PLAJİYOKLAZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



PLAJİYOKLAZ harflerini içeren 5 harfli 33 kelime bulunuyor. 5 harfli PLAJİYOKLAZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PİKAJ18, KOLAJ15, LOJİK15, PİYAZ14, KOPYA12, PLAZA12, PALAZ12, YAPAK11, YALPA11, APİKO10, KOPAL10, KOPİL10, OKAPİ10, POLKA10, YALAZ10, APLİK9, AZOİK9, KOLZA9, KLAPA9, LİZOL9, LAKOZ9, LAKAP9, PLAKA9, KOLAY8, YOLAK8, AYLAK7, KALYA7, KALAY7, YALAK7, ALKOL6, KOALA6, LOKAL6, ALKİL5


ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)


[isim] [kimya]
  • Alkol kökü

ALKOL (Kelime Kökeni: Fransızca alcool)


[isim] [kimya]
  • Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol
[mecaz]
  • Her türlü alkollü içki

    Nefesleri alkol kokan bu kimseler pis paçavralar giyinmişlerdi. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alkol duvarını aşmak

Birleşik Kelimeler: alkolmetre, alkolölçer, asit alkol, etil alkol


KOALA


[isim]
  • Avustralya'da yaşayan, okaliptus yapraklarıyla beslenen, yaklaşık 80 santimetre boyunda, otçul, kuyruksuz, keseli, tüyleri soluk boz veya sarımsı renkte olan bir tür memeli (Phascolarctos cinereus)

LOKAL (Kelime Kökeni: Fransızca local)


[isim]
  • Müzikli eğlencelerin yapıldığı yer

    Onlarla beraber Beyoğlu lokanta ve gece lokallerine büsbütün başka bir üslup geldi. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Yöresel
[sıfat] [tıp]
  • Yerel

    Lokal anestezi.


AYLAK


[sıfat]
  • İşsiz, boş gezen, avare (kimse)

    Develer daylak / Sevenler aylak / Sen kimin yârisin / Her yanın oynak - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aylak adam işidir
  • aylak olmak


KALYA (Kelime Kökeni: Arapça ḳalya)


[isim]
  • Sadeyağ ile pişirilen bir tür kabak veya patlıcan yemeği

KALAY


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 50, atom ağırlığı 118,7, yoğunluğu 7,29 olan, 232 °C'de eriyen, gümüş beyazlığında, kolay işlenebilen, yumuşak bir element (simgesi Sn)
[mecaz]
  • Aldatıcı görünüş
[argo]
  • Sövme, küfür

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalayı basmak

Birleşik Kelimeler: kalaybalık, kalayhane


YALAK


[isim]
  • Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan oyma kap

    Bir de hayvanları sulamak için yalak vardı. - Halikarnas Balıkçısı

[coğrafya]
  • Buz yalağı
[sıfat] [halk ağzında]
  • Boşboğaz, söz taşıyan

Birleşik Kelimeler: buz yalağı


KOLAY


[sıfat]
  • Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç(II) ve zor karşıtı

    Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]
  • Kolaylık

    İşin kolayını buldum.

[zarf]
  • Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kolay gele! (veya gelsin!)
  • kolayına bakmak (veya kaçmak)
  • kolayına gelmek
  • kolayını bulmak
  • kolayı var

Birleşik Kelimeler: kolay kolay, dile kolay


YOLAK


[isim] [halk ağzında]
  • Patika

    Evlerinin önü yoldur yolaktır / Başımızda dönen derttir dolaptır - Halk türküsü


APLİK (Kelime Kökeni: Fransızca applique)


[isim]
  • Duvar şamdanı, duvar lambası

AZOİK (Kelime Kökeni: Fransızca azoïque)


[isim]
  • En eski jeolojik sistem
[sıfat]
  • İçinde fosil bulunmayan (toprak)

KOLZA (Kelime Kökeni: Fransızca colza)


[isim] [bitki bilimi]
  • Turpgillerden, yağlı tohumlarından elde edilen yağı yapay kauçuk, biyodizel vb.nin yapımında kullanılan mevsimlik bitki (Brassica napus)

KLAPA (Kelime Kökeni: Almanca Klappe)


[isim]
  • Yakanın göğse doğru inen devrik bölümü

LİZOL (Kelime Kökeni: Fransızca Iysol)


[isim] [kimya]
  • Krezol

    Koridor kızarmış ekmek, lizol ve eter kokuyordu. - Haldun Taner