PROGRAMLAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



PROGRAMLAMAK harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli PROGRAMLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

APARMA11, KAPLAM11, KAPORA11, KAPAMA11, MALAGA11, PARMAK11, PAROLA11, APALAK10, ALPAKA10, ALARGA10, PARLAK10, KALOMA8, MALAMA8, OKRAMA8, OKLAMA8, ARAMAK7, AKLAMA7, ALARMA7, KARAMA7, KAMARA7, MALKAR7, MAKARA7


ARAMAK


[-i]
  • Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak

    Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Şart koşmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aramakla bulunmaz
  • arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
  • arayıp (veya aramak) taramak
  • arayıp da bulamamak
  • arayıp sormak


AKLAMA


[isim]
  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi


ALARMA


[isim]
  • Alarmak durumu

KARAMA


[isim]
  • Karamak işi

KAMARA (Kelime Kökeni: İtalyanca camera)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde oda

    Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: hesap kamarası, Lortlar Kamarası


MALKAR


[isim]
  • Kuzey Kafkasya'da Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayan, Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse, Balkar

MAKARA (Kelime Kökeni: Arapça bekere)


[isim]
  • Üzerine iplik, tel, şerit vb. sarılan, kenarları çıkıntılı, ekseni boyunca delik silindir, bobin
[denizcilik]
  • Ağır yüklerin kaldırılma ve indirilmesinde kullanılan, birbirine paralel iki veya daha çok tabla arasında dönen, kenarı çepeçevre oluklu tekerlek veya tekerleklerden oluşmuş mekanik alet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makara çekmek
  • makara gibi
  • makaraları koyuvermek (veya zapt edememek veya salıvermek)
  • makarasını çözmek
  • makaraya almak (veya sarmak)


KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)


[isim] [denizcilik]
  • Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaloma etmek (veya vermek)


MALAMA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [halk ağzında]
  • Samanla karışık tahıl

OKRAMA


[isim]
  • Okramak işi

OKLAMA


[isim]
  • Oklamak işi

APALAK


[sıfat]
  • Tombul, gürbüz, iri (bebek veya küçük çocuk)

ALPAKA (Kelime Kökeni: Fransızca alpaca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Çift parmaklılar takımının devegiller sınıfından, Güney Amerika'da yaşayan, uzun tüylü, memeli bir hayvan (Lama glama pacos)
[isim] [kimya]
  • Alman gümüşü

ALARGA (Kelime Kökeni: İtalyanca allarga)


[isim] [denizcilik]
  • Açık deniz, engin
[zarf] [argo]
  • Uzaktan, açıktan

    Arkadaşlarımdan mümkün olduğu kadar alarga yürüyor, kendimi pencerelerin, kapıların ışık sahası dışına çıkarmaya uğraşıyordum. - Reşat Nuri Güntekin

[ünlem] [denizcilik]
  • `Açıktan geç, yaklaşma` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alargada durmak (veya tutmak)
  • alargadan seyretmek
  • alarga durmak
  • alarga etmek
  • alarga gitmek


PARLAK


[sıfat]
  • Parlayan, ışıldayan

    Siyah, çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Göze çarpacak kadar başarılı

    Birinci İnönü Harbi'ni parlak bir zaferle kazandık. - Aka Gündüz

[kaba konuşmada]
  • Yüzü güzel (oğlan)