PRATİKLEŞTİRMEK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



PRATİKLEŞTİRMEK harflerini içeren 4 harfli 201 kelime bulunuyor. 4 harfli PRATİKLEŞTİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PİŞİ11, PİŞT11, AMİP9, KAMP9, PRİM9, RAMP9, APEL8, APRE8, EPİK8, EPER8, EŞME8, ETAP8, EKİP8, EMİŞ8, İRAP8, İPKA8, İPEK8, İTAP8, KLİP8, KREP8, KALP8, KİPE8, LARP8, MEŞK8, MEŞE8, MARŞ8, PİRE8, PLAK8, PİLİ8, PİKE8, PAKT8, PARE8, PARK8, PATİ8, PEKİ8, PERİ8, PERT8, ŞEMA8, TİPİ8, TRAP8, TEPİ8, TAPİ8, TEPE8, ARŞE7, AŞİR7, ATEŞ7, ERİŞ7, EŞEK7, EŞİK7, EŞİT7, EŞLİ7, EKŞİ7, İŞTE7, İŞLİ7, İŞAR7, İTİŞ7, İAŞE7, KREŞ7, KİŞİ7, KAŞE7, LAŞE7, RAŞE7, RAŞİ7, ŞİAR7, ŞİİR7, ŞİKE7, ŞİLE7, ŞİLT7, ŞİRK7, ŞİTA7, ŞERİ7, ŞAİR7, ŞAKİ7, ŞALE7, ŞALİ7, ŞARK7, ŞART7, TEŞT7, AMİR5, ALEM5, ALİM5, AMEL5, AMİL5, AMİT5, AKİM5, ERME5, ERİM5, ETME5, EKİM5, EKME5, EMİR5, EMİK5, EMET5, EMEL5, EMEK5, ELİM5, ELMA5, ELEM5, İMLA5, İMAR5, İTME5, İMAL5, İLMİ5, İLME5, İLİM5, İLAM5, KREM5, KAME5, KAİM5, KİMİ5, KEME5, LİME5, LİMA5, LAME5, MİRİ5, MİRA5, MİKA5, MİAT5, META5, MARK5, MALİ5, MAKİ5, MAİL5, MALT5, MART5, MERT5, MERİ5, MERA5, MEKE5, MEAL5, MALE5, RAMİ5, REMİ5, TEMA5, ATEL4, ATİK4, ALET4, AİLE4, AKİK4, AKİL4, AKİT4, AKLİ4, ERTE4, ERİL4, ERİK4, EREK4, ERAT4, ERKE4, ETER4, ETİK4, ETİL4, ETKİ4, ETLİ4, ETEK4, EKLİ4, ELTİ4, EKTİ4, ELEK4, ELİK4, ELİT4, İRAT4, İTKİ4, İARE4, İLKE4, İLİK4, İKTA4, KLİK4, KRAL4, KİRA4, KARE4, KARİ4, KART4, KAİL4, KALE4, KATİ4, KETE4, KİLE4, KERE4, KEKA4, KEKE4, KELE4, LAİK4, LİKA4, LİRA4, LAKE4, LEKE4, LİET4, RİKA4, RATE4, REEL4, TİTR4, TİRE4, TİKE4, TERK4, TALK4, TALİ4, TAKT4, TELA4, TEKE4, TART4, TERE4


ATEL (Kelime Kökeni: Fransızca attelle)


[isim]
  • Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek

ATİK


[sıfat]
  • Çabuk davranan, çevik

Birleşik Kelimeler: atik tetik

[sıfat] [eskimiş]
  • Eski, eski zamanla ilgili

Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik


ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)


[isim]
  • Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
[teknik]
  • Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
[mecaz]
  • Maşa

    Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alet etmek
  • alet işler, el övünür
  • alet olmak

Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti


AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)


[isim] [toplum bilimi]
  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eş, karı

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile


AKİK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīḳ)


[isim] [jeoloji]
  • Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş

AKİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil)


[sıfat] [eskimiş]
  • Akıllı

    Ne akilem ne divane / Gel gör beni aşk n'eyledi - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: akil baliğ


ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)


[sıfat]
  • Bağıtçı
[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Sözleşme

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi


AKLİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Akılla ilgili, akla dayanan, akılsal

    Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık


ERİL


[sıfat] [dil bilgisi]
  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

ERİK


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)

Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği


EREK


[isim]
  • Gerçekleştirmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, maksat, hedef

    Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur. - Azra Erhat

Birleşik Kelimeler: erek bilimi


ERAT (Kelime Kökeni: Türkçe er + at)


[isim] [askerlik]
  • Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad

ERKE


[isim] [fizik]
  • Enerji
[felsefe]
  • Pozitif bilimlerde iş başarma gücü, bir direnmeyi yenme gücü

ETER (Kelime Kökeni: Fransızca éther)


[isim] [kimya]
  • Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar

ETİK (Kelime Kökeni: Fransızca éthique)


[isim]
  • Töre bilimi
[sıfat]
  • Ahlaki, ahlakla ilgili

Birleşik Kelimeler: etik bilimi