Rahat ile Başlayan Kelimeler



RAHAT ile başlayan 12 kelime bulunuyor. Başında RAHAT olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Rahat kelimesinin anlamı nedir? Rahat ile biten kelimeler. İçinde rahat olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

RAHATSIZLANMAK24

13 Harfli Kelimeler

RAHATSIZLANMA23

11 Harfli Kelimeler

RAHATSIZLIK21, RAHATLATMAK16

10 Harfli Kelimeler

RAHATLIKLA15, RAHATLATMA15, RAHATLAMAK15

9 Harfli Kelimeler

RAHATLAMA14

8 Harfli Kelimeler

RAHATSIZ17, RAHATLIK13

7 Harfli Kelimeler

RAHATÇA14

5 Harfli Kelimeler

RAHAT9


RAHAT (Kelime Kökeni: Arapça rāḥat)


[isim]
  • İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
[sıfat]
  • Üzüntü, sıkıntı ve tedirginliği olmayan

    Ben o kadar rahatım, öyle okşayıcı, huzur ve mutluluk verici tatlı rüzgâr karşısındayım ki... - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • Sıkıntı veya yorgunluk, tedirginlik vermeyen

    Ben sana güzel ve rahat bir oda hazırlattım. - Peyami Safa

[sıfat]
  • Aldırmaz, gamsız

    Rahat adam.

[zarf]
  • Kolay bir biçimde, kolaylıkla

    İstersen beraber gidelim. Haydi al torbanı. Bir saatte rahat varırız. - Memduh Şevket Esendal

[ünlem]
  • `Hazır ol` durumunda bulunanlara, oldukları yerde serbest bir durum almaları için verilen komut

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rahata ermek
  • rahata kavuşmak
  • rahat batmak
  • rahat bırakmak
  • rahat bırakmamak (veya vermemek)
  • rahat durmak
  • rahat etmek
  • rahatı kaçmak
  • rahatına bakmak
  • rahat kıçına batmak
  • rahat olmak
  • rahat yüzü görmemek

Birleşik Kelimeler: rahat döşeği, rahat duruş, rahat rahat


RAHATLIK


[isim]
  • Üzüntüsü, sıkıntısı, tedirginliği olmama durumu, rahat

    Galiba altı ay sonra, bu kadar bol yemek, yiyecek ve rahatlık içinde iyice semizleyeceğim. - Etem İzzet Benice

Birleşik Kelimeler: gönül rahatlığı


RAHATLAMA


[isim]
  • Rahatlamak işi, relaks

RAHATÇA


[zarf]
  • (raha'tça) Rahat bir biçimde

    Buradan hem aşağı obayı hem yukarı obayı rahatça seyredebiliyordu. - Nezihe Araz

[sıfat]
  • Rahat

RAHATLIKLA


[zarf]
  • Rahat bir biçimde, kolaylıkla

    Birkaç yabancı dili rahatlıkla konuşurken ana dilini bilmeyen ve bigâne düşmüş dudaklar susmalıdır. - Samiha Ayverdi


RAHATLATMA


[isim]
  • Rahatlatmak işi

RAHATLAMAK


[nesnesiz]
  • Üzüntü, sıkıntı, tedirginlik veren bir durum ortadan kalkmak veya azalmak, rahata kavuşmak

    O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım. - Ayla Kutlu


RAHATLATMAK


[-i]
  • Rahatlamasını sağlamak, ferahlatmak

RAHATSIZ


[sıfat]
  • Rahatı olmayan, tedirgin, huzursuz

    Ömer Ağa rahatsız bir gülümseme ile yüzünü biraz daha buruşturdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rahatsız etmek
  • rahatsız olmak


RAHATSIZLIK


[isim]
  • Rahatsız olma durumu, tedirginlik

    Bununla beraber içimde bir rahatsızlık var, unutulmaktan korkuyorum. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Hastalık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rahatsızlık duymak
  • rahatsızlık vermek


RAHATSIZLANMA


[isim]
  • Rahatsızlanmak işi

RAHATSIZLANMAK


[nesnesiz]
  • Sağlığı bozulmak, hastalanmak, rahatsız olmak