PROTESTANLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



PROTESTANLIK harflerini içeren 5 harfli 167 kelime bulunuyor. 5 harfli PROTESTANLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

NASIP11, POSTA11, POTAS11, PASLI11, SAPLI11, SAPKI11, SAPIK11, APOTR10, APORT10, KOPAL10, KAPLI10, KALIP10, LAPON10, OPERA10, PLASE10, PLATO10, POKER10, POLAR10, POLAT10, POLEN10, POLKA10, PORTE10, PRENS10, PALTO10, PERON10, PINAR10, RATIP10, SALEP10, SERAP10, TOPLA10, TOPAL10, TOPAK10, TAPON10, AKREP9, LEPRA9, PARKE9, PATEN9, PAKET9, PALET9, PANEL9, TALEP9, ORASI8, OLASI8, ASLIK7, ASKLI7, AKSON7, ISTAR7, ISLAK7, ISKAT7, KONSA7, KORSE7, KASNI7, KASIR7, KASIT7, KASLI7, NAKIS7, NASIL7, NASIR7, ORALI7, RASIT7, SONRA7, SONAT7, SONAR7, SOLAK7, SOKRA7, SOKET7, SIRAT7, STENO7, SALTO7, SALON7, SALIK7, SANIK7, SARIK7, SANRI7, SANLI7, SAKLI7, SAKIT7, SAKIN7, SATIN7, SATIR7, ARKIT6, ARTIN6, ARTIK6, ANLIK6, ANTLI6, ASKER6, ASLEN6, ALTES6, ALTIN6, ALTIK6, AKONT6, AKORT6, ENSAR6, ITLAK6, ILTAR6, KOLAN6, KORTE6, KOTAN6, KORNA6, KORAL6, KITAL6, KOTRA6, KARIN6, KANTO6, KANIT6, KANLI6, KARLI6, KATLI6, KATOT6, KATIR6, KARST6, KASET6, KALIN6, KALIT6, KESAT6, KETON6, KIRAN6, KIRAT6, LORTA6, LANSE6, LENTO6, NOTER6, NOKTA6, NOKRA6, NATIR6, ORTAK6, OTLAK6, OKTAN6, ONLAR6, ROKET6, STANT6, START6, STENT6, SATEN6, SERAK6, TONLA6, TONER6, TOKAT6, TORNA6, TORAK6, TIRAK6, TOTAL6, TRANS6, TANRI6, TANIT6, TANIK6, TARTI6, TENOR6, TERAS6, TEKST6, TATLI6, ANKET5, ANTET5, ANTRE5, ATLET5, AKLEN5, ERKAN5, EKRAN5, KARNE5, KATRE5, KETAL5, KENAR5, LANET5, RAKET5, REKAT5, TRAKE5, TARET5


ANKET (Kelime Kökeni: Fransızca enquête)


[isim]
  • Sormaca

    Öteden beri zaman zaman yapılagelen bu anketler ne güzel anketlerdir! - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anket yapmak


ANTET (Kelime Kökeni: Fransızca en-tête)


[isim]
  • Başlık

ANTRE (Kelime Kökeni: Fransızca entrée)


[isim]
  • Giriş

    Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar. - Ahmet Muhip Dranas


ATLET (Kelime Kökeni: Fransızca athlète)


[isim]
  • Kolsuz, askılı fanila
[spor]
  • Atletizmle uğraşan kimse, atletizmci

Birleşik Kelimeler: atlet fanilası


AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıl gereğince, akıl yönünden

ERKÂN (Kelime Kökeni: Arapça erkān)


[isim]
  • Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler

    Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder. - Refik Halit Karay

[askerlik]
  • General veya amiral aşamasındaki askerler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkân göstermek

Birleşik Kelimeler: erkânıharbiyeiumumiye, erkânıharp, erkân kürkü, erkân minderi, adap erkân, yol erkân, hükûmet erkânı, çarıklı erkânıharp


EKRAN (Kelime Kökeni: Fransızca écran)


[isim]
  • Üzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük
[sinema] [televizyon]
  • Televizyon camı, görüntülük

Birleşik Kelimeler: ekran koruyucu, sayfa ekran


KARNE (Kelime Kökeni: Fransızca carnet)


[isim] [eğitim bilimi]
  • Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge

Birleşik Kelimeler: çalışma karnesi, sağlık karnesi


KATRE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭre)


[isim] [eskimiş]
  • Damla

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katresi kalmadı (veya yok)


KETAL


[isim]
  • Çirişli bir tür parlak bez

KENAR (Kelime Kökeni: Farsça kenār)


[isim]
  • Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka

    O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. - Orhan Veli Kanık

[matematik]
  • Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri

    Bir üçgenin kenarları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenar (veya kenarını) bastırmak
  • kenara atmak
  • kenara çekilmek
  • kenarda kalmak
  • kenar gezmek
  • kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz

Birleşik Kelimeler: kenar atışı, kenar bobini, kenar mahalle, kenarortay, kenar semt, kenar suyu, kenarda köşede, kenarın dilberi, çeşitkenar, derkenar, dörtkenar, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar


LANET (Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)


[isim]
  • Tanrı'nın merhametinden yoksun olma

    Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]
  • Kötü, berbat, çok kötü

    Lanet bir adam.

[ünlem]
  • Bir ilenme sözü

    Lanet, filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lanet etmek
  • lanet okumak
  • lanet olsun!


RAKET (Kelime Kökeni: Fransızca raquette)


[isim] [spor]
  • Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)


[isim] [din bilgisi]
  • Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm

    Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


TRAKE (Kelime Kökeni: Fransızca trachée)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Soluk borusu