


DERE


[isim] [coğrafya]
  • Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu

    Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek

[coğrafya]
  • İki dağ arasındaki uzun çukur

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derede tarla sel için, tepede harman yel için
  • dereyi geçerken at değiştirilmez
  • dereyi görmeden paçaları sıvamak

Birleşik Kelimeler: derebeyi, dereotu, dere tepe, dere yatağı, kuru dere


İBRE (Kelime Kökeni: Arapça ibre)


[isim]
  • Ölçü aletleri, saat ve göstergelerde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne

    Birtakım ışıklar yanıp sönüyor, kadranların ibreleri titreyerek yükselip alçalıyor. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibre birinden yana dönmek


KÜRE (Kelime Kökeni: Arapça kure)


[isim] [matematik]
  • Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim

Birleşik Kelimeler: küre kuşağı, ağır küre, ateş küre, düzlem küre, güney küre, hava küre, ışık küre, kuzey küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre, yerküre, gök küresi

[isim] [madencilik]
  • Madenci ocağı, maden fırını
[isim]
  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

SURE (Kelime Kökeni: Arapça sūre)


[isim] [din bilgisi]
  • Kur'an'ın yüz on dört bölümünden her biri

    İmam Efendi, bir serviye belini dayayıp çömelerek Mülk suresini okumaya başladı. - Memduh Şevket Esendal


TÜRE


[isim]
  • Adalet

UMRE (Kelime Kökeni: Arapça ʿumre)


[isim]
  • Hac mevsimi dışında Kâbe'yi ve Mekke'nin öbür kutsal yerlerini ziyaret etme