RADYOAKTİFLİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



RADYOAKTİFLİK harflerini içeren 4 harfli 122 kelime bulunuyor. 4 harfli RADYOAKTİFLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FOYA13, TAYF12, YAFA12, FLOK11, FLOR11, FOLK11, FORA11, FİLO11, FOTA11, KOFA11, TİFO11, ARİF10, ARAF10, AFAK10, AFAL10, AFAT10, ALFA10, FAAL10, FLİT10, FRAK10, FİİL10, FAİK10, FAİL10, FAKR10, FARK10, İTFA10, İFTA10, KAFA10, KAFİ10, LİFT10, ADAY8, DİYA8, AYOL7, İYOT7, İDOL7, LODA7, ORYA7, ODAK7, OLAY7, RODA7, ARYA6, ARDA6, AYLA6, AYAR6, AYAK6, AYAL6, ADİL6, ADLİ6, ADAK6, ALAY6, DİRİ6, DATA6, DART6, DARA6, DAİR6, DİLİ6, İDİL6, KAYA6, RİYA6, TAYA6, YAKA6, YARA6, AORT5, ATOL5, ALTO5, AKOR5, KORT5, KOTA5, KLOR5, KOKA5, KOLA5, KOLİ5, KARO5, KİLO5, LORT5, LOTA5, ORAK5, ORAL5, ORTA5, OKAR5, OLTA5, OKKA5, ROKA5, ROTA5, TOKA5, TROL5, TROK5, TRİO5, TORK5, ARKA4, ARAK4, ATAK4, ATİK4, AKAK4, AKAR4, AKİK4, AKİL4, AKİT4, AKLİ4, İRAT4, İTKİ4, İLİK4, İKTA4, KLİK4, KRAL4, KİRA4, KARA4, KARİ4, KART4, KAİL4, KAKA4, KALA4, KATİ4, LAİK4, LİKA4, LİRA4, LAKA4, LATA4, RİKA4, TALK4, TALİ4, TAKA4


ARKA


[isim]
  • Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı

    Evin arkasında dekorlar boyarlardı. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]
  • Arkada olan, arkada bulunan
[sıfat] [mecaz]
  • Kayıran, destekleyen

    Memur olmak için büyük bir arka gerek. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]
  • Geçmiş, geride kalmış zaman

    Bütün gözler arkaya, maziye çevrilmişti. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arka arkaya vermek
  • arka bulmak
  • arka çevirmek
  • arka çıkmak
  • arkada bırakmak
  • arkada bırakmak
  • arkada kalanlar (veya arkadakiler)
  • arkada kalmak
  • arkadan söylemek
  • arkadan vurmak
  • arka kapıdan çıkmak
  • arka olmak
  • arkası alınmak
  • arkası gelmek
  • arkası kesilmek
  • arkasına (bile) bakmadan gitmek (veya kaçmak)
  • arkasına almak
  • arkasına düşmek (veya takılmak)
  • arkasında dolaşmak (veya gezmek)
  • arkasından atlı kovalamak
  • arkasından atmak (veya konuşmak)
  • arkasından koşmak
  • arkasından sürüklemek
  • arkasından teneke çalmak
  • arkasından zil takıp oynamak
  • arkasında yumurta küfesi yok ya! (veya olmamak)
  • arkasını (birine) vermek
  • arkasını (bir şeye) vermek
  • arkasını almak
  • arkasını bırakmak
  • arkasını dayamak
  • arkasını getirememek
  • arkasını sağlama almak
  • arkasını sıvamak
  • arkası olmamak
  • arkası yere gelmemek
  • arka vermek
  • arkaya bırakmak (veya koymak)
  • arkaya kalmak

Birleşik Kelimeler: arka arka, arka arkaya, arka ayak, arkabahçe, arka müziği, arka plan, arka sokak, arka teker, arkaüstü, arka yüz, arkadan arkaya, arkası pek, arkası sıra, arkası yarın, arkası yufka, perde arkası


ARAK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Ter
[isim] [argo]
  • Çalma

ATAK


[sıfat]
  • Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr

    Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin

[halk ağzında]
  • Geveze
[isim] [tıp]
  • Aniden başlayan hastalık nöbeti
[isim]
  • Atılım
[spor]
  • Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak


ATİK


[sıfat]
  • Çabuk davranan, çevik

Birleşik Kelimeler: atik tetik

[sıfat] [eskimiş]
  • Eski, eski zamanla ilgili

Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik


AKAK


[isim] [halk ağzında]
  • Yatak

AKAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳār)


[isim] [eskimiş]
  • Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akar edinmek

[isim]
  • Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı
[isim]
  • Sıvı, mai, likit

AKİK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīḳ)


[isim] [jeoloji]
  • Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş

AKİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil)


[sıfat] [eskimiş]
  • Akıllı

    Ne akilem ne divane / Gel gör beni aşk n'eyledi - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: akil baliğ


ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)


[sıfat]
  • Bağıtçı
[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Sözleşme

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi


AKLİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Akılla ilgili, akla dayanan, akılsal

    Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık


İRAT (Kelime Kökeni: Arapça īrād)


[isim]
  • Gelir

    Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[eskimiş]
  • Söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • irat etmek

Birleşik Kelimeler: iradımesel


İTKİ


[isim] [ruh bilimi]
  • Tepi

    Bilinç dışı özgürlüğünün itkisiyle en sonunda âşık olmuştur. - Selim İleri


İLİK


[isim]
  • Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
[isim]
  • Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iliği kemiği donmak
  • iliği kemiği ısınmak
  • iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
  • iliğine (veya iliklerine) kadar
  • iliğine kadar ıslanmak
  • iliğini kemirmek
  • iliğini kurutmak
  • ilik gibi
  • iliklerinde duymak

Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği


İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)


[isim] [tarih]
  • Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi

KLİK (Kelime Kökeni: Fransızca clique)


[isim]
  • Hizip