RADİKALLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



RADİKALLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 72 kelime bulunuyor. 6 harfli RADİKALLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİŞEME12, DEMKEŞ12, DEŞMEK12, DİŞLEK11, KARDEŞ11, KEŞİDE11, AŞERME10, ERİŞME10, EŞİLME10, EKŞİME10, İŞEMEK10, İŞLEME10, KAŞMİR10, KAŞMER10, MEŞALE10, ŞEMAİL10, AŞİKAR9, AŞKALE9, DİREME9, DİLMEK9, DELMEK9, DALMAK9, DEMLİK9, DİLEME9, DİKMEK9, DERLEM9, DERMEK9, EDİLME9, KADEME9, KALLEŞ9, KAŞELİ9, LEŞKER9, ŞALLAK9, ŞALAKİ9, ŞAKRAK9, ŞELALE9, DİLLEK8, DAKİKA8, DERELİ8, ELDELİ8, KADRİL8, LAEDRİ8, RADİKA8, ALLAME7, AMİRAL7, ERİMEK7, EKİLME7, EMEKLİ7, ELEMLİ7, İRKMEK7, KARAİM7, KARMAK7, KAMERA7, KAMERİ7, KALKMA7, KALMAK7, KERİME7, KELİME7, KEMLİK7, MAAİLE7, MALKAR7, MARKKA7, MAKALE7, MELİKE7, REKLAM7, ARKAİK6, ALKALİ6, KARELİ6, KALKER6, KELLİK6, LAKLAK6, LEKELİ6


ARKAİK (Kelime Kökeni: Fransızca archaïque)


[sıfat]
  • Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinden kalan
[edebiyat]
  • Konuşulan ve yazılan dilde, kullanımdan düşmüş olan (eski söz veya deyim)

ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)


[isim] [kimya]
  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre


KARELİ


[sıfat]
  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek


KALKER (Kelime Kökeni: Fransızca calcaire)


[isim] [mineraloji]
  • Kireç taşı

Birleşik Kelimeler: sedefli kalker


KELLİK


[isim]
  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin


LAKLAK (Kelime Kökeni: Arapça laḳlāḳ)


[isim]
  • Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
[mecaz]
  • Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • laklak etmek


LEKELİ


[sıfat]
  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma


ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)


[sıfat]
  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan


AMİRAL (Kelime Kökeni: Fransızca amiral)


[isim] [askerlik]
  • Rütbesi general ile aynı olan deniz subayı

    Amiralin sözlerine inanmak lazım, boş konuşmaz. - Feridun Fazıl Tülbentçi

Birleşik Kelimeler: büyük amiral, koramiral, oramiral, tuğamiral, tümamiral, visamiral


ERİMEK


[nesnesiz]
  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

[mecaz]
  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Utancından çok sıkılmak
[mecaz]
  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim


EKİLME


[isim]
  • Ekilmek işi

EMEKLİ


[sıfat]
  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
[isim]
  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli


ELEMLİ


[sıfat]
  • Üzüntülü, kederli

    Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir. - Abdülhak Şinasi Hisar


İRKMEK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Birikmek
[eskimiş]
  • Biriktirmek, toplamak

KARAİM (Kelime Kökeni: İbranice)


[isim]
  • Çoğu Türk soyundan olan ve genellikle Polonya ve Litvanya topraklarında oturan bir Musevi topluluğu, Karay